Bursaspor bu şehir için önemli, ancak uzun süredir batık bir marka. Ne yapıldı ne edildiyse marka eski değerine bir türlü kavuşamadı, çünkü işin içine safi duygulardan ziyade ticaret ve siyaset bulaştı. Dolayısıyla Bursaspor’un fakir ama gururlu günlerinin özlemini duyan şehir emeline nail olamadı.
Şimdi yeni bir yönetim, yeni yönetimin yeni niyetleri, yeni niyetlerin yeni açmazları ile karşı karşıya herkes…
Hatırlatalım, Bursa’nın en tanınan siyasi figürlerinden biri olan Faruk Çelik’in oğlu Enes Çelik Yönetim Kurulu Başkanlığı makamında şu anda.
Dananın kuyruğunun koptuğu yer Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Temmuz Ayı ikinci oturumu oldu. Takıma kalıcı gelir sağlamanın önemine binaen yapılan sosyal medya paylaşımlarının ardından meclis gündemine gelen gelir sağlayıcı plan değişikleri Çin Vazosu hassasiyetindeki birlikteliklerde çatırtı yarattı.
Son derece gizemli bu cümlelerin ardından meseleyi biraz daha açmak ve küçük de bir yorum eklemek isterim naçizane…
Bursaspor ile ilgili yapılan plan değişiklikleri; Nilüfer İlçesindeki Özlüce mahallesi sınırlarında, mülkiyeti maliye hazinesine ait olan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne tahsisli, hali hazırda Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri içinde otopark ve bahçe olarak kullanılan yaklaşık 18 dönüm büyüklüğündeki 5 parsel üzerinde yapılıyor. 5 parselin nitelikleri; ‘Ticaret Alanı’, ‘Akaryakıt ve Servis İstasyonu Alanı’ ve ‘Sosyal Tesis Alanı’ olarak değiştirildi.
Gündemde ayrışmalara neden olan konu buydu.
Çünkü Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in onayıyla gündeme sonradan eklenen plan değişikliklerine AK Parti ve MHP evet oyu verdi. CHP grup olarak çekimser kalınca tartışmalar da beraberinde geldi.
Aslında Haziran ayı itibariyle gündeme alınan maddenin bürokrasinin yavaş işleyişine takılmasının ardından Çelik ailesinin itibarı devreye girmiş, öncelikle AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan ziyaret edilerek takıma gelir sağlayacak olan bu değişikliğin yapılması işlerinin hızlandırılması ve onaylanması ricasında bulunulmuş, ardından konu Bursa Büyükşehir Belediye Başkanını ziyaret ve MHP Gurubunun bilgilendirilmesi şeklinde ilerlemiş görünüyor.
İşin garibi, tüm bunlar olurken, nedense CHP Gurubunun bilgilendirilmesi, konuyu kendi içlerinde konuşmaları için onlara fırsat tanınması meselesi atlanmış ya da önemsenmemiş!
Haliyle konuşup tartışma imkanı bulamadıkları bir plan değişikliğine CHP Gurubu olur vermek yerine gündemi bir sonraki toplantıya erteleme teklifini getirdi, çünkü parti tüzükleri gereği kendi içlerinde görüşmedikleri bir konu hakkında kabul ya da ret oyu vermeleri mümkün değildi, ancak teklifleri kabul görmedi. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in de CHP Gurubu ile aynı fikri paylaştığını, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın ise toplantıya katılmadığını belirtmekte yarar var bu noktada.
Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinin çoğunluğu AK Parti Gurubunda. Dolayısıyla bu noktada CHP’li meclis üyeleri çekimser kalmak ya da hayır oyu vermek suretiyle bir işin oluşunu engelleme şansına sahip değiller, sadece tavırlarını belli edip tarihe not düşmüş oluyorlar.
Yani plan değişikliği oylandı ve onaylandı.
Bir de plan değişikliği ile ilgili Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in sosyal medyadan yaptığı “Bir ayrışmaya sebebiyet vereceksek arkadaşlarımızla birlikte görevi bırakmak dahil her türlü kararı almaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz” açıklaması var tüm siyasilere rest niteliğinde.
Peki, bu oylama bize neyi gösterdi?
-Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ın toplantıya katılmayışı ve Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile birlikte ‘evet’ oyu kullanmayışı açık bir karşı tavır olarak nitelendirilebilir.
-Başkan Bozbey’in kendi gurubu ile bir çatışma içinde olduğu ya da CHP Gurubunun hak ettiği değeri görmediği söylenebilir.
-AK Parti ve MHP birlikteliğinin halen şehri yöneten konsorsiyum olduğu gerçeği bir kez daha Bursa kamuoyuna hatırlatılmış olabilir.
-Akademik odaların bilgisine başvurulmadan yapılan plan değişiklikleri inceleme sonrasında bir davanın konusu da olabilir.
Gelelim benim naçizane yorumuma;
Madem Bursaspor’un sürekli geliri olması için bir benzin istasyonuna ihtiyacı vardı daha birkaç gün önce Bursaspor’a ait benzin istasyonunu bilirkişinin belirlediği fiyatın yarısına takımın sekreterine neden sattınız?
Peki, bundan öncesinde yine Bursaspor’a gelir olsun diye yapılan plan değişiklikleri ile oluşturulan benzin istasyonlarına ne oldu?
Hepsi satıldı mı?
Kimlere satıldı?
Bursaspor’un kendine ait hiç benzin istasyonu var mı?
Şehir içinde benzin istasyonu oluşturmanın en kolay yolu olarak Bursaspor’un kullanılması adet mi oldu?
Bu soruların yanıtlarını hepimizin biliyor, ama cevaplayamıyor oluşu ilginç değil mi?
Biz buna öğrenilmiş çaresizlik diyoruz…