Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CHP bu işi nasıl çözer?

Bir süredir kaynayan CHP kulislerine göz atmanın farz olduğu günleri yaşıyoruz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa ziyaretinin ardından CHP Gençlik Kolları Genel Merkezi’nin Bursa’nın 17 ilçe ve il gençlik kolları yönetimlerini görevden alması, hemen ardından da CHP Belediye Meclis Üyesi Şahin Sevinç’in aktif siyasetten uzaklaşma kararını aldığını duyurmasından bahsediyorum elbette.

Aslında birbirinden bağımsız olan bu iki olayı bağlayan tek durum CHP liderinin Bursa programı.

Kulislerden aldığım bilgilere göre, Kılıçdaroğlu’nun Yıldırım programında önemli bir rolü olan Şahin Sevinç, programı başkalarının sahiplendiğini düşündüğünden kırılmış ve böyle bir karar almış. Ancak aldığı kararı hiç kimse ile paylaşmadan uygulamaya koyması hayli tepki toplamış durumda.

Yıldırım Belediye Başkan Adayı olmak istediğini bildiğimiz Sevinç, bu çıkışından sonra halen aynı oranda desteklenir mi belediye başkan adaylığı için bilemiyorum. Gözlemim şudur ki; içinde bulunduğu durum Sevinç’in puan kaybetmesine neden oldu. Siyasete devam etme kararında ise kaybolan puanları toplamak için çabalaması gerekecek.

CHP için önemli isimlerden olan Şahin Sevinç’in önümüzdeki günlerde alışık olduğumuz performansı ile siyaset sahnesinde boy göstermesini temenni edenlerden biriyim.

Bakalım süreç nasıl gelişecek…

Gençlik kollarının görevden alınmasına gelince.

10 Kasım tarihinde çıkan bir kararın gerekçelerinden biri olarak CHP Genel Başkanının 12 Kasım tarihindeki programına yeterli katılım sağlanmamış olmasının gösterilmesi son derece dikkat çekici.

Kulislerde bu kararın CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Yalçın Yazıcı’nın geçirdiği uzun soluklu rahatsızlık nedeni ile alınmış olabileceği konuşulurken, 17 ilçenin karara eklenmesine anlam vermek güçleşiyor. İnsanın burnuna genel merkezden Bursa’ya doğru yapılan güç gösterisinin kokuları geliyor…

CHP örgütünde aktif olan, olmayan pek çok ismin sosyal medyadan gösterdiği tepkilere baktığımızda şunu görebiliyoruz ki; böylesi bir topluca görevden alma kesinlikle kabul görmüş değil!

Hele hele CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’nın yaptığı açıklamadan yola çıkarak söyleyebileceğimiz gibi, görevden almalar konusunda il ve ilçe başkanlarının bilgilendirilmemesi daha da büyük tepki görüyor.

Ben kadın kolları ve il, ilçe yönetimleri için keskin kararlar gelebileceği görüşüne de katılmıyorum.

Belki de hiçbir siyasi partide şimdiye kadar görülmemiş böylesine büyük ölçekli bir görevden almanın arkasında bazı isimlerin olduğuna yönelik söylentilerin doğru olmadığı kanaatindeyim. Zira bahsi geçen isimlerin hepsi seçimlerin gençlikle kazanılacağının, seçimlere kadar yeni bir yapılanmanın kaynaşması için yeterli zamanın olmadığının bilincinde isimler.

Hal böyleyken bundan sonra ne olacak derseniz;

CHP teşkilatları gençlerin yeniden görevleri başına dönmelerinin sağlanması için büyük çaba sarf ediyor. Zaten ilçe gençlik kolu başkanlarından da birer ikişer partilerine olan bağlılıklarını bildiren açıklamalar gelmeye başladı.

Genel Merkez konuyla ilgili kararını en geç bir hafta içinde verecek gibi görünüyor.

CHP il ve ilçe gençlik kollarının göreve iadeleri sağlanırsa neler olur?

İşte bu sorunun yanıtı kimsede yok şu anda. Zira yaşanan moral çöküntünün ardından verilecek tepkiyi tahmin etmek zor.

ÇOCUKLAR İÇİN EĞİTİMDE ADALET!

Ekonomiden çok anlamayan bir yazar olarak sıklıkla dikkat çekmeye çabaladığım bir husus var. Alt ve üst gelir grupları arasındaki makasın giderek daha fazla açılıyor olması, hatta uçuruma dönüşmesi toplum barışının bozulmasının ana etkenlerinden biridir!

Şimdi benim bu basit cümlemden yola çıkarak önemli bir meseleye vurgu yapalım.

Ülkenin bir kesiminde çocuklar en iyi, en lüks imkanlarla eğitim alma hakkını elinde bulundururken, madalyonun öbür yüzünde ‘Devlet Eliyle Yasal Çocuk İşçiliği’ olarak adlandırabileceğimiz sistemin içine hapsolan çocukların sayısı bugün itibariyle 1 milyon 33 bine ulaştı.

İşbirliği süreci olarak başlayan birliktelikler 2002 yılı sonrasında orta ve küçük işletmelerin dahi ihtiyacını karşılayacak ucuz işgücü teminine dönüşmüştür” diyor, konuyu açıklığa kavuştururken Eğitimi İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy.

Yakın zamanda MEB’in A101 ile iş birliği protokolü imzaladığını ve gelen tepkiler üzerine protokolü iptal ettiğini biliyoruz. Bugün ise karşımıza çıkan, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün Köfteci Yusuf ile bir protokol imzalayarak ucuz iş gücü temini için imza atması.

“Eğitim-İş olarak; öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı için mücadele edeceğimizi, protokollerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna ilan eder, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü’ne çocuklarımızın ucuz işgücü değil, öğrenci olduklarını hatırlatmak isteriz. Ait oldukları yer, Köfteci Yusuf değil; okullardır!” diyerek öğrencilerin kaliteli eğitim hakkını savunuyor Eğitim İş.

Çünkü biliyoruz ki, zaten zorlukla okuyan, zaten evin geçimine katkıda bulunması için gözüne bakılan çocukların okuldan uzaklaşması için bir vesile oluyor bu protokoller.

Çocukların eğitim hakkında adil bölüşüm önemli ve altı çizilmesi gereken bir meseledir.

HABERLER