Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü ateşten çember…
Bu durum yeni de değil üstelik, hatta konuyla ilgilenen herkesin bilgisinin olduğu, çoğunun bir şey yapmaktan imtina ettiği, dokunan yanar misali görmezden geldiği, bir şeyler yapmaya çalışanların yolunun ise bir yerlerde mutlaka tıkandığı ciddi bir suçlamalar, yolsuzluklar, kamu zararları yumağından bahsediyorum.
2019 yılında iyice artan, 2021 yılında ayyuka çıkan, 2023 yılında ipliği pazara çıkan, tüm bu sebeplerden dolayı Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirilen hemen hemen her ismin ‘Hiçbir imza atmadan, hiçbir dosyada adım geçmeden, hiçbir sorumluluk almadan bu şehirden tayinimin çıkmasını nasip et ya Rabbim…’ diye dualar ettiği ve işlerin asla yürümediği bir sistemden bahsediyoruz.
Bu kez sisteme çomak sokmaya hazırlanan isim, TÖBSEN Genel Eğitim Sekreteri Serkan Bebek.
Sahte mail ve instagram hesaplarından kendisine Bursa İl Milli Eğitim’de yaşanan yolsuzluk iddialarıyla alakalı 300’e yakın resmi evrak gönderildiğini bildiren Bebek elindeki belgelerle birlikte suç duyurusunda bulundu geçtiğimiz günlerde.
“Evrakları incelediğimizde 15 milyona yakın kamu zararı olduğu görülmektedir. Evrakları ulaştıranların iddiası ise bazı kişilerin siyasi ve bürokratik açıdan korunduğu, haklarında suç duyurusunda bulunmadığı, bazı konuların bakanlık müfettişleri tarafından kapatıldığı, kamu zararının 50 milyondan fazla olduğu yönündedir.
İddialara göre doğrudan teminden 2.8 milyon, hurda olayında 11.2 milyon, MESEM olayında ise 30 milyona yakın kamu zararı olduğu belirtilmektedir. Yargıya intikal eden süreçler de olmasına rağmen şuana kadar kimsenin hakkında etkin bir soruşturma yapılmadığı görülmektedir” diyor Serkan Bebek.
Talepleri elbette skandallarda dahli olan tüm yetkililerin ve personelin derhal görevden uzaklaştırılması, soruşturmaların karara bağlanması.
TÖBSEN Marmara Bölge Avukatımız Kemal Özgür Yetkin’in avukatlığında yapılan suç duyurusunda görevi kötüye kullanma, suçu bildirmeme, evrakta sahtecilik, ihaleye fesat karıştırma, irtikap ve re’sen gözetilecek diğer suçlarla alakalı kamu davası açılması konusunda Bursa Cumhuriyet Savcılığına başvuruldu.
Serkan Bebek’in konuyla ilgili Bursa İl Milli Eğitim’de ortaya saçılan bu kirliliğin önümüzdeki günlerde daha da büyüyeceğini, yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin kapsamının genişleyeceğini öngörüyor.
Milli Eğitimle ilgilenen herkesin sonucunu merakla beklediği soruşturmalara bir yenisi daha eklensin bakalım, belki bu kez iş nihayete varın ve adaletin tecelli ettiğini görürüz.
****
Aile hekimlerinin eksikliği…
Bu hafta aile hekimlerimiz grevde biliyorsunuz. Neden greve çıktıkları konusunda daha önceki iki günlük grev eylemini duyururken yazmıştım aslında.
Bir kez daha kısaca hatırlatmakta yarar var; aile hekimlerinizin önceden sadece antibiyotik ilaçlarla ilgili olan ilaç kotası artık ağrı kesicileri ve soğuk algınlığı, mide koruyucu ilaçlarını da kapsıyor olacak. Kotasını aşan aile hekiminin maaşından kesinti yapılacak. Aile hekimine 6 ay boyunca gitmeyen her hasta için de aile hekiminin maaşından kesinti yapılacak. Yılda 7 kereden fazla kamu hastanelerine giden hastaları için de aile hekimlerinin maaşından kesinti yapılacak.
Kısacası devlet daha fazla para ödemek istemediği ilaçların yükünü de, daha fazla masraf etmek istemediği muayenelerin yükünü de ceza yöntemi ile aile hekimlerine yüklüyor.
Bir yandan aile hekimliği kurumunu pasifize ediyor, çünkü muayene etse ilaç yazamayacak hale getirilen hekimlikler adeta rapor onaylama merkezi gibi iş görür hale gelecek. Diğer yandan da hastalarınız neden hastaneye gidiyor ya da neden size gelmiyor diye ceza keserek tam bir kaos ortamı yaratılmış olacak.
Şimdi aile hekimlerimizin neden iş bırakarak haklarını aramaya çalıştıklarını anladıysak daha ilginç bir yerden devam edelim…
Greve çıkan aile hekimleri ile bir toplantı yapan Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin grev kararını eleştirerek insanların aile hekimlerinin eksikliğini hissetmediğini söylediğine yönelik iddialar mevcut…
T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaşı’nın haberine göre aile hekimleri, 1 Kasım’da yürürlüğe konan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği’ne karşı başlattığı grevin ardından Sağlık Bakanlığı’yla toplantı gerçekleştirdi.
İnternette, “zoom” üzerinden yapılan toplantıda, Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’nin, 5-7 Kasım tarihlerinde yapılan grevin sağlık sistemini aksatmadığını hatta insanların “eksiklerini hissetmedik, ne yapıyor aile hekimleri?” tepkisini kendilerine ilettiklerini söylediği öğrenildi.
Hatırlarsınız bir zamanlar pandemi sürecindeki büyük emeklerinin karşılığını da ödemediğimiz doktorlarımız için ‘Giderlerse gitsinler, biz de yeni mezun doktorlarımızla yola devam ederiz!’ denmişti.
Sonra da yenisi eskisi pek çok doktorun gözü başka ülkelerdeki iş imkanlarında olmuştu…
Gidiyorlar yani…
Aile hekiminizin eksikliğini hissettiniz mi hissetmediniz mi bir iyice düşünüp karar verin bence…