Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Dikkat, su krizi kapıda!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın, “Takdir edersiniz ki, bir sıkıntı sinyali var yine suda!” diyerek açılışını yaptığı akademik odalar ve üniversiteden temsilcilerin de yer aldığı geniş katılımlı toplantıda şehrimizin mevcut su durumu konuşuldu.

En son söyleneceği en önce söyleyerek işin tadını kaçırmak istemem, ama önümüzdeki günlerde bizi ciddi su sıkıntıları bekliyor olabilir!


Bu sene yağan karlardan dolayı maalesef su bolluğu var zannediliyor. Hiç de böyle bir tablo olmadığını rakamlarla göreceksiniz” dedi Aktaş.

Su sıkıntısı olmamasını ben de bekliyordum yağan karın miktarına bakarak, ancak mesele görüldüğü kadar basit değilmiş.

Kar yağışlarının baraj bölgelerinden daha çok kuzey yamaçlarında yoğunlaşması, barajların olduğu güney havzasında yağışların sınırlı kalması barajların genel doluluk oranını 2022 Mayıs ayı sonları itibariyle yüzde 73 seviyesine geriletmiş durumda.

Acil eylem planı olarak derin kuyular devreye sokularak barajların beslenmesi gerçekleştiriliyor.

Geçtiğimiz yıl derin kuyuları Temmuz ayında devreye almıştık, bu yıl daha erken devreye sokmak zorunda kaldık. Kuyuların çalışması için de her ay 12 milyon lira ödeme yapıyoruz” diyor Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Aktaş.

Üstüne de ekliyor;

Barajlardaki su seviyesini ve kuyuların üretim kapasitesini dikkate alıp kurak hava koşullarının sürdüğünü varsayarak, yaptığımız değerlendirme ile aralık ayı içerisinde barajlarımızdaki suyun tükeneceği yönünde endişe verici bir sonuca varmış bulunmaktayız!”

Önümüze serilen tablolara bakınca özellikle Nilüfer Barajı’nda ciddi manada su azalması göze çarpıyor.

Neden Nilüfer Barajı’nda böylesi hızlı bir su kaybı var? Yağışlardaki düşüşün yetersizliği tek etken midir? Yoksa ‘ıslah OSB’lerin daha fazla su çekiyor oluşunda mı kaynaklanıyor bu durum? Bence araştırılmaya muhtaç bir konu.

Başkan Aktaş, konuşmasında sıklıkla vahşi sulama yöntemi ile kaybolan sulardan bahsetti ve acilen damla sulama yöntemine geçilmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini dile getirdi.

Son derece doğru bir tespit. Benim bu noktada merak ettiğim Bursa özelinden alınıp Türkiye geneline uyarlanabilecek bir konu var.

Basın sektöründe ilk çalışmaya başladığım yıllarda da sürekli aynı tedbirin alınmasının öneminden bahsedilirdi, hatta hatırlıyorum bu konu zaman zaman televizyonlarda kamu spotu olarak yayınlanırdı. Yaşımın ortaya çıkmasını göze alarak söylüyorum; aradan geçmiş neredeyse 30 yıl ve biz hala aynı cümleleri kurup aynı temennilerde bulunuyoruz!

Neden?

Bu konuda devletin çiftçiler için çıkartacağı birkaç hibe, gerekli denetimlerin yapılması ve hibenin doğru yerlerde kullanılması koşuluyla elbette konuyu kökten çözerdi.

Neden böylesine basit bir konu dahi çözümsüzlüğe yuvarlanıyor ülkemizde?

Kaynaklar bolken tedbirimizi alıp ileriki günlere güvenle bakmak varken neden kriz anında bir araya gelip çareler aramaya çalışmakla uğraşıyoruz?

Toplantı sırasında Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sevim Yürüten sadece tarım sektöründe değil sanayi alanında da çok ciddi su tüketimi olduğundan bahsederek sanayi alanında aynı zamanda suyun kirletilmesinin de söz konusu olduğuna değindi.

Tam da bu noktada sanayi bölgelerinin atık su arıtma tesislerinin varlığı ve bu tesislerde arıtılan suyun yeniden kullanıma dönebiliyor olması çok önemli.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ülkü Küçükkayalar da çok kıymetli bir noktaya parmak bastı; yağmur suları…

Yağmur suyu hatlarımızı normal giderlerden ayırdık, bu konuda ciddi de bir çalışma yapıldı zamanında biliyorsunuz. Ayırdığımız bu yağmur sularının denizlere akıtıldığını biliyor musunuz peki? Ben yeni öğrendim doğrusu.

Hani akıllara zarar bir durum. Bu kadar maliyetli bir işe kalkışın, ne için, arıtma tesislerinin yükü biraz hafiflesin diye mi? Neden kullanılmıyor tertemiz yağmur suyu çeşitli alanlarda?

Zaten Başkan Aktaş’ı da şaşırttı bu konu.

Şehrimizdeki su şirketlerinin sattıkları içme sularının sularımızda eksilmeye neden olup olmadığı konusu da gündeme geldi.

Alinur Aktaş;

Bizim içme suyumuzun en fazla yüzde 2’lik bir kesimini kullanıyor bu su şirketleri, kullandıkları sular da barajlarda biriktiremediğimiz sular. Şimdilik bize zararı görünmüyor, ama gerekirse her bir damla suyu konuşuruz” diyerek açıkladı meseleyi.

Yapıcı ve katılımcı bir çizgide ilerleyen toplantıda Başkan Aktaş’ın “Bursa sudan ibarettir…’ sözü çok eskilerde söylenmiş. O zamanlar Bursa’nın nüfusu kaçtı, şimdi kaç? O zamanlar sanayi yoktu, şehirleşme yoktu!” çıkışına katılmadığımı belirtmek isterim.

Eskisiyle yenisiyle tüm şehir idarecilerinin görevi o sözlerin halen söylenebiliyor olmasını sağlamaktı’ bence.

Bursa ve suyu konusunda konuşulacak çok şey var.

Dileğim sadece konuşmakla kalınmaması…

HABERLER