Bir seçim bir partinin sonu olur mu?
Neden olmasın!
Ha oldu ha olacak…
İş böyle giderse daha önce de yazdığım gibi iki parti olarak bölünme yoluna giriyor…
Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi, sadece kişilerin konuşulduğu bir kısır döngü siyasetine mahkum edildi.
Önce sızdırılan görüntüler, ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘yerel seçimlerde aldığımız tüm belediyeleri nasıl kaybederiz’ konu başlıklı açıklamaları, safların iyice netleşmesine neden oldu.
Partinin Kurultay’a tek parça halinde gitme şansı artık sıfır.
Önümüzdeki günlerde bir açıklama yaparak, ya genel başkanlığa adaylığını ya da destekleyeceği genel başkan adayını açıklayacağını düşündüğüm İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu değişimin adresi olarak görünüyor.
Genelde durum böyleyken, yerelde de delege seçimlerinden başlamak kaydıyla il ve ilçe kongrelerinde rekabetli bir süreç göreceğimiz ortada.
Delege seçimlerinin sonuna yaklaşıyoruz, yani delegenin ağırlığının kimden yana olacağı giderek netleşiyor. Hal böyle olunca ilçe kongreleri için adaylar da yavaş yavaş kendini belli ediyor.
Gerçi eski kongre süreçlerinden yola çıkarak delege oylarının bir anda büyük kitleler halinde yer değiştirebileceğini de hatırlatmak lazım.
Ama CHP içinde siyaset yapanların bu gerçekliği zaten çoktan kabul ettiğini tahmin ediyorum.
Şimdi gelelim, seçimin en hararetli geçtiği, hatta yakın bir zamanda iki mahallesinde yapılan itirazlar nedeniyle delege seçiminin iptal edildiği Nilüfer ilçesine.
Şimdilik iki ilçe başkan adayı olan Nilüfer’in nur topu gibi bir ilçe başkan adayı daha oldu, oluyor, yani niyet var, daha resmi bir açıklama yok…
Efendim, durum şudur; 2015-2019 yılları arasında ilçe gençlik kolları başkanı olan ve sonrasında Nilüfer Belediye meclis üyeliği görevini üstlenen Onur Uslu ilçe başkanlığı için nabız yokluyor.
Bu nabız yoklamayı öyle küçük basit hesapların peşinde koşan bir girişim olarak algılamak yerine gençliği daha doğru okumak gerektiğini düşünüyorum.
Partinin tüm hücrelerine sinen değişim rüzgarı bir kez de Nilüfer’den essin, üstelik de partiye kendini adamış gençlerle birlikte essin istiyor Uslu’nun destekçileri…
Aslında uzun süredir iki grup arasında gidip gelen Nilüfer İlçesi’ne hakim olma durumu bir üçüncü alternatifin varlığının hatırlatılmasıyla biraz daha şenlenecek gibi.
Bir kez daha hatırlatayım, henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
Yine de gençlerin partide daha etkin görevler alması adına, yepyeni bir alternatif yol açmaları adına, partinin ve örgütlerin üzerindeki metal yorgunluğunu silkeleyip atmak adına şık bir hareket.
Bu seçimlerde yol alınır mı?
Belki bu seçimler için biraz geç kaldılar ve gençler için bu seçim biraz erken bir hareket zamanı, ama önümüzde daha çok seçim olduğunu unutmamak lazım…
Gençlik ve kadın yapılanması güçlü parti her daim kazançlıdır…
***
MUDANYA ÜNİVERSİTESİ BÜYÜYOR
Bugün Bursa basını olarak Mudanya Üniversitesi’nin misafiriydik. Şehrimizin ilk ve şimdilik tek vakıf üniversitesinin hızla büyüyor olduğunu görmek bir Bursalı olarak beni mutlu ediyor.
Konuşmalar arasında geçen iki husus benim açımdan çok önemli.
Bunlardan birincisi; Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bingöl’ün,
“Bütün Milli Eğitim Bakanlarına ve şehrimizde görevlendirilen bütün İl Milli Eğitim Müdürlerine eğitim sistemi ile ilgili sorunları, çözüm önerilerimiz hiç üşenmeden adeta bir brifing verir gibi anlatırım” sözüdür.
Bence şehrimizde eğitim adına elini taşın altına koyan herkesin kendisine görev edinmesi gereken bir mesele bu.
Diğer bir husus ise Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Hasan Tosun’un konuşmasında dile getirdiği;
“Elbette öğrenci yetiştirecek elbette bilimsel çalışma yapacağız. Elbette bir üniversitede olması gereken temel değerleri sağlayacağız. Elbette sosyal bir doku olarak insanı hayata hazırlayacağız. Buna hiç şüphe yok. Ama asıl 4. nesil üniversite olarak Mudanya Üniversitesi bilgi üretecek. Bu bilginin transferini sağlayacak ve dolayısıyla en çok da önemsediğimiz şeylerden bir tanesi de toplumsal katkı sağlayacak” sözü.
Tüm eğitim kurumlarının toplumsal katkı sağlayacak öğrenciler yetiştirme misyonunu üstlenmesi gerektiği kanaatindeyim. İçinde bulunduğumuz durumu aşmanın yollarından biri geleceğimizi iyi yetişmiş nesillere emanet etmek.