Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Değişim isteyenler ve değişime direnenler…

Günün en çok konuşulan haberi elbette peş peşe gelen zamlar, ancak en beklenmeyen haberi bu değil, zira herkes içinde bulunduğumuz kötü ekonomik koşulların toparlanması adına vatandaşın sırtındaki kamburun biraz daha ağırlaştırılarak, acı reçeteler uygulanarak sorunun çözülmeye çalışılacağını tahmin ediyordu.

Yine de daha birkaç ay önce fiyatları neredeyse ikiye katlanan cep telefonlarının fiyatlarının yine ikiye katlanması örneği dahi uygulanan politikanın ağırlığını daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Verilen haberlere bakılırsa, en basit akıllı telefonun fiyatı 10 bin liranın üzerinde olacak gibi…

Elbette vatandaş maaşlara yapılacak zamları da merak eder oldu. İktidarın en büyük destekçisi olan ve ülkenin en düşük maaşını alan emeklilerin aylıklarına yapılacak zam oranı henüz netleşmiş değil.

Şimdilerde tüm emekliler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkacak birkaç cümleye, maaşlarına TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranı dışında bir ekleme yapılıp yapılmayacağına kenetlenmiş durumda.

Bense tüm bu gündemleri elimin tersiyle bir kenara itip, yine ve yeniden CHP’de kaynayan kazanın fokurtularını yazmayı tercih ediyorum.

Çünkü, neden olmasın…

Önce genelden başlayalım, malum genelin yansımasını yerelde yaşıyoruz. CHP aşağının yukarıyı belirlediği bir parti olmaktan çoktan çıktı. Yukarıdan aşağıya yapısı belirlenen bir parti olmak hatasını içselleştiren CHP’de saflar iyice belirginleşti son günlerde.

İşin garip olan tarafı parti içinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun gitmeme eğilimine oluşan tepki, Ekrem İmamoğlu destekçilerinin sayısını artırmaya başladı.

Engin Altay, Tekin Bingöl, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan ve Ali Öztunç’un İmamoğlu ile birlikte hareket ettikleri artık bilinen gerçekler arasında.

Diğer yandan CHP’nin değişim çağrısını, yaptığı yürüyüşle sürekli canlı tutan bir diğer isim olan, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan için partiye giriş yasağı getirildi. Karşılığında Özcan’ın yaptığı açıklama da bir o kadar sert oldu;

“Ya şimdi sen genel başkan olarak kimi kimin yerine sokmuyorsun? Ben senin evine gelmiyorum ki. Evine gelsem sokmayabilirsin. Ben Atatürk’ün evine gidiyorum, evimize gidiyorum!”

Karşısında bu kez birkaç değil, pek çok isim duran Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalifler için geniş çaplı bir partiden tasfiye sürecini devreye sokabileceği konuşuluyor Ankara kulislerinde.

Yerelde de genelin yansımalarını izlemek mümkün.

Delege seçimlerinden hemen önce ve seçimlerin sürdüğü şu günlerde sıklıkla dile getirdiğim, CHP içinde konuşulan; ‘Bu yapı ile Atatürk gelse Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısında şansı yok’ cümlesinin geçerliliği zaman zaman ilçelerde elde edilen muhalif başarılarla kırılmaya başlandı.

Ben sıklıkla Nilüfer ilçesini ele almış olsam da Osmangazi’de de azımsanmayacak bir yarış var. Bir yandan yeniden il başkanlığı koltuğuna oturmak isteyen İsmet Karaca’nın üyeler üzerindeki baskısı sürerken, diğer yandan değişim isteyenlerin çıkışları kendini hissettiriyor.

Özellikle CHP Osmangazi İlçe Başkanı Metin Yılmaz’ın kendi mahallesinde seçimi kaybetmesi dün itibariyle kulislerde en çok konuşulan konu oldu. Hatta Osmangazi’nin daha önceki ilçe başkanı Mete Akyolcular’ın da kendi mahallesinde seçimi kazanamadığını belirtelim.

Delegenin yoğunluğuna bakıldığında Cengiz Çelikten’in ağırlığı hissediliyor. Osmangazi ilçe başkanlığı için kolları sıvamış bir diğer isim ise Bülent Özdemir. Kulislerin ağzı torba değil ki, büzesin minvalinden bir bilgi de Baran Güneş’in Osmangazi İlçe başkanlığı için aday olduğunu beyan etmesinden sonra konuşulanlar. Partinin Mudanya İlçesine üye olan Güneş’in adaylığı üyeler arasında ne kadar kabul görür tartışılır.

Partinin gençlerinden de bir çıkış var ki, kulislere taşınması gerekir diye düşünüyorum; CHP Nilüfer Gençlik Kolları Başkanı Ata Erk Şanlı sosyal medyasında paylaştığı mesajda şöyle diyor;

“Partinin bayrağını asanı paralı askerlere tercih ediyorsan, bize o yolu ayırmaktan başka maalesef bir seçenek sunmuyorsun demektir. Sevgi yine baki ama, ayrılıklar da sevdaya dahil!”

Eski il gençlik kolları başkanı Yalçın Yazıcı’nın delege listesinde olmamasına bu tepki.

Ata Erk Şanlı’nın Kültür Mahallesinde çarşaf liste ile yapılan delege seçimlerinde en çok oyu alarak delege seçildiğini de vurgulamakta yarar var.

Şimdiki portreye şöyle bir bakacak olursak, genel merkezin yereldeki yansıması diye düşünebileceğimiz İsmet Karaca isminin örgütte ağırlığını hissettirdiğini, ancak değişimden yana tavır takınan muhalif kesimin delege seçimlerinde gedikler açmaya başladığını söyleyebiliriz.

Osmangazi ilçesini Cengiz Çelikten’in alması halinde İsmet Karaca’nın il başkanlığı da riske giriyor elbette. Bu durumda il başkanlığı koltuğunda Mehmet Turan Tansal’ı görebiliriz.

CHP örgütün istediği büyük değişimi gerçekleştirebilecek mi?

Gözümüz delege seçimlerinde…

HABERLER