Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

DEVA’nın planları güzel de…

Bursa, siyasi partilerin genel başkanlarının uğrak yeri oldu adeta bu hafta. Ağırladığımız ilk lider DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dı.

Bursa’yı çok seven Babacan’ın yedinci ziyareti hem bir iftar programını hem de partisinin büyük önem verdiği ‘Yerel Yönetimler Eylem Planı’nı açıklamayı kapsıyordu.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ki gerekir, DEVA Partisi’nin Emek Mahallesi’nde düzenlediği iftar için övgü dolu cümleler kurmak zor.

Ancak şunu da biliyorum; halka açık tüm iftarlarda benzer sorunlar yaşanıyor.

Ben bu iftar programından iki sonuç çıkardım:

Birincisi, iftarlar konusunda AK Parti’nin üzerine organizasyon yapan siyasi parti yok. Yani işin ucu gelip dolaşıp paraya dayanıyor.

İkinci sonuç ise birincisi kadar eğlenceli bir noktaya varmıyor. Bir avuç etli yemek, bir kepçe çorba için saatlerce kuyrukta beklemeyi göze alan vatandaşlarımızın sayısındaki önemli artış dikkat edilmesi gereken en önemli husus bence.

Kısacası, ülke ekonomisinin nabzını siyasi partilerin verdikleri iftarlarda uzayıp giden kuyruklara bakarak çok rahat ölçebilirsiniz.

İftar programının en samimi kısmı ise DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın da vatandaşlar gibi kuyruğa girerek, tabldot yemeğini alıp masasına yerleşerek, iftarını yapması oldu.

İftar kalabalıktı, Babacan ile fotoğraf çektirmek isteyenler de ayrı bir sıra oluşturmuştu, ancak ertesi gün düzenlenen ve ‘Yerel Yönetimler Eylem Planı’nın açıklanacağı toplantı için aynı cümleleri kuramayacağım.

Partinin en iyi teşkilatlanmasının Bursa’da olduğu düşünülürse, böyle önemli bir planın açıklanması esnasında daha büyük bir kalabalık beklerdim doğrusu. Elbette hafta içi ve mesai saatleri içinde bir toplantı düzenlendiğini de burada not düşmek lazım.

Konuşmasında açıkladıkları eylem planları ile hayal ettikleri Türkiye’yi somutlaştırdıklarını belirten DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, böylesi teknik çalışmalar yaparak iktidara hazırlanan hiçbir siyasi parti olmadığı gibi, böyle bir altyapı ile çalışan devlet yönetimi de olmadığının altını çizdi.

101 maddelik Yerel Yönetimler ve Şehircilik Eylem Planı’nın Bursa’dan açıklanıyor olması ise DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Serkan Özgöz’ün ‘Bursa yönetilemiyor’ söylemi ile doğrudan alakalı gibi.

İlginçtir, Bursa iktidar partisi dışında tüm siyasi partilerin gözbebeği oldu ve doğal olarak şehrin yönetimi ciddi eleştiri konusu oluyor.

Gelelim eylem planına. Bana göre planın önemli ana başlıklarından biri kayyumun kaldırılıyor olması.

İçişleri Bakanlığı’nın yerel yönetimler üzerinde vesayet kurmasına müsaade etmeyeceğiz. İçişleri Bakanının seçilmiş belediye başkanları üzerinde görevden alma, kayyum tayin etme gibi taraflı, keyfi ve partizan uygulamalarını tarihe karıştıracağız!” diyor Babacan.

Bir diğer önemli husus, yerel yönetimlerin bir rant aracı olarak görülmesinin engellenmesi.

Şu anda yerel yönetimler, haksız kazanca çıkan yol olarak görülüyor. Belediyelerde dizginleri eline alan bir avuç vurguncunun rant devrini bitireceğiz. ‘Belediye’ kelimesini duyduğu anda gözünde hemen dolar işareti oluşan insanları kapıdan içeri sokmayacağız!” diyerek açıklıyor konuyu Ali Babacan.

Bu maddeyi uygulama esnasında görmeyi tercih ederim. Çünkü ‘ben göreve geleyim, kesemi şöyle dolduracağım…’ biçiminde açıklamalar yapan bir siyasetçiye daha rastlamadım bunca yıllık gazetecilik hayatımda.

Bir önemli madde de geçmişe dönüş çalışmalara yönelik.

“Giderayak testiyi doldurma derdinde olanlar da bizi iyi dinlesin. Geçmiş dönemlerde yapılan iş ve işlemleri denetime açacağız. Siyasetin yerel yönetimler eliyle finanse edilmesini önleyeceğiz. İmar kaynaklı rantları vergilendireceğiz!”

Bu madde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da sıklıkla dile getirdiği bir mesele. İşin içinde para olunca hep tedbirli olmaya ve ‘söylem güzel ama uygulamayı görmek lazım…’ demeye gayret ediyorum.

Bahsetmek istediğim son madde ise yüreklerimizi dağlayan, her iki tarafın da masum olduğu sokak köpekleri meselesi!

“Başıboş sokak hayvanlarının yönetimine dair mevcut aksaklıkları gidermek üzere, en iyi uygulamalardan esinlenerek, süreli hayvan barınma alanlarını yeniden düzenleyeceğiz” sözü veriyor Babacan.

Ben de bu konuda bir araştırma yaptım ve Avrupa’da meselenin gönüllüler eliyle işletilen barınaklara yerel ve genel yönetimlerin destek vermesiyle çözüldüğünü gördüm. Kendilerine gönüllülere kucak açmalarını öneririm.

Ali Babacan bu ziyaretinde Bursa’da umduğunu buldu mu bilemeyiz, ama DEVA Partisi eylem planlarını merak edenler için devahazır.com adresinden bu bilgilere ulaşabileceklerini belirterek bitirelim yazımızı…

HABERLER