Bazen sizi en derinden yaralayan cümlelere hiç ummadığınız, hiç hazırlıklı olmadığınız yerlerde maruz kalıyorsunuz, hatta hiç beklemediğiniz kişilerin ağzından çıkıyor bu cümleler…
‘Ama sizin para da, ne bileyim, yerlerde… Yani hiçbir şey almıyor… Bizim Azerbaycan manatı çok değerlidir…’
Önce bir şaşkınlık…
Yani Azerbaycan’dan bahsediyoruz. Kardeş ülke, pek çok konuda destek olduğumuzu söylediğimiz ülke, pek çok alanda bize ihtiyaç duyduğunu hissettiğimiz ülke… Amerika Birleşik Devletleri ya da İngiltere değil mesela…
Sonra bir kızgınlık…
Yaşadığın ülkeye dönüp bakmak ve gündemin CHP iç hesaplaşmaları üzerine nasıl da ustaca kurgulandığını gözlemlemen…
Eee…
Canım kardeşim, biz de yazdık defalarca CHP’de bir değişim şart diye, yine de yazarız yazmasına da, dolar olmuş bugün itibariyle 23 lira 64 kuruş telefon markaları ürünlerine 10 gün içinde iki kere zam yapmış, seçimden bu yana gizli gizli bir devalüasyon yürütülüyor, çok yakında ekmekten tutun da tüm temel tüketim maddelerini şimdiki fiyatının yüzde 50 daha pahalısına alacağımız aşikar. Bunun karşılığında asgari ücretin ara zammı konuşulurken, ‘Bu işi bayrama kadar bitirin!’ talimatına rağmen ilk toplantıda bir rakam bile zikredilmiyor…
Sonra da bütün bunlar sadece ekonomi haberlerinin konusuymuş gibi ülke yatıyor kalkıyor, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’nun yanında CHP’nin kurultay kavgasında Özgür Özel’in de eklemlenmesi ile oluşan saç ayağından ne çıkacağını konuşuyor…
Tamam canım kardeşim, konuşun, konuşalım hep birlikte, hatta CHP’ye hayatı boyunca oy vermemiş, vermeyi de düşünmeyen, çünkü sol partilere alerjisi olan ve sol görüşü paylaşan herkesin din düşmanı olduğunu düşünen yurdum insanı, siz de konuşun CHP’nin neden ve nasıl değişmesi gerektiğini…
Hatta en çok siz konuşun ki, yaşadığınız hayat aklınıza dahi gelmesin…
Akşam olduğunda evinize ekmek götürmeniz gerekmeyecekmişçesine, pazarda filenizi doldurmaya çalışmayacakmışçasına, çocuğunuzun başını okşayıp cebine harçlık vermeyecekmişçesine konuşun…
‘Vaaayyy…’ deyin, ‘Neler dedi öyle Kılıçdaroğlu… Yerine İmamoğlu gelirse bu bir projedir… Zaten Kılıçdaroğlu da bir projeydi ve işi bitmeden o koltuktan inmeyecek… Onu orada oturtanlar daha gitmesini istemiyor… CHP köylüleri sevmiyor, halka inemiyor, inemez de zaten…’
Böyle tatlı tatlı sohbetleşin aranızda…
Sonra ekmeğin nasıl olup da 10 lira olduğunu anlamadan, bir bardak çayın maliyetinin evde demlendiğinde bile 3 liraya vardığını fark etmeden, paranızın Temmuz sıcağında buz misali eridiğini idrak edemeden yaşayıp gidelim hep birlikte…
Hiç konuşmayalım, gerçek gündemin süt fiyatı olduğunu, yumurta fiyatı olduğunu, domates, soğan fiyatı olduğunu hiç konuşmayalım…
Varsa yoksa Kılıçdaroğlu İmamoğlu mücadelesi…
Oysa, tarihinde çok az seçimden sağ partilerden fazla oy alarak çıkmış sol kesimin de, bu kesimin en kapsayıcı partisi olan CHP’nin de neredeyse kemikleşmiş yüzde 20 ile 25 arasında gidip gelen oy oranı vardır ve bu oran çok az değişiklik gösterir. Bu da koalisyon durumu dışında asla ülke yönetmeye yetecek bir oran değildir.
Bunun yanında hepsi birleşse yüzde 30 gibi bir oy oranına sahip olacak Milliyetçiler ve ne yaparsanız yapın yok sayamayacağınız, oy oranı da yaklaşık yüzde 10 civarında olan Kürtler var partilileşen…
Ülkenin genelinin merkez sağ partilere eğilim gösterdiğini kabul edersek ve böyle güçlü bir partinin varlığının da yüzde 40 oy oranına sahip olabileceğini öngörürsek, yüzde 10 ile yüzde 5 arasında oyları değişecek olan dinci partilerin nasıl olup da Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeyi konuşmak gibi bir eyleme cüret eder güce ulaştıklarını konuşabiliriz konuşacaksak…
Ama olur mu? Aslında ülkenin temel gidişatını pek de değiştirmeyecek olan Kılıçdaroğlu İmamoğlu mücadelesi temel gündem maddemiz…
Konuş kardeşim, sabah akşam, kahvede sokakta bunu konuş…
Ama bak, Azerbaycan’dan gelin gelmiş genç bir kadın; ‘Ama sizin para da, ne bileyim, yerlerde… Yani hiçbir şey almıyor… Bizim Azerbaycan manatı çok değerlidir…’ diyerek şak diye koyuyor ana gündemi önüne…
Kızıyor insan da, kime kızacağını şaşırıyor…
NOT: CHP içindeki değişim rüzgarı benim açımdan önemli. Elbette bu konuyu ele almaya ve görüşlerimi yazmaya devam edeceğim. Bu yazı, CHP’lilerin gündeminin değişim olmasına yönelik bir eleştiri olmaktan çok, bu gündem kullanılarak ülke gündeminin saptırılmasına dair bir vurgudur…