Son yılların en dikkatle ve sistematik olarak uygulanan politikası hayatımıza dokunan meslekleri ve o mesleğin erbaplarını itibarsızlaştırmak!
Evet, yanlış duymadınız. Konuştuğum pek çok sivil toplum kuruluşu temsilcisi, akademik odaların yöneticileri ve sendikalar da benimle aynı fikirdeler. Meslekler, meslek icracıları itibarsızlaştırılıyor.
İtibarsızlaştırmaya en büyük itirazın doktorlar tarafından yapıldığını, doktorların haklarını almak için sürekli seslerini duyurmaya gayret ettiklerini geçtiğimiz iki yılda gördük. Şimdi doktorların ardından ‘itibar kaybına dur deme’ sırası öğretmenlere geldi.
Dün Eğitim Bir-Sen tarafından bir saatlik ders bırakma eylemi yapılmıştı yeni meslek kanununa hayır demek için. Bugün ise alanları dolduran, okulları boşaltan bir eylemle Eğitim Sendikaları Güç Birliği çıktı karşımıza.
Hani derler ya ‘gözün eylem gibi eylem görsün’ diye, tam öyle bir coşku vardı haklarını almak için bir araya gelen öğretmenlerde.
Halaylar çekildi, sloganlar atıldı…
Öyle hatıra fotoğrafı çektirmek için bir araya gelen birkaç kişilik gösteri mahiyetinde bir eylemden bahsetmiyorum. 13 Sendikanın ortak kararıyla Türkiye genelinde milyonlarca, Bursa’da ise binlerce öğretmen iş bıraktı.
Alandaki konuşmasında bahsettiğim itibar kaybının nasıl yaşandığını açıkça ortaya koyan Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy;
“Yıldan yıla haklarımızı gasp ettiler, evimize başımız dik, sınıflarımıza kafamız rahat girmemizi engellediler. Öğrencilerimize laik, bilimsel, kamusal, adil ve çağdaş bir eğitim vermemizin önüne geçtiler, yaşanabilir bir emeklilik hayalimizi bile çaldılar, sistematik itibar suikastları düzenlediler.
Bugün ‘artık yeter’ demenin, sendikal önderimiz Fakir Baykurt’un dediği gibi ders vermenin, bizi hafife alanları uyarmanın günüdür!” dedi.
Öğretmenlerin talepleri ise çok açık:
* Öğretmenlik Meslek Kanunu geri çekilmeli ve eğitim sendikaları ile tüm eğitim emekçilerinin görüşlerinin de yansıyacağı şekilde yeniden düzenlenmelidir.
* İnsanlık onuruna yaraşır ücretler alarak çalışmak bir haktır.
* Birinci dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilmelidir.
* Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneği, ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir.
* Kamuda mülakat uygulamasına derhal son verilmeli, her kadro hak edilerek alınmalıdır.
Otomotiv devleri Bursa’da buluşacak
Eskiden tekstilin merkezi olarak anılan Bursa’nın son 10-15 yıllık mazisi otomotiv üzerine şekilleniyor benim gözlemime göre. Tekstilden daha tutarlı, daha oturaklı bir yapıya sahip olan, piyasa hareketlerinden daha yavaş ve daha az etkilenen otomotiv sektörü yatırımcılar açısından da güvenli liman.
Bu girişi yapıyor olmamın nedeni, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nin ev sahipliğinde, ülkemizde 4’üncü kez düzenlenecek olan Otomotiv Buluşmalarının başlamak üzere olduğu bilgisini sizinle paylaşmak. Organizasyonun başında Bursa OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz var.
Bir fuardan değil, 7 bin buluşmanın gerçekleştirileceği, iş görüşmeleri ve yerlisiyle yabancısıyla otomotiv sektörünün temsilcilerinin üretim üzerine, istihdam üzerine projeler geliştirebileceği bir organizasyondan bahsediyoruz. 154 üretici firma etkinlikte bulunacak. 32 yabancı, 92 Türk firmasının yer aldığı etkinlikte 300 kişilik satın alma tarafından gelen misafirler ağırlanacak.
Toplantıda çok şey konuştuk, Bursa hakkında, yeni yatırımlar hakkında, doğanın korunması hakkında… Bu konuları başka bir yazımda değerlendireceğim. Ancak şöyle bir bilgi paylaşabilirim sizlerle; bu toplantılara katılacak iki yabancı yatırımcı elektrikli araçlarla ilgili ülkemizde, hatta şehrimizde yatırım yapma ihtimalini değerlendiriyor olacak.
Antep lezzetleri Bursa’da
Son zamanların en sık karşılaştığımız kültür kucaklaşması etkinliği yöresel gıda buluşmaları ve gastronomi şenlikleri. Bursa şimdilerde bir yenisine daha hazırlanıyor bu etkinliklerin. Gaziantep Engelliler Derneği Ulusal Gastronomi Yemek Şenliği.
Bu organizasyonları belediyelerin de organizasyonu düzenleyenlerin de karlılık hesaplayarak gerçekleştirdiği yönünde eleştiriler olduğu gibi, satılan ürünlerin gerekli gıda güvenliği standartlarına uygun olup olmadığına yönelik endişeler de var.
Gaziantep Engelliler Derneği Başkanı İbrahim Oğul’a tüm bu soruları yönelttik. Samimiyetle yanıt verdi. Öncelikli olarak; karlılık esasının elbette var olduğunu, kendileri için amacın derneklerine gelir sağlamak olduğu söyledi.
Gıdaların güvenliği meselesine gelince de ilginç bir detaya dikkat çekti: “Pek çok markette son kullanma tarihi geçmiş ürünler hala raflarda tutuluyor ve vatandaş markete güvendiği için son kullanma tarihine bakmadan bu ürünleri alıp tüketiyor. Bizim gibi organizasyonlar bu konuda en çok endişe ile yaklaşılan yerler olduklarından biz gıda güvenliği konusunda daha hassasız, hassas da olmak zorundayız”
Eğer ilginizi çekerse, etkinlik 3-7 Kasım tarihlerinde Çarşamba Pazar Yeri’nde olacak.