Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CHP İl’de beklenen oldu…

Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik CHP kongre sürecinde…

Kuyruğu sıyırmak, yani CHP Bursa İl Başkanını seçmek için sanırım en büyük heyecanı basın mensupları duyuyordu. Zira bizler sabahın erken saatlerinden itibaren kongre salonunda yerimizi aldık, ancak partililerin gelmesi öğle saatlerini buldu. Saat 11.00’de başlaması gereken kongre için saat 13.30’da ancak salona giriş yapıldı.

Başlangıç geç olunca ve CHP benim hep söylediğim gibi ‘konuşulabilen bir parti’ olunca, sadece protokolün klasik konuşmalarını dinlediğimiz bir toplantı halinden daha ziyade, delegelerin de söz aldıkları, hatta bazen protokol konuşmacılarından daha uzun konuştukları süreçler yaşandı.

Daha önce de yapmıştım, yine aynı yolu izleyeceğim ve kongre sürecinde yapılan konuşmaları, bu konuşmalarda verilen mesajları ayrıca değerlendirdiğim bir ‘CHP’nin öz evlatlarından öz eleştiri’ yazısı yazacağım, ama bu yazıyı elbette kongrenin kendi doğasına ayırmak en uygun düşeni olacaktır.

Üç İl Başkan Adayı vardı kongrenin, Turgut Özkan, Gürhan Akdoğan ve Nihat Yeşiltaş

Yine kongrenin en başından görülen bir de tablo vardı önümüzde; ‘Ben tek, siz hepiniz, aynaya baktı mı hiçbiriniz…’ şarkı sözlerini mırıldanan iki aday ile bu adayların karşısında şarkının ‘hepiniz’ kısmına denk gelen bir güç birlikteliği…

Turgut Özkan ile Gürhan Akdoğan tüm kongre çalışması boyunca ‘kimsenin adamı değiliz, yanımızda yöremizde kimse yok, biz örgütün adayıyız’ söylemlerini kullandılar.

Nihat Yeşiltaş ise dargınları barıştırmaktan, barışmakla birlikte gelen güç birlikteliği ile yerel seçimlere hazırlanmaktan dem vurdu. İşin dargınları barıştırmak kısmını daha önce yazmıştık, yine belirtmekte fayda var, kongre sürecinin en çok eleştiri alan bölümü Mustafa Bozbey, Hüseyin Akkuş, Orhan Sarıbal ve Hayri Türkyılmaz’ın aynı karede buluşuyor olmasıydı.

Yeşiltaş bu tabloya ‘barış tablosu’ derken rakipleri ‘samimiyetsiz, çıkar ilişkisi, hesap kitap işleri, ayak oyunları…’ tabirlerini kullanmayı tercih etti.

Günün sonunda CHP’de Bursa siyasetinin güçlü isimlerinin hem fikir olarak işaret ettiği adayın kazanacağı belliydi elbette, ancak kongrenin diğer isimlerine haksızlık etmemek, kıran kırana bir mücadele verdiklerini kabul etmek lazım.

Gelelim kongre konuşmalarına…

Çekilen kurada ilk konuşma sırası Turgut Özkan’ındı, en sert konuşmayı da tahmin edileceği üzere Özkan yaptı…

“Belediye başkanlarını özellikle delege yazmadım. Onların görevi ilçelerini güzelleştirmek, siyaseti dizayn etmek değil. Ben partinin başında olduğum sürece buna izin vermem! Siyaseti dizayn edemezsiniz!” çıkışı takdire şayan bir cesaret örneğiydi…

Konuşmasının şu cümleleri de bence hayli çarpıcıydı;

Mudanya’da bir program hazırlanıyor, bir toplantı yapılıyor, ben İl Başkanı olarak gidiyorum, bir tane bile delege yok! Bu nasıl oluyor Hayri Başkan! Bu bana yapılan bir hakarettir! Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin kendisini delege yazmadığım için kalkıyor, Genel Merkeze yazı yazıyor. Ben de şimdi kendisine soruyorum, ben Nilüfer delegesiyim, siz açıkça bir adayı desteklerken bana sordunuz mu?”

İşin ilginç yanı Özkan’ın delegeye şikayetlerini sıralarken, kendi otoritesini nasıl sarstığının farkında olmamasıydı bence…

İkinci konuşma sırası kongrenin favori ismi Nihat Yeşiltaş’a aitti…

Birleştirici olmaktan, barıştan, emekten yana durmaktan, sendikal faaliyetlere destekten uzun uzun söz etti Nihat Yeşiltaş. Hedefi partinin rotasını emekten yana kırmaktı, bence de en doğru hedef budur, zira rotasını iyice şaşırmış, şirazesinden kaymış bir CHP kendi örgütünden dahi oy almakta zorlanır hale gelmiştir…

Yeşiltaş kendi etrafında oluşan tablonun bir açıklamasını yapma gereği de duyuyordu elbette…

“Tüm muhalif cepheleri bir araya getirmek için geliyoruz. Siz ayrıştırma üzerinden siyaset yapıyorsunuz biz birleştirme üzerine bir siyaset kuruyoruz. Siz kendi milletvekillerinizi, kendi belediye başkanlarınızı ithamlarınızla itibarsızlaştırıyorsunuz ben inadına bütünleştireceğim diyorum. Aramızda asla bir pazarlık olmadı. Bu birliktelik gönül birlikteliğidir” dedi özetle…

Büyük de alkış aldı, büyük de destek gördü, büyük de tezahürat yapıldı kendisine…

Tam da beklendiği gibiydi…

Üçüncü konuşmacı Gürhan Akdoğan seçimin altını üstüne getiren, matematiği bozan, hesapları karıştıran isim olarak girmişti kongreye. En azından kendi iddiası buydu ve bu hesaplar bozulmasın diye kendisine pek çok teklifle gelinmiş, bu teklifleri kabul etmeyerek adaylık açıklamasını yapmıştı…

Adaylık açıklamasındaki konuşmanın benzerini yaptı Akdoğan…

“Benim partide gerçekleşmeye başlayan bozulmayı görerek ayrılma kararı aldığım süreçten yıllar sonra şimdi herkes benimle aynı değişim sözünü sözler oldu… Ben öz eleştirimi yaptım, bedel ödedim ve öyle geldim buraya… Siz şimdi bu tabloyu karşınızda gördüğünüzde inanıyor musunuz örgütün birleştiğine, herkes buradan genel başkanlık yarışına odaklanacak, ondan sonra da yerel seçimleri bulacağız kucağımızda… Önce samimiyet duygusu olacak, samimi değilsiniz… Pazarda broşür dağıtarak seçim kazanılmaz, kazanılmadığını gördük…” cümleleri konuşmasından kesitler…

Kazanamayacağını bilerek kongre salonuna giren, kazanamayacak olsa da bir hesaba dikkat çektiği için, bir fotoğrafın ortaya çıkmasına sebep olduğu için mutlu olduğunu söyleyen Akdoğan konuşmasının sonunda; Nihat Yeşiltaş’ın ekibi ile CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten vasıtası ile bir araya getirildiğini, kendisine parti meclisi üyeliği, milletvekilliği gibi tekliflerde bulunulduğunu açıkça söylemeyi de ihmal etmedi…

Konuşmaların sonlanmasının saat 19.30’u bulmasının ardından yapılan hızlı oylama ve hızlı sayımla birlikte bize ulaşan sonuçlara göre 599 delegenin oy kullandığı seçimlerde 4 oy geçersiz sayılırken Nihat Yeşiltaş 322 oy alarak CHP Bursa’nın yeni İl Başkanı oldu. Rakipleri Turgut Özkan 120, Gürhan Akdoğan ise 152 oy aldı. İki rakibin birleşmesi halinde tüm delegelerin aynı çatı altına buluşmayı kabul etmesi durumunda dahi Nihat Yeşiltaş başkan seçilecekti…

Tüm bu konuşmalar aslında kongre salonuna gelinmeden önce de yapılıyordu ve aslında kongre salonuna gelinmeden önce de kimin kazanacağı belliydi.

Eee… Öyleyse biz niye okuduk bunca yazıyı diyecekseniz, size CHP’liler arasında sıklıkla söylenen benim de üzerine eklemelerle söylemeden geçemeyeceğim bir son söz söyleyeyim…

‘Bugün Merinos AKKM’yi dolduran CHP’li kalabalık, seçim sürecinde aynı azim, kararlılık, mücadele ruhu ve hırs ile Bursa sokaklarını doldursaydı, şimdilerde tüm bu konuşulanların hiçbirini konuşmuyor olabilirdik, şimdilerde CHP iktidarından ve ülkenin daha aydınlık yarınlara nasıl kavuşacağından dem vurabilirdik. Ama olmuyor nedense… Nedense Atatürk’ün kurup ülke siyasi hayatına yön vermesi için yoktan var ettiği parti, sadece kendi içindeki kısır bir noktada siyaset yaparak kuyruğunu yiyen yılan gibi dönmeye devam ediyor… Bunu seviyor, hatta bunun için nasıl can hıraş çalışıp çabalıyor anlatamam… Ne acı…’

 

 

 

HABERLER