Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

CHP’de tüzük tamam, sıra erken seçimde

CHP’nin tüzük kurultayının sadece bir tüzük kurultayı olmayacağını, burada parti içindeki güç dengelerinin kendi güçlerini göstermek için fırsat kollayacağını biliyordum da partinin erken genel seçim çağrısını en kuvvetli biçimde dillendireceğini, hatta erken seçim için yaptığı ilk hazırlıkların lansmanını böyle net olarak yapacağını tahmin etmemiştim doğrusu.

Tüzük kurultayı devam ededursun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, anket sonuçlarını okuyarak ve erken seçim çağrısında bulunarak toplumun isteklerini yüzdelerle açıkladı.

Toplumdaki erken seçim beklentisi, seçimden hemen sonra yüzde 25 civarındayken, bugün anketlere göre bu oran yüzde 50’yi aşmış durumda. Koşullar, erken seçimi kaçınılmaz hale getirecek. Ülkenin mevcut yönetimle dört yıl daha devam etme gücü kalmamıştır. 2025 Kasım’da bizim karşımıza çıkmaya varsanız CHP burada!” sözleri şimdilerde size çok iddialı gelebilir. Fakat siz de benim gibi zaman zaman ekonomiden hakikaten iyi anlayan insanların yorumlarına kulak veriyorsanız şu meşhur ‘En kötüsünü geride bıraktık’ sözünün doğruyu yansıtmadığını, hatta ‘En kötüsünü daha görmediniz’ sözünün daha gerçekçi olduğunu biliyorsunuz demektir.

İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşamak için bir değil, iki değil tam üç maaş gerekiyor artık. Ne yapacak bu insanlar okul çağındaki çocuklarını da işe yerleştirip hayata tutunmaya mı çalışacaklar siz ‘enerciiiiiii’ diye bağıranları alkışlarken.

Gerçi bu bedbahtlığın içindekilerin çoğunun da ‘enerciiii’cilere alkış tuttuğuna eminim ya neyse…

İşin o kısmını bir kenara bırakıyorum.

Açıklamaya geri dönelim…

“Yüzde 38 alınca hepimiz isteriz ki bu oyla bir erken seçim çağrısı yapalım. O gece dedim ki; bu ‘oyu araçsallaştırmak’ bir erken seçim talebine bulunmadık. O günden sonra bizden erken seçim çağrısı bekleyen bazı çevreler rahatsızlık duydu. Bir gerçek var 31 Mart’ta aldığımız oyu gösterip erken seçim demedik, ama geçim olmazsa seçim olur dedik. AK Parti, kendisine oy verenleri bile pişman etti.

Bu milletin 5 yıl dayanacak gücü olmadığı gibi bizim de iktidarı 4 yıl daha bekleyecek sabrımız yok. Millet artık CHP’nin iktidar olmasını beklemekte. Bunun için biz şunu söylüyoruz, gelecek sene kasım ayı 5 yıllık dönemin ortasıdır. İnat eder, 2,5 yıl daha durursa bir daha aday olamaz. 2,5 yılı geçirmeden çıkarım derse biz Meclis’te kasım ayına kadar seçimleri yenilemeye, erken seçim yapmaya hazırız. Eğer varsanız kararı bugünden alalım ya da 8 ay sonra alalım. 2025 Kasım’da bizim karşımıza çıkmaya varsanız CHP burada!” diyor Özel.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL BAŞKANI ÖZGÜR ÖZEL, “GELECEK SENE KASIM AYI, ERDOĞAN’IN 5 YILLIK BU DÖNEMİNİN TAM ORTASIDIR. “ERDOĞAN, 2,5 YILI GEÇİRMEDEN BEN KENDİME GÜVENİYORUM DERSE KASIM AYINA ADAR ERKEN SEÇİM YAPMAYA HAZIRIZ” DEDİ. (ALİ OĞULCAN ARSLAN – MUHAMMED MUSAB GÜMÜŞER/ANKARA-İHA)
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, “Gelecek sene kasım ayı, Erdoğan’ın 5 yıllık bu döneminin tam ortasıdır. “Erdoğan, 2,5 yılı geçirmeden ben kendime güveniyorum derse kasım ayına adar erken seçim yapmaya hazırız” dedi.

Parti artık daha güçlü, gücünün farkında, karşısındaki erimenin de farkında, inanıyorum ki, rakibinin ne kadar iddialı olabileceğinin de farkındadır…

Cümlenin son bölümü için içinde bulundukları tüzük kurultayının en büyük amacı örgütün genelini memnun etmek olacaktı.

Oldu mu?

Nispeten diyelim.

Zira örgüt; hakim denetiminde önseçim istiyor, blok liste yerine nispi temsil istiyor, MYK’nın Parti Meclisinden seçilmesini istiyor, Parti Meclisinin yetkilerinin devredilememesini istiyor, aktif üyelerin belirlenmesine yönelik kıstasların net ve gerçekten ayırıcı olmasını istiyor, kısacası Genel Başkanın tek güç olduğu, son sözü söyleyen olduğu bir parti olmayı değil, demokrasiyi kucaklamayı istiyor.

Kılıçdaroğlu döneminde yukarıda belirttiğim taleplerin var olmadığı, parti içinde uygulanmadığı gerekçesi ile pek çok gruplaşmanın oluştuğunu ve örgütün sıklıkla rahatsızlığını dile getirdiğini hatırlatmakta fayda var.

Kısacası bu talepler geçmiş dönemlerde karşılanmamıştı zaten, şimdiki dönemde karşılanması umudu ile başlamıştı tüzük çalışmaları.

Çıkan sonuçlar şöyle;

CHP’deki yeni kurallara göre bir kişi en fazla üç dönem üst üste milletvekili, belediye başkanı, belediye veya il genel meclis üyesi seçilebilecek. Bu kural 24 Haziran 2018 seçimlerinin ardından başlayan 27. dönem sonrası geçerli olacak. Partinin milletvekili bulunmayan seçim çevrelerinde milletvekili çıkarmak veya bu seçim çevrelerinde partinin oyunu yükseltmek amacıyla Merkez Yönetim Kurulunun önerisi, PM kararıyla, dönem kuralı uygulanmayabilecek.

Değişiklikle, milletvekilliği için adayların belirlenmesine yönelik yöntemlerin, ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması, örgüt denetiminde aday yoklaması, merkez yoklaması olduğunu görüyoruz. Tüzüğe göre, hangi seçim çevresinde hangi yöntemin uygulanacağına, il örgütlerinin görüşü doğrultusunda Parti Meclisince karar verilecek.

Örgüt denetiminde ön seçim ve örgüt denetiminde aday yoklamasında PM, TBMM üye tamsayısının yüzde 15’i kadar sırayı genel merkez kontenjanı olarak belirleyebilecek. Bu kontenjan her bir seçim çevresinde toplam milletvekili sayısının yüzde 15’i kadar olabilecek.

PM, ölçme değerlendirme yöntemlerinden yararlanarak, genel merkez kontenjanına ayrılan sıraları üçte birine kadar il örgütüne, üçte birine kadar gençlik ve kadın kolları üyelerine, üçte birine kadar da TBMM’nin mevcut partili üyelerine ayıracak. Gençlik ve kadın kolları üyelerine ayrılan sıraların en az dörtte biri önceki seçimde milletvekili seçilmiş sıralara ayrılacak.

Merkez yoklamasında ise adaylar doğrudan PM tarafından belirlenecek.

Ön seçim, örgüt denetiminde ön seçim, aday yoklaması ya da örgüt denetiminde aday yoklamasına katılanlar, merkez yoklaması, merkez adaylığı veya genel merkez kontenjanı için başvuramayacak.

Üç dönem kuralı yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde de uygulanacak. Seçim çevresi değişikliğinde dönem istisnası, Merkez Yönetim Kurulu önerisi PM kararıyla uygulanabilecek.

Tüzük belirlendi. Elimizde aday belirlemesi için demokratik olduğu kadar Genel Merkeze yüklenen yollar da mevcut. Elbette beni en çok CHP Bursa İl Başkanlığının hangi yolu tercih edeceği ilgilendiriyor. Eminim ki, bundan sonrasında daha katılımcı bir CHP için daha demokratik aday belirleme yöntemleri tercih edilecektir.

Her daim söylüyorum. CHP gücünü konuşabilmekten, konuşulan, fikir beyan edilebilen parti olmaktan alır. Tam da bu nedenle asla bir isim, bir kişi partisi olmamış her daim bir görüş partisi olmuştur. Dolayısıyla önümüzdeki günler partinin daha çokça konuşacağı, çokça eleştireceği ve tüm bu tartışma ortamında en doğrusunu bulmak için mücadele edeceği süreçler olacaktır.

İş ki; bu tartışma, görüş beyan etme, demokratikleşme mücadelesi daha fazla katılımı, parti için partinin görüşlerinin anlatılması için daha çok çaba sarf edilmesi gerekliliğini örgüte hatırlatsın…

 

HABERLER