Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bursa Milli Eğitim’i yine şaka gibi

Bursa pek çok açıdan olduğu gibi eğitim açısından yaşadığı sorunlar konusunda da irdelenmeye muhtaç bir şehir haline geldi.

Eğitim öğretimin başladığı ilk hafta daha önce de sıklıkla değinilen Nilüfer bölgesindeki pek çok mahallede devlet okulu olmaması sorunu zaten cebimizde hali hazırda duruyor. Hangi akla hizmet ‘okul alanı’ olarak bırakılan yerlere özel okul yapıldığı konusu ayrı bir tartışma, bu mahallelerde sürekli artan fiyatlar nedeniyle çocuklarını özel okula gönderemeyen velilerin yaşadıkları sıkıntılar ayrı bir tartışma, insanları krediler çekerek çocuklarını özel okula göndermeye mecbur bırakan sistem apayrı bir tartışma konusu…

İşin bu kısmı köşede dursun, birkaç gün önce İnşaat Mühendisleri Odası’ndan yine Milli Eğitimimizin ilgilenmesi gereken bir konuda gelen açıklama daha da iç kararttı…

Depreme karşı güçlendirilmeye alınan, ancak bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili soru işaretleri kamuoyunu hayli meşgul eden Setbaşı Okulu’nun depreme karşı güçlendirilmesi ile ilgili araştırma yaparak, İnşaat Mühendisleri Odasının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek isteyen oda yetkilileri, 20 Haziran 2023 tarihinde, 16.01893 sayılı dilekçeyle, projeleriyle ilgili olarak, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gerekli bilgi ve belgeleri resmi olarak talep etmiş.

Konuya ilişkin;

“24 Temmuz 2023 tarihinde, 80244886 sayılı yazı ile aldığımız cevap, “projelerin bizimle paylaşılmayacağını ve gerekli kontrollerin yapıldığını” belirten bir yanıt içeriyordu. Bunun üzerine, bu önemli konuyu daha fazla anlamak ve çözüm aramak amacıyla Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yüz yüze bir görüşme talebinde bulunduk. İlk olarak sözlü olarak ilettiğimiz bu talep, 8 Ağustos 2023 tarihinde 16.02429 sayıyla yazılı olarak da iletilmiştir. Ancak ne yazık ki, bu tarih itibariyle bu görüşme talebimize herhangi bir dönüş yapılmamıştır!” açıklamasını paylaştı İMO Bursa Şube Başkanı Ülkü Küçükkayalar.

Uygulamanın doğru olmadığı yönündeki endişeler giderek artarken, devletin kurumlarının hesap verebilirlik oranı konusunda da ayrı endişelere kapılıyor insan…

Elbette en büyük endişe bu okulda okuyacak olan çocuklarımızın can güvenliği…

Çocuklar sağlam bir okulda okusun diye başlatılan çalışmalar kime, neye hizmet ediyor merak ediyorum…

Yapılanların bu okulda okuyacak ve eğitim verecek öğretmen ve öğrencilerin güvenliğine hizmet etmediği çok açık…

Bugünse bu sansasyonu da bastıracak kadar ilginç bir sorun daha var önümüzde…

Hem de öyle bir sorun ki, belki de dünya tarihinde ilk kez görülen cinsinden…

Doğruları söylediği için tüm Milli Eğitim camiasını sıklıkla rahatsız eden, sadece bu nedenle iki yıl önce yaptığı bir açıklamada geçen bir cümle nedeniyle hakkında davalar açılan, Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy; ‘susmayacağım’ demişti, gerçekten de susmuyor ve karikatürlere konu olacak eğitim skandallarını gözler önüne sermeye devam ediyor…

Gelelim meseleye…

Devletimizin okul inşa etmek için bulduğu muhteşem yöntem olan yap-işlet-devret yöntemi ile yapılan Mehmet Zahit Kotku İmamhatip Lisesi, Mehmet Zahid Kotku İmamhatip Ortaokulu, Demirtaşpaşa Meslek ve Anadolu Teknik Lisesi ile Mehmet Halit Baki Anadolu Lisesi’nin eğitim öğretim hizmeti verdiği iki okul binası bugün itibariyle sahibinden satılık…

İnsan bu dört okulun iki okul binasına tıkıştırıldığına mı yansın, devletin kendi okulunu kendisinin yapamayışına ve bulduğu saçma sapan yöntemlere mi şaşırsın, yoksa halen öğrencilerin ve öğretmenlerin ders yaptıkları binaların satışa çıkarıldığına mı hayret etsin bilemiyor…

Olay da şöyle gelişiyor:

Bundan 8 yıl önce bir müteahhide gidilerek gösterilen arsa üzerine iki okul binası yapması karşılığında 8 yıl boyunca kendisine kira ödeneceği, sonrasında da okul binalarının devletin üzerine geçeceği yönünde bir protokol imzalanıyor.

Derler ya, turpun büyüğü heybede diye…

Tam o hesapla 8 yılın sonunda ‘Benim yaptığım binalardan dört okul yararlanıyor, bana iki okul kirası ödendi’ diyerek sözleşmeyi lehine fesih etme hakkını eline geçiren müteahhit firma okul arsasını ve binalarını devlete satmak için 8 milyon dolar gibi bir rakam telaffuz ederken kamunun uğradığı zarar 250 milyon TL’yi buluyor…

Okul binasında dev bir pankart asılı, bilindik bir satış sitesine de ilan verilmiş konuyla ilgili…

Bu iş bir danışıklı dövüş müdür, yoksa ihmal midir burası da ayrıca soru işareti koyulması gereken noktalardan…

Tüm bu bilgiler ışığında Milli Eğitim Bakanlığı’nda eğitimin kalitesini yükseltmek ve haybeden diploma dağıtmamak için çabalamaya başladığını düşündüğüm Bakan Yusuf Tekin’in Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü ile özel olarak ilgilenmesi gerektiği kanaatindeyim…

Aksi halde daha çok malzeme çıkar Bursa’dan…

ZEKİ KAHRAMAN’DAN İLK TOPLANTI

DEVA Partisi’nin yeni İl Başkanı Zeki Kahraman Bursa Basını ile bir araya geldiği ilk toplantısını düzenledi.

Siyaset sahnesine iddialı bir giriş yapan, aldığı oy oranlarında beklediğini bulamasa da elde ettikleri milletvekili sayısı ile bu seçimin kendini kurtaran partileri arasına giren DEVA Partisi’nde seçim yenilgisinin yankıları şiddetli olmuştu malum.

Bir yandan partiden istifaların seçim sonrası yılgınlıktan olduğunu dile getiren Kahraman diğer yandan halen parti içindeki muhasebenin devam ettiğinin sinyallerini verdi bana göre.

Sokaklarda görmeye alıştığımız DEVA Partisi teşkilatları da artık ortalarda pek görünmüyor…

Başkanla tanışmış olduk, bakalım ileriki süreçte nasıl bir yol izlenecek…

 

 

 

 

 

HABERLER