Bu ülkenin en akıllı insanları haklarını alabilmek için örgütlü mücadelenin gücünün farkında olanlardır bence. Diğerleri bir çözüm olsa da biz de yararlansak diye hallerinden şikayet ederek, diğer taraftan da umutla bekleyip dururlar.
Ellerini taşın altına koymak, birlik olup hareket etmek, haklarını aramak, gerekli makamlara şikayetlerini iletmek akıllarının ucundan geçmez. Belki de geçer de sinsice kenarda beklemeyi, önde mücadele eden cesur yürekli insanları mayın eşeği niyetine kullanmayı tercih ederler.
Yine bir mücadele hikayesi ve yine atılan bir geri adımdan ve bu gerileyişi yeterli bulmama hadisesinden bahsetmek istiyorum size.
18 Ekim 2022 tarihinde yazdığım yazıda özel muayenehane sahibi doktorlara uygulanan özel hastane kotasından bahsetmiştim ve demiştim ki;
“Bu düzenlemelere göre 4 bini İstanbul’da olmak üzere yaklaşık 7 bin muayenehane hekiminden ancak 500’ü hastanelerle sözleşme yapabilecektir. Bu durum, mesleğini muayenehanesinde bağımsız olarak icra eden doktorların çalışmalarının büyük ölçüde engellenmesi anlamına gelmektedir!”
Doktorlar haklarını almak için mücadele etmeyi hiç bırakmayan kesimi bu ülkenin. Bahsettiğim tarihten bu yana uygulamanın geri çekilmesi için mücadele ediyorlar her platformda. Sonunda bir noktaya da gelindi aslında.
Sağlık Bakanlığı, muayenehane hekimleriyle ilgili ‘özel hastanenin yüzde 15 seviyesinde dışarıdan hekim kabul edilebileceği’ yönündeki kota düzenlemesini kaldırdı.
Peki, bu yeterli mi?
Eğer bir hak mücadelesi veriyorsanız, size lütuf olarak sunulanla yetinmez, hakkınız olanı tam olarak istersiniz. Tabip Odası da bunu yapıyor.
“Yeni yönetmelik değişikliğiyle sorun çözmüyor, yani bir hastane ile yıllık sözleşme koşulu kalkmıyor. Sadece Mevcut muayenehane hekimleri için sözleşme yapacağı hastanede boş kadro olma koşulu aranmıyor artık. Bu durum muayenehane hekiminin hastasının istediği hastaneyi seçme imkanını elinden alıyor. Hekimleri de hastane patronlarının dayattığı koşulları kabule zorluyor” deniyor Türk Tabipler Birliği’nden yapılan açıklamada.
Daha net özetlemek gerekirse olay şöyle; özel hastane ilgili branştaki toplam kadro sayısının üçte birini aşmayacak şekilde hekimle sözleşme yapabilecek. Örneğin; beş genel cerrahi kadrosu olan bir hastanede sadece bir genel cerrah sözleşme yapma imkanı bulabilecek, iki genel cerrah ile sözleşme yapılabilmesi için bu branştaki hekim sayısının en az altı olması gerekiyor.
Bu muafiyetten yeni getirilen maddenin yayınlanmasından önce muayenehanesi bulunan hekimler yararlanabilecek sadece. Yeni muayenehane açacak hekimler için muafiyet geçerli değil.
Bir de şu var, 60 yaş üstü hekimler, sözleşme yaptığı hastanelerin sadece birinde bu kadro sınırlamasından muaf olacak.
Kısacası ortaya atılan müjdenin müjdelik tarafı yok aslında.
Doktorların ya devletin ya da özel hastane sahiplerinin koyduğu kurallara ve uygun gördüğü çalışma ücretlerine mecbur kalması için bütün çaba.
İşin daha da komik yanı, müjde adı altında sunulduğundan, herkesin içi boş, gelecek vadetmeyen düzenlemeleri kabul edeceğinin ve yeniden bir boyunduruk altına gireceğinin sanılmasında.
8 Ocak Pazar günü Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası öncülüğünde tüm uzmanlık dernekleri Kadıköy İskele Meydanında Büyük Hekim Buluşmasını gerçekleştirecek.
Hekimlere karşı yapılan son hamle de geri alınıncaya kadar mücadeleye devam etmekte kararlı doktorlar.
Her kuşun eti yenmiyor. Ülkenin tüm kesimleri asgari ücretli gibi, emekli gibi, memur gibi sessizce olan biteni kabullenmiyor.
‘Hakkınızı ödeyemeyiz’ diye başladığınız yolculuğun sonunda gerçekten haklarını ödemediğiniz doktorlar, haklarını almak için mücadeleden bıkmadılar…