Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa Milli Eğitim Müdürü karne alamadı!

Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün göreve gelişinden önceki süreci, yani kendisi görevlendirilmeden önce müdürlük koltuğunun nasıl saçma sapan bir biçimde ve üç beş dakika içerisinde boşaldığını bizzat yaşamış biri olarak, şehrimizin yeni Milli Eğitim Müdürü ile ilk basın görüşmesini de ben gerçekleştirmiştim.

Bu görüşmede de daha sonraki bilgi taleplerimde de hep yuvarlak ve süslü cümlelerin ardındaki eli kolu bağlı havayı hissettim. Eminim benim gibi şehrimizin eğitim alanındaki sorunlarının çözüme kavuşması arzusunda olan tüm meslektaşlarım da fikirlerimi paylaşacaktır.

Bundan yaklaşık 5 ay kadar önce; bir basın toplantısı düzenleyerek, yaptıkları çalışmaları ve üzerinde çalıştıkları projelerini aktaracaklarını belirtir bir davet aldım İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden. Birkaç gün içinde organizasyon iptal edildi, iptal nedeni olarak da daha geniş protokol katılımı ile bir toplantı gerçekleştirmek kararı aldıkları söylendi.

Bursa Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür

Oysa ne çok sevinmiştim, “Gerekirse sizinle eğitimin tüm iyi ve kötü yönlerini açık açık konuşacak kadar cesur bir Milli Eğitim Müdürü’yüm” diyen Serkan Gür’e aklımda olan soruları yöneltebileceğim için.

Anlaşılan o ki, 5 aylık süre boyunca bahsedilen kalabalık protokol bir araya gelemedi ve biz bu süre boyunca sürekli her şeyin ne kadar da güzel, doğru, hızlı, bilim odaklı ilerlediğine ilişkin bilgi notları aldık müdürlükten. Ancak Serkan Gür’ü göremedik.

Yaptığım bu uzun girişin ardından Eğitim İş Sendikası Bursa Şubesi’nin her yıl olduğu gibi bu yıl da Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir karne hazırladığını, ancak Serkan Gür’e bu karneyi vermediğini bildireyim.

“Göreve başladığı tarihten bugüne kadar geçen 9 aylık süre içinde ilimizde eğitim hedeflerini azaltan, Bursa’nın çocuklarını geleceğe hazırlamak yerine sanayinin eleman ihtiyacını karşılamayı amaç edinen Sayın Serkan Gür, Bursa’da eğitimi, en temel yaşamsal öğeleri olan laik ve bilimsel eğitim anlayışından hızlıca uzaklaştıracak uygulamalara imza atmıştır!” diye başlıyor Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un bu konudaki açıklamaları.

Çağdaş eğitimden yana tavır alınmadığına yönelik hassas bir vurgu da yapılıyor. Yeliz Toy’u bu konuda son derece haklı bulduğum pek çok yazı kaleme aldım. Bu nedenle meselenin hassasiyetine katıldığımı söylemekle yetineceğim.

ACİLEN 10 BİN DERSLİK 10 BİN ÖĞRETMEN

Geçtiğimiz günlerde ilimize gelerek, yapılması planlanan okulların müjdesini adeta ikinci kez veren Milli Eğitim Bakanı’nın açıklamasına bir yanıt olarak Yeliz Toy, insani koşullarda eğitim için şehrimizin 10 bin derslik, 10 bin öğretmen açığı olduğunu vurguluyor!     

Ve işte acı tablo;

Sınav notları ve devamsızlık nedeniyle sınıf tekrarına kalan öğrenci oranı ortaokul ve liselerde yüzde 30’u aşmış, Bursa merkezinde kimi okullarda öğrencilerin ancak yarısı sınıfını doğrudan geçebilmiştir. Bursa’da Şube Öğretmenler Kurulu (ŞÖK) kararıyla sınıf geçirilen ve sayısının yüz bine ulaştığını ön gördüğümüz öğrencilerin, karnesi tam olarak Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün karnesidir!” diyor Eğitim İş Bursa Şube Başkanı.

Sonra da soruyor;

Sayın Serkan Gür;

1-Bursa’da kaç öğrenci ŞÖK ile geçmiştir?

2-İdeal bir sınıf mevcudu hesabına göre Bursa’nın gerçek derslik ihtiyacı kaçtır?

3-İdeal bir sınıf mevcudu hesabına göre Bursa’nın gerçek öğretmen açığı kaçtır?

4-Bursa’da okul türlerine göre ayrımcılık son bulacak mıdır?

5-Okulların temizlik, güvenlik gibi ihtiyaçları ne zaman karşılanacaktır?

6-Velinin parasıyla düşe kalka ilerleyen bu kervana daha ne kadar seyirci kalacaksınız?

7-Örgün eğitimden koparılarak Mesleki Eğitim Merkezleri eliyle sanayiye çırak olarak verilerek erken yönlendirme ile gelecekleri ziyan edilen öğrenci sayısı kaçtır?

8-Tüm bu sorulara ek olarak; Bursalı ailelere, tarikat ve cemaatlerin de cirit attığı okullarda “çocuklarınız güvendedir” diyebilecek misiniz?

HABERLER