‘Ah o gemide ben de olsaydım…’ şarkısına ithafen bir giriş yapayım; dün akşam saatlerinde bomba ihbarı nedeniyle yolcuları uzun aramalardan geçirilen o gemide ben de vardım, sevgili okur.
Hani şöyle bir İstanbul görsün gözümüz gönlümüz diye çıktığım yolculukta önce bombalı saldırının kenarından döndük, ardından da bomba ihbarı yapılan feribottan indik ya helal olsun tesadüflerin böylesine.
Feribotu kaçırdığı için ihbarı yapan şahsın aklının da pek yerinde olmadığı kanaatindeyim. Ülke olmuş yangın yeri, millet henüz elim saldırının etkisinden kurtulamamış, saldırgana yardım edenlerin tamamının ortaya çıkarılması yönünde aramalar tüm hızıyla devam ediyor, sen gidip bomba ihbarı yapıyorsun.
Vallahi helal olsun aklına zekana…
İki saat sürmesi beklenen yolculuk yarım saat Armutlu iskelesinde yarım saat de Mudanya iskelesinde bekletildiğimiz ve inen tüm yolcuların çantaları ile üstleri arandığı için üç saat sürdü bu sorumsuz şahsın sayesinde.
İşin sevindirici tek bir tarafı var, ihbar asılsızmış…
Bu süreçte gördüm ki, kelle koltukta toplumun huzuru için çalışan polis teşkilatı gerçekten çok önemli bir görevi yerine getiriyor.
Neden onlara yardımcı olmak yerine böyle saçma sapan işlerin peşinde koşuyoruz anlamak mümkün değil.
CHP BURSA’DA HATLAR YİNE KARIŞIK!
Genel başkan bir geldi gitti, CHP Bursa’da bütün hatlar karıştı.
Önce CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı tarafından kaleme alınan bir yazı ile Bursa il ve ilçe gençlik kolları başkanları ile yönetimleri görevden alındı.
Görevden alınma gerekçesi olarak; gençlik kollarının ağustos ayında aldıkları eğitimlerin gereklerini yerine getirmemeleri, genç üye artışı sağlayamamaları, genel başkanın programına zayıf katılım, faaliyet raporlarının düzenli gönderilmemesi, stant çalışmalarının yapılmaması madde madde sayıldı.
Tüm bu sayılan maddeler gösteriyor ki, gençlik kolları CHP Bursa’da iyi çalışmıyor ve yeni genç üye kaydı da istenen düzeyde değil.
Buraya kadar her şey tamam, bundan sonrasında ise kulisler karışıyor.
Partinin ileri gelenlerinin bir bölümü bu konuda genel merkezi haklı bulurken ve ‘çalışmayan örgütün görev alması doğru değil, onlar çekilsin, yerine çalışacaklar gelsin’ derken diğer kanat ‘bu konuda gençleri görevden almak kolay, oysa sıkıntı gençleri çalıştıramayanlarda, onlara yol gösteremeyenlerde’ tezini savunuyor.
Bu kargaşayı atlatmak için orta yollu bir açıklama yapan ve görevden almalar konusunda bir dahli olmadığını belirten CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, genel merkezle görüşüleceğini ve yine aynı gençlik kolları ile daha güçlü bir biçimde yola devam edeceklerini belirtiyor.
Tüm bunların üstüne tuz biber eken olay ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bursa ziyareti sırasında Yıldırım ilçesinde herkesi mutlu eden bir sonuç yakalayan ve genel başkanın gözüne girmeyi başaran CHP Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Şahin Sevinç’in ani bir karar ile aktif siyaseti bıraktığını açıklaması.
Neden?
Gençlerin önünü açmak için!
Kendisi kaç yaşında peki, 60-70?
45 yaşında Şahin Sevinç!
Dolayısıyla verdiği karar ve bu kararı sosyal medyadan yazdığı bir yazıyla duyurmasının ardından telefonlarını kapatması, kendisine hiç kimsenin ulaşamaması da ayrı bir muamma…
Çeşitli iddialar var bu konuda. İşin iyisini mal sahibi bilir derler eskiler. Elbette bu işin iyisini de Şahin Sevinç’ten başkası bilemez.
Ama bir iddia der ki; Sevinç, Kılıçdaroğlu’nun aklında iyi bir yer edindikten sonra yaptığı bu hamle ile milletvekilliği listesinde ikinci bölge için güzel bir yer arayışında olabilir kendisine.
Olur mu olur…
Siyaset arenasında neler gördü bu gözler. Hele hele Şahin Sevinç gibi aktif bir siyasi kimliğin böylesine kısa sürede geldiği noktayı terk edip gideceğini düşünmek hiç akla yatkın değil.