Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın sürekli olarak tekrarladığı ve bu konuda Bursa Büyükşehir Belediyesi ile Akademik Odalar başta olmak üzere şehrin bileşenleri ile bir türlü anlaşamadığı, benim de karşısında durduğum bir iddiası var. Sav şu;
‘Bursa’nın 4 OSB ve 2 KOBİ OSB’ye ihtiyacı vardır.’
Bu savı desteklemek üzere pazar günü yeni bir basın bülteni hazırlanmış. Tarafıma da iletildi, sağ olsunlar. Bültende Burkay şöyle diyor;
“Türkiye’deki işletmelerin yaklaşık yüzde 99,8’ini oluşturan KOBİ’ler, istihdamın yüzde 77,8’ini, yatırımların yüzde 53’ünü, üretimin de yüzde 54’ünü gerçekleştiriyor.”
Çok doğru.
“Bursa’daki toplam sanayi alanlarının yüzde 45’i şehir içindeki plansız sanayi alanları. Bu durum trafik, hava kirliliği ve olumsuz çevresel etkilere yol açarken, kentimizin yaşam kalitesini de düşürüyor.”
Çok doğru.
“Bursa’nın artık yeni bir planlamaya ihtiyacı var. Şehir içinde sıkışıp kalan ve kentin yükünü ağırlaştıran sanayi tesislerinin otoyol, demiryolu ve limanlarla entegre bir şekilde planlı bölgelere taşınması gerekmektedir.” sözüne ise çekince ile bakıyorum.
Şöyle ki, sanayi bölgelerini başka bölgelere taşıyıp şehrin içinden çıkardığınızda boş kalan alanların ne olacağı meçhul, bu işi ne ölçüde başarabileceğiniz meçhul, sanayiyi şehrin içinden uzaklaştırmak için kurduğunuz planın içinde OSB yakınında ‘Organize konut bölgeleri’ kurmayı planladığınıza göre şehri yine sanayinin yanına taşıma niyetiniz ise ayrı bir soru işareti.
“KOBİ OSB projesi için 13 ana sektörde 2 bin 500’den fazla firmamızdan taşınma taahhütlü yatırım talebi topladık. Talep edilen yatırım alanının toplam büyüklüğü 14 milyon metrekareydi. Ancak bunun üzerinden çok fazla zaman geçti.” diyor Burkay.
Bu alanın daha da büyük olmasını istediğini işaret ediyor.
“Bu konuda akademik odalarımız başta olmak üzere şehrin tüm dinamikleri ile sıkı ilişki içindeyiz.” sözü de arkamıza akademik odaların desteğini aldık anlamını içeriyor. Oysa yakın zamanda görüştüğüm İKK Sekreteri ve Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, her zaman diyalogdan yana olduklarını, ancak yeni ticaret alanlarına ne kadar ihtiyaç olduğunun verilerle ispatının gerektiğini, sadece doğru veriler ışığında ve gerçekten ihtiyaç varsa böyle bir karar alınabileceğini söylemişti.
Birkaç gün önce komite çalışmalarında çekilen fotoğrafların sosyal medyada paylaşılması bir destek varlığı olarak gösterilmemelidir. Yan yana fotoğraf vermek, diyalog kanallarını açık tutan kurumların aynı masayı paylaştıkları her oluşumu destekledikleri anlamına gelmez kanaatindeyim.
Hatırlatmak isterim, Bursa Büyükşehir Belediyesi ile BTSO’nun OSB doluluk oranlarına yönelik verileri birbirinden uzak rakamlara işaret ediyor.
Başkan İbrahim Burkay’ın önümüzdeki dönemde yeni bir KOBİ OSB için çalışacaklarını vurgulaması bana, önümüzdeki sürecin şehir dinamiklerini ikna süreci olacağı izlenimini verdi.
Bir yandan da KOBİ OSB olarak hayata geçirilmeye çalışılması ile meşhur Çataltepe projesi var ki, o konuyu burada sadece isim olarak zikretmeyi yeterli buluyorum.
Benim görüşlerime gelince;
Çevre dostu bir yazar olarak söylüyorum ki; Bursa’nın bundan sonra sanayi alanlarını artırmaya değil, sanayisinin niteliğini artırmaya ihtiyacı vardır! Sanayicinin bu yolda yürümek üzere yatırım yapmasına ihtiyacı vardır. Eğitim sisteminin bu yolda yürüyen sanayiciyi destekleyecek insan gücünü yetiştirmesine ihtiyacı vardır.
Bursa’da şu anda varlığını sürdüren ağır sanayi ülkenin kıraç tüm alanlarında yapılabilir ve yapılmalıdır da. Marmara Bölgesinin, ‘adam eksen adam bitecek’ bu toprakların sanayi ile daha fazla istila edilmesine gerek yoktur.
Madem aynı gemideyiz, gemide eşit ağırlık dağılımı batmayı da önleyecektir.
Fikirlerim dikkate alınır mı bilmem, ancak şehrin akademik paydaşları ve STK’ları ile paralel düşünüyorsam ne mutlu bana…