Kızımın harçlığından şikayet etmesi ile başlayan kantin fiyatları ve yetmeyen harçlıklar meselesine şöyle bir bakış atmış, sürekli artan kantin fiyatları nedeniyle hem okulların hem de öğrencilerin mağduriyetini ortaya koymuştuk.
Bu konuyla ilgili olarak konuşurken, Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, “Çok yakın bir zamanda sonuçlarını açıklayacağımız bir araştırma ile çocuklarımızın sağlıklı gıdaya ulaşıp ulaşamadığını ortaya koyacağız” demişti.
Eğitim İş Sendikası Bursa Şubesi’nin kamu kurumlarında görev yapan 2 bin 167 öğretmen ile öğrencilerin beslenme düzeyini belirlemek üzere yürüttüğü araştırmanın vahim sonuçları bir haftadır gündemimizde.
17 ilçede okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki kamu okullarında görev yapan öğretmenlerce yürütülen araştırma yaklaşık 20 bin öğrenciyi kapsıyor.
Sonuçlara göre;
1-Öğrencilerin yüzde 31’i evde; yüzde 44’ü okulda beslenme çantası ya da kantin yoluyla kahvaltı yaparken; yüzde 25’i ise evde, okulda ya da başka bir yerde kahvaltı yapmıyor!
2-Öğrencilerin sadece yüzde 9,95’i düzenli olarak süt içiyor!
3-Öğrencilerin yüzde 12,5’i her gün düzenli olarak yumurta yiyor!
4-Öğrencilerin beslenme çantası ya da kantin yoluyla aldıkları gıdaların yüzde 6,7’si süt, meyve, sebze gibi besleyici gıdalar iken, yüzde 93,3’ü ise simit, poğaça, tost gibi unlu mamuller…
5-Araştırmaya katılan öğretmenlerden yüzde 97,5’i öğrencilerin dengeli ve düzenli beslendiklerini düşünmezken, sadece yüzde 2,5’u öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslendiğini düşünüyor…
6-Araştırmaya katılan öğretmenlerden yüzde 88,3’ü öğrencilerin yeterli fiziksel ve zihinsel gelişim düzeyinde olmadığını, yüzde 11,7’si ise öğrencilerin yeterli fiziksel ve zihinsel gelişim düzeyinde olduğunu belirtiyor.
7-Araştırmaya göre; 4 öğrenciden 1’i okula aç gelip, aç gidiyor!
Bu araştırma sonucunun özeti; çocuklarımız besin değeri yüksek gıdalara erişemiyor, erişebilenler karınlarını unlu mamullerle doldururken, çocuklarımızın dörtte biri okula aç gelip gidiyor ve sonrasında da karınlarını doyurabiliyorlar mı, şüpheli…
Durum ekonomik tablo açısından vahim, duygusal boyutu ile de bir o kadar acıklı. Ancak işin bilimsel kısmına bakmak lazım.
Sonuçların tıbbi açıdan ne anlama geldiğini Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş’a sordum. Özel bir zaman ayırıp kendisine gönderdiğim araştırma sonuçlarını inceleyen ve görüşlerini belirten Kumaş, sonuçlar karşısında şaşkındı.
“Öğretmenlerin görüşleri çok çarpıcı. Bu tablo bir ülke için korkunç bir şey!
Yetersiz beslenme, bedensel, zihinsel duygusal ve sosyal gelişimi doğrudan ilgilendiriyor çocuklarda. Bütün dokular ihtiyacı olan maddeleri almalı ki, doğru gelişsin. Örneğin; sinir dokuları doğru gelişmezse öğrenme güçlüğü yaşarız. Doğrudan hastalıklara, bedensel bozukluklara, kansızlıklara maruz kalırız.
İçinde bulunduğumuz salgın koşullarında çok önemli olan bağışıklık sistemi doğru çalışmaz ve çocuklar doğrudan hastalığa açık hale gelir!” dedi Kumaş.
Yine bu köşeden sizlerle paylaştığım bir araştırma sonucu vardı. Aile hekimlerinin yaptığı ve ‘Aile Hekimleri Dergisi’nde de yayınlanan araştırmanın sonucu, çocuklarda bodurluk ve öğrenme geriliği gibi sorunların çoktan başladığını gösteriyordu.
Hatırladınız mı?
Doktor Tufan Kumaş;
“Şu anki fotoğraf aslında bizim geleceğimizin fotoğrafı. Çocuklar bizim geleceğimiz. Bir toplumdaki gelir dağılımındaki bozukluk, sağlık üzerindeki en etkin parametrelerden birisi. Gelir dağılımı bozukluğu sağlıkta da bir eşitsizlik yaratıyor! Tablo bu şekilde karşımıza çıkıyorsa bu sorun bir süredir var demektir, çocuklarımızı etkiliyor demektir, bu çok acı” diyor.
Konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı. CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın kürsüden vekillere;
“Ekonomik kriz en ağır şekilde çocukları vuruyor. Anayasal olarak bu çocuklara düzenli beslenme hakkı sağlamak zorunda olan hükümet ise adeta seyirci gibi izliyor.” diye seslendi.
Sonuçta ne mi oldu?
Eğitim-İş Bursa Şubesi Başkanı Yeliz Toy’un çocukların sağlıklı gıdalara ulaşması ve doğru beslenmesi yönündeki taleplerinin değerlendirilmeye alınması yerine Milli Eğitim Bakanlığı, meslek liselerinde okuyan Suriyeli 600 gencin katılacağı bir festival düzenleme planı ile karşımıza çıktı. 5 günlük gençlik festivali, Antalya’da 5 yıldızlı bir otelde yapılacak ve 4 milyon 653 bin 750 TL’ye mâl olacak.
Bunu da konuştuk Yeliz Toy ile ‘Milli Eğitim Bakanlığı’nın Suriyeli öğrencilerin eğitimi ile ilgili olarak Avrupa Birliği’nden aldığı fonlarla bu çalışmaların yapıldığını’ dile getirdi.
İnsan düşünüyor; acaba kendi çocuklarımızı doyurabilmek için de Avrupa Birliği’nden fon mu istemeliyiz?