Aslında bugün eğitim sisteminin dışında kalan çocukların nelerle boğuştuğunu konuşmak için sözleşmiştik, fakat geçtiğimiz cumartesi günü düzenlenen CHP Yıldırım Gençlik Kolları seçiminde yaşananlar ve sonrasındaki gelişmeler siyaset kazanının bir kez daha fokurdadığını işaret edince sözümüzü bir sonraki güne ertelemeyi mantıklı buldum.
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün’ün, CHP Yıldırım İlçe Gençlik Kolu Başkanlığına seçilen Buket Altay’a açık destek verdiğini, seçimlerin hemen ardından ekip olarak halaylarla kutlamalar yaptıklarını biliyoruz.
Kadınların ve gençlerin seçimlerine özellikle il ve ilçe yönetimlerinin doğrudan taraf tutarak müdahil olmalarını hiçbir zaman doğru bulmuyorum. Bunu bir yana koyarsak, seçim sürecinin pek ilkeli yürütülmediğini de belirtmekte fayda var. İlhami Gün tarafından gündeme getirilen, kongreden önce bir grup tarafından kendisine ve ailesine yönelik ağır hakaretlerde bulunulduğu iddiası önemli bir hadise.
O günden bu güne, şunun şurasında aradan dört gün geçmişken, bugünkü gündemimiz; Yıldırım İlçe yönetiminin düşürülmesi için istifa imzalarının toplanması ve konuyla ilgili bu akşam düzenlenecek olan olağanüstü toplantıda izlenecek yol hakkında verilecek karar!
Ben bu satırları yazarken istifa imzalarının 10’u geçtiğini, dolayısıyla yönetimin düştüğünü söylüyordu kulisler.
Elbette siyaset zemininin oynaklığını konuşmaya gerek yok. Yazım yayına girerken, Yıldırım İlçe yönetimi bu badireden güçlenerek çıkmış bir yönetim de olabilir, tarih de olabilir…
Bu küçük ayrıntıyı es geçersek, basın mensuplarına istifa nedenlerine yönelik bir açıklama gönderen, kendilerine; ‘İstifa eden yönetim kurulu üyeleri’ titrini uygun gören grubun istifa nedenleri arasındaki en önemli maddelere şöyle bir göz atmakta fayda var.
Dar kapsamlı toplantılarla kararlar almak, ilçe başkanının kendi yönetimiyle sorunlar yaşaması, hatta bu sorunların bağrışmalara dönüşmesi, kadın kolları ve gençlik kolları seçiminde doğrudan taraf olunması, gençlerin üzerine yürünmesine varan tartışmalar…
Hasılı kelam, iddialara göre İlhami Gün yönetimi ile hatta gençleri ve kadın kolları ile kısacası örgütün önemli bir bölümü ile anlaşamıyor iddiası hakim istifacı tarafta.
Bir de işin karşı tarafı mevcut, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın İlhami Gün’ü yönetimden düşürme çabası içinde olduğu iddiasında köprünün bu tarafındaki görüş. Seçimlerin başından bu yana Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile yakın bir mesai yürüten Nihat Yeşiltaş’ın bu işte yalnız olmadığı, konunun bir CHP’yi dizayn etme çabası olduğunun altı özellikle çiziliyor.
Yeterli imzanın toplanamaması durumunda İlhami Gün’ün olağanüstü toplantıda yönetim kurulu kararı ile görevden alınması da gündemde.
Gelelim yönetimi düşürülmeye çalışılan, kısacası görevden alınması için her türlü çaba sarf edilen CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün’e…
Vakti zamanında Nihat Yeşiltaş’ın güçlü desteği ile ilçe başkanlığı koltuğuna oturan, şimdi yapılanları ise bir darbe girişimi olarak değerlendiren Gün, Yıldırım’ın seçimlerin ardından üvey evlat muamelesi gördüğünü, ilçeye emeği geçenlerin liyakat esasına göre hak ettikleri yerlere yerleşmelerine yönelik taleplerin karşılanmadığını söylüyor.
Buraya kadar konuştuklarımız buzulun su üstünde kalan kısmı ve hepimiz biliyoruz ki, bir buzulun üçte ikisi suyun altında seyreder, en önemli, güçlü ve büyük parça buzulun suyun altında kalan kısmıdır.
Seçmenlerin büyük bir umutsuzluğa kapıldığı, altılı masanın hüsrana uğradığı genel seçimlerin ardından yaşanan kurultay süreci ve yeni genel başkanla gelen yerel seçim başarısının ardından uzun bir aradan sonra ilk kez aldığı oy oranına bakıldığında ülkenin tercih edilen ilk siyasi partisi olma yükünü omuzlarında taşıyan Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm illerinde durum aynı mıdır bilmiyorum, ancak Bursa için şunu söylemek mümkün; kendisini güçlü hisseden tüm figürler partiyi istedikleri biçimde dizayn etme çabasında!
Yazının başından beri anlatmaya çalıştığım kaosun tek açılımı bu aslında. Bir yanda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve il yönetimi, diğer yanda adaylık belirleme sürecinde adını ve ağırlığını sıkça duyduğumuz, şehrin en güçlü siyasi kimlikleri arasında yer almayı başaran CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altayaca Kayışoğlu ve CHP’nin Osmangazi, Nilüfer, Mudanya Belediye Başkanları!
Seçimlerin hemen ardından kendini hissettirmeye başlayan ayak oyunları sonrasında yazdığım yazılarda da belirtmiştim, vatandaşın yerel seçimlerle CHP’li belediyelere bir yönetim hakkı tanıdığını, bu hakkın yerinde ve doğru kullanımı söz konusu olmazsa genel seçimlerin yine hüsranla sonuçlanabileceğini. Tüm belediye başkanlarının kenetlenerek bir hizmet yarışı içine girip vatandaşı pişman etmemek adına ellerinden geleni yapmakla mükellef olduklarını…
Ancak gelinen noktada hizmetten önce ikbalin geldiğine yönelik işaretler gözleri kamaştırıyor.
Kısacası CHP’de derin bir güç mücadelesi hakim bugünlerde…
Şu sıcak yaz günlerinde esen meltemle birlikte burnunuza çalınan ılık kan kokusunun nedeni budur efendim…
NOT: CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün bu akşam düzenlenecek toplantı sonrasında çıkacak karara göre bir basın toplantısı düzenleyerek yaşananları Bursa Medyası ile paylaşmayı düşünüyormuş. Bence son derece isabetli bir karar olur, hatta karara bakılmaksızın böyle bir toplantı düzenlenmesi daha da şık olur. Sonuçta unutulmaması gereken bir gerçek var; CHP susup her şeyi sineye çekenlerin değil, konuşanların ve hakkını savunanların partisidir.