Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Edremit’in gece hayatı var mı???

Bu yıl 26.’sı düzenlenen 2023 EMITT Doğu Akdeniz ve Turizm Fuarı’na katılmak varmış bugün nasibimizde. Yağmurlu havaya aldırmadan düştüğümüz İstanbul yollarında yoğun trafiğin kurbanı da olsak güzel bir deneyim yaşadık bence.

Aklınızda ‘Bu yıl nerede tatil yapsam?’ sorusu varsa, yanıtını ‘pat’ diye bulabileceğiniz cazibede bir fuardı EMITT.

Ben bayıldım…

Bizim fuara katılış nedenimiz ise hem Bursa ve İznik stantlarını ziyaret etmek, hem de fuara olana ilgiyi gözlemlemekti elbette.

Bursa turizm potansiyeli oluşturmak adına her türlü veriye sahip bir şehir aslında.

Düşünün; kış sporları için dağımız, yayla turizmi için harika yaylalarımız, sağlık turizmi için termal kaynaklarımız ve muhteşem hastanelerimiz, kültür turizmi için paha biçilemez tarihi ve kültürel hazinelerimiz, derelerimiz, göllerimiz, denizimiz var…

Fakat turistlerin şehrimizdeki konaklama ortalaması 1.8 gün!

Yani un var, şeker var, yağ var… Bir de tüm bunları bir araya getirip helva yapmayı yıllardır beceremeyen bir Bursa var…

Desem ki, yeterince tanıtım yapılmıyor, bunun için para harcanmıyor; öyle de değil…

Hayli geniş bir stant kiralanmış, ortasına dev bir ekran yerleştirilmiş, birbirinden güzel Bursa fotoğrafları sergileniyor. Turizm şirketlerinin görüşmelerini yapmaları için küçük deskler oluşturulmuş. İznik için ayrı bir stant daha kiralanmış. Orada da benzeri bir görsel özen dikkat çekiyor.

Bütün bunları bir araya getirince benim aklımdan Ata Demirer’in meşhur ‘Eyvah Eyvah’ film serisinden bir sahne geliyor.

Şarkıcı Firuzan’dan eşi Edremit’i kıskanan müstakbel kayınvalide ‘Siz eşimle tanışmış olamazsınız çünkü Edremit’in gece hayatı yoktur…’  diyor.

Karşılık; ‘Belki Balıkesir’in vardır…’

İşte bizdeki sorun da bu…

Bizim Edremit’in yani Bursa’nın gece hayatı yok…

Gece için ayrı bir eğlence, yeme, içme biçimi sunamayan şehirde niye daha fazla vakit geçirmek istesin ki turistler. Buradan Eskişehir’e ya da İstanbul’a birkaç saatte gider, yiyip, içip, eğlenip günlerini gün ya da gecelerini gece ederler.

‘Sen turizmden ne anlarsın?’ sorusunun muhataplığını hiç üstüme alamayacağımı şimdiden belirteyim, çünkü konunun uzmanları da benimle aynı fikirde olduklarını benim kadar açık cümlelerle ifade edemeseler de dile getirdiler bugün.

Nihayet birileri kral çıplak demeye başladı.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı Dış İlişkiler Daire Başkanı Abdülkerim Baştürk;

“Bursa’ya gelen turistlerin sayısında bir sorun yok, ama konaklama anlamında Bursa yetersiz!” diyerek,

Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Kamil Özer;

“Bursa’ya gelen turistler günübirlik geliyor. Bursa’da konaklama sorununu çözebilmek adına otellerin sorumluluk alıp çalışma başlatması gerekli. Bursa’da saat sekizden sonra bir yerde bir şey yiyip içemiyorsunuz. Hayat adeta duruyor. Bu konuda çalışmalar yapmak gerekiyor” diyerek sözlerimin hiç de boş olmadığını ortaya koydular.

Sağ olsunlar, var olsunlar…

Burada da teşhis doğru, ancak tedavi yolu yanlış demek durumundayım. Zira Abdülkerim Baştürk konaklama süresini uzatmak için inanç turizmini ön plana çıkaracaklarını, bunun için Uludağ’da 27 tane eski kiliseyi gün yüzüne çıkardıklarını ve bu bağlamda ilerleyerek turist konaklama sürelerini uzatacaklarını anlattığı bir proje ile çıktı karşımıza.

İnanç turizmi ancak haç gibi belirli bir yerde belirli ritüellerle belirli bir süre içerisinde ibadet söz konusu olursa konaklama ortalamasını artırmaya yardımcı olur diye düşünüyorum. Yoksa insanlar inançları gereği görmek istedikleri yerleri günübirlik de ziyaret edebilirler. Bu durum konaklamayı mecburi kılmaz.

İnanç turizminin yerine Bursa Gezeklerini turistik hale getirmek, tıpkı Sıra Geceleri gibi cazip bir ürün olarak sunmak bence daha mantıklı.

Elbette bunun yanına şehrimizin ezelden beridir en büyük eksikliği olan kültür ve sanat varlığını artırmak da büyük kazanım olacaktır. Böylece bizler oyun ya da konser izlemeye başka şehirlere gideceğimize kendi şehrimizde kalırız, hatta başka şehirlerden Bursa’ya gelenler olur.

Yani diyorum ki; böylece bizim Edremit’in de gece hayatı olur ve kim bilir

NOT: ‘Biz kırsalın ortasındaki sıcak suyu satarak para kazanıyoruz. Siz şehrin ortasındaki kaynakları nasıl pazarlayamıyorsunuz?’ diyen Kütahyalı turizmciden utanarak termal değerlerimizi çarçur etmemeyi hızla öğrenmemiz ve bu alanda da kendimizi geliştirmemiz lazım.

HABERLER