Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Dün Adıyaman’a yarın belki Bursa’ya!

Deprem bölgesindeki sarsıntılara bu kez sel felaketi de eklendi ve yine yüreğimiz dağlandı.

Yukarıda kurduğum cümlenin öylesine kurulmuş bir tarafı yok benim için. Pek çok felaketi muhabirlik dönemimde yerinde yaşadığımdan, hatta haber takibi yapmak için gittiğimiz olay yerlerinde biz de aynı mağduriyetlere uğradığımızdan, tam da yüreğimden hissederek söylüyorum tüm sözlerimi.

İşimizi yaparken yaşanan trajik olayları gündeme taşıyıp, yenisi yaşanmasın diye neler yapılması gerektiğine bakmak, yönümüzü bu yana çevirmeye çalışmak önemli bir hadisedir bizim açımızdan.

Özellikle; Adıyaman’da, dün sel felaketi ile adeta bataklığa dönen bölgede, bundan altı ay önce, yine aynı sel baskını manzarasının olduğunu görünce, hiç akıllanmadığımızı ve bunun bedelini de ağır ödediğimizi düşünüyorum.

Aynı manzarayı bugün Bursa’ya da uyarlamak mümkün…

Şimdi size haklı, yerli yerinde ve tam da zamanında yapılan bir itirazı, uyarıyı, halka yeniden hatırlatmayı aktaracağım.

Çünkü artık algımız daha açık, yaşanan felaketleri görüyoruz, bilimin ışığında ilerlemediğimiz sürece bizim de başımıza aynısının geleceğini biliyoruz.

Bahsettiğim nokta, daha önce yapılaşması konusundaki endişelerimizi defalarca dile getirdiğimiz Samanlı Mahallesi’ndeki lojistik alan inşaatı.

Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesi İkinci Başkanı Vedat Sezer’in sosyal medyasından yetkililere yönelik sözleri şöyle;

Samanlı Mahallesinde dere yatağı ve taşkın alanının, Lojistik Merkez olarak sanayi yapılaşmasına açılmasının ilçe belediye meclisinde muhalefet partilerinin de ittifakıyla kararlaştırıldığını, TMMOB Bursa İKK’ya açıkladınız ve projenizin desteklenmesini istediniz. Takiben, TMMOB Bursa İKK, bu projenize, kent planlama ve güvenlik ilkelerine uygun olmaması gerekçesiyle idare mahkemesi nezdinde itiraz etti. Ancak, bu itiraza rağmen, Yıldırım Belediyesi, müteahhit yüklenicileri aracılığıyla bu projeyi yürütmekte; inşaat faaliyeti, hızla sürdürülmektedir.

Bölgede 2 yıl önce meydana gelen taşkında 5 can kaybı yaşanmıştı. Dün Deprem Bölgesinde aşırı yağış sonucu sel ve taşkının, dere yatakları ile uygun tasarlanmamış alt geçitleri baskını sonucu Adıyaman ve Şanlıurfa’da 15 can kaybını, ulusal medyada hep birlikte izliyoruz.

TMMOB Bursa İKK, haklı gerekçelerle itiraz etmektedir. Bu felaketlerden ders alınmayıp bilim ve teknik tanınmayacaksa, nelerden ders alınacaktır?”

Bu tür itiraza konu inşaatların davalarının nedense daha bir yavaş ilerlediğini ve yargı karar verene kadar inşaatın yıkılamaz hale gelmesi için büyük bir hızla hareket edildiğini, ‘hormonlu binalar’ adını verdiğimiz kavramın da literatürümüze böyle yerleştiğini hatırlatmak isterim.

Buradan hareketle soruyu yinelemekte, bir gazeteci olarak da sormakta fayda var, bunca itiraza ve yürütülen yargı sürecine rağmen sürdürülen bu çalışmalara ne zaman bir dur denecek?

Halk sağlığı, vatandaşın can güvenliği ne zaman öncelenecek?

BOZBEY’İN FAALİYET RAPORU KULİSLERİ KARIŞTIRDI

Siyasetin kıvrımlı yollarında yürümek bugünlerde daha da zor. Malum seçim dönemi, hatta milletvekili aday adaylarının bir bir görücüye çıktığı, kulislerin çalkantılı haberlerle kaynadığı zamanlar.

Tam da bu zamanlarda herkesin gözü kulağı kimlerin Ankara’ya gittiğinde.

Partisi tarafından Hatay Defne’de görevlendirilen, bölgedeki çalışmalarını içeren faaliyet raporunu CHP Genel Merkezine sunmak için Hatay dönüşünde Ankara’ya uğrayarak bir geceyi Ankara’da geçiren Millet İttifakı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey de kendisinin genel merkeze uğradığı haberini uçuran kuşların kurbanı oldu bugün.

Tüm ısrarlı sorulara rağmen Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğunu ve Milletvekili Adayı olmayacağını belirten Bozbey’in aday adaylığı için başvuru yaptığı haberi kulislere bomba gibi düştü.

Hayırlı olsun demek için kendisini aradığımda konuşulanlardan hiç haberi olmadığını, Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığının sürdüğünü, parti genel merkezine bir başvuruda bulunmadığını belirten Bozbey, ardı arkası kesilmeyen kulislerden rahatsız olduğunu söylüyordu.

İşin aslı ise şöyle;

Uzun süre önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinde yapılan bir konuşmada bakanlık görevi alacak isimlerin milletvekili adaylığının söz konusu olmayacağı, yine belediye başkanlıkları için aday olmayı düşünenlerin de milletvekilliklerine aday olmamaları gerektiği, aksi halde milletvekilliğinden istifa edip belediye başkanı adayı olma taleplerinin kabul görmeyeceği yönünde bilgilendirme yapılmış.

Kısacası Bozbey’in önce milletvekili olur, ardından belediye seçimleri yaklaştığında istifa eder ve belediye başkanlığına aday olur şeklindeki senaryolar pek gerçekçi değil.

Mantık olarak da düşünüldüğünde meclis aritmetiği konusunda kritik bir denge gözetiliyorken sistemin böyle işlemesi gerekir.

Bu süreçten sonra Bozbey CHP listelerinden milletvekili aday adayı olur mu bilemem, ama bahsedilen seçimi yapması gerekiyorsa bence şansını zaten kadrosu çok kalabalık olacak olan milletvekili listelerinde değil belediye başkan adaylığında arar.

HABERLER