Son anket sonuçlarına göre AK Parti yeniden lider parti pozisyonuna oturdu canını sevdiğimin güzel ülkesinde. Bir taraftan ‘Suriye politikasını doğru kurduk, biz kurduk, biz başardık…’ algısını çok iyi yönetiyor olmaları sebep bu duruma, diğer taraftan ise CHP’nin kendi içindeki çalkantılı süreci bir türlü atlatamaması, merkezi hükümet tarafından eli ayağı bağlanan belediyelerden beklenen delice başarının daha ziyade ‘başarı’ şeklinde geliyor oluşu etken.
Bir de tabi biz bas bas bağırıyoruz yönetimdeki her kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, kaliteli, yol gösterici bir muhalefet lazım, güçlü bir muhalif yapı lazım ki, ülke iyiye gitsin, vatandaş muhalefet partisinin gücünü de şöyle bir hissetsin diye.
Oluyor mu?
Artık olduğu kadar…
Görünen o ki, küçük muhaliflerin büyük bölümü kopuştukları AK Parti yapısına yeniden yapışma peşinde koşuyorlar. Dolayısıyla merkezi hükümet denince muhalefet konusunda sesleri çıkmıyor. Neyse ki, Bursa özelinde yerelde bir muhalefet sürdürmeye çalışıyorlar.
Neden?
Çünkü daha da CHP ile birleşme ihtimali yok onlar için…
Şimdi ben tüm bunları niye anlattım derseniz, dördüncü toplantısı Perşembe ya da Cuma günü yapılacak olan asgari ücretin belirlenmesi hususunda vatandaşı yumuşatmak adına sürekli olarak pompalanan ‘Ekonomimiz iyidir, hoştur, güzeldir…’ açıklamalarına yönelik yapılan her türlü hak yenilmişlik isyanı bana son derece cılız geliyor da ondan.
Bugün yine evlere şenlik bir açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yürüttükleri şahane ekonomi politikalarının sonuç verdi sonsuz umutlar vadederek…
“Türkiye’de ciddi bir enflasyon, hayat pahalılığı sorunu var, bu çok net. Zaten bu programın ana hedefi fiyat istikrarı sağlamaktır. Gerekli para, maliye politikası çerçevesinde ve onu destekleyecek yapısal politika çerçevesi, gelirler politikası çerçevesi, yönetilen-yönlendirilen fiyatlar noktasındaki politikalar, 2025 yılında hepsi destekleyici olacak” dedi mesela.
İki haftadır aynı türküyü dinliyoruz aslında. 2023 yılı asgari ücreti 2023 yılının enflasyon oranının üstündeydi, 2024 yılı asgari ücreti 2024 yılı enflasyonunun üstünde kaldı, 2025 yılı asgari ücretini de öngördüğümüz asgari ücret oranına göre hesaplamak gayesindeyiz…
Bu ülkede bir rakamlarla oynamak, iki insanlarla oynamak çok kolay!
Madem enflasyon oranının üstünde zam aldı asgari ücretli, neden insanlar tek asgari ücreti geçtim, iki asgari ücreti birleştirdiğinde dahi geçinemiyor?
“Gençlere eş beğendiremiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ne biçimde bilgilendirdiklerini bilemiyorum, fakat madem iş başa düştü doğrusunu ben söyleyeyim; çoğu asgari ücretle çalışan gençler iki asgari ücretle geçinemeyeceklerinden evlenemiyorlar, hatta evlenemedikleri için kavga eden uzun soluklu ilişkiler içinde debelenip duruyorlar.
Öyle beğenememe falan yok. Cebinde parası olsa hemen evlenecek pek çok çift var hazırda bekleyen. Gelin görün ki;
“Gıda dahil mal enflasyonu yüzde 40’ın altı. Enflasyonda ciddi bir düşüş var ve bu düşüş devam edecek. Bazıları, nerede başarı, enflasyonu çıkarttılar diyor. Türkiye, KKM’den çıkışı yönetti. Enflasyonun kontrolden çıkmasına sebep faktörlerin kontrol altına alınması bir kenara, enflasyonda düşüş var. Dezenflasyon başladı ve devam edecek” diyen bir Hazine ve Maliye Bakanımız var bizim.
Pazara çıkınca file dolmuyor, asgari ücrete kira bulunmuyor, marketin kapısından girsen cebinden 200 tl. çıkıyor… Bunların hepsi bir yana ülkede ‘dezenflasyon başlamış’
Bizim ekonominin dezenflasyonlu hali böyleyse enflasyonlu hali nasıldı da hangi masallarla kandırıldık acaba?
KKM’den çıkışla ilgili müjdele boğdular bizi üç haftadır. Bu garip gureba uygulamaya ülkenin girmesini ben istemedim, KKM’nin nimetlerinden ben faydalanmadım ki, bana buradan çıkışı bir müjde olarak veriyorsunuz?
Ülkenin zengin takımı ile anlaştınız, parayı başka yerlere yönlendirmelerini sağladınız, şimdi uygulamayı usul usul bitiriyorsunuz olan biten bu.
Bazı kesimlerin bu söylediklerinden dolayı sinirlendiğini de dile getirmiş Bakan Şimşek. Dünyanın dört bir köşesinde savaşçı bir millet olmalarından sebep ‘Türk gibi güçlü’ diye anılan bu ülkenin insanlarını ne hale getirdiniz, nasıl pasifize ettiniz de sadece sinirlenmeleri dahi sizi üzüyor Sayın Bakan…
Siz bu ülkede uyguladığınız politikaların yarısını Fransa’da, İtalya’da, İspanya’da, Yunanistan’da uygulasaydınız inanın insanlar sadece sinirlenmek ve üç beş kişi bir araya gelerek uzata uzata söyledikleri slogan cümleleri ile sizi protesto ettiklerini düşünmekle kalmazdı.
Çok daha güçlü bir muhalefet çok daha güçlü bir örgütlenme bulurdunuz karşınızda. Hani nasıl desem, aklınız şaşardı…
Hasılı kelam, işçinin hakkını vermeyeceğiniz ortada, bu ülkenin tüm mağdurlarının haklarını vermeyeceğiniz daha da aşikar da bari aklımızla alay etmeyin…