Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gönlünüz yoksa yapmayın!

Aslında bir kuruma emek verince, iş gönüllülük esasına dayanmıyorsa, emeğinin karşılığını istemekten daha normal bir durum yok. Beyaz ya da mavi yakalı işçinin yaptığı işin karşılığında bir ücret talep etmesi normaldir. Gelin görün ki, NİLKOOP’un huzur kaçıran huzur hakkı konusunu pek o minvalde değerlendirmek mümkün değil.

Her şeyden önce haberi Gerçek Gündem’in ayrıntıları ile paylaştığını, dolayısıyla kaynağımızın bu mecra olduğunu belirteyim. Sonra da ayrıntılara gireyim…

Efendim bundan bir süre önce, 30 Mayıs 2024 tarihinde olağan genel kurul toplantısını yapan NİLKOOP’un yönetimine CHP’li Süleyman Ayyılmaz ile birlikte CHP’li Nilüfer Belediye Meclisi üyeleri Akın Uludağ, Berna Hacer Bilici, Resul Tarman ve Mustafa Aslan seçildi. Ayyılmaz başkanlık koltuğuna, Uludağ da başkan yardımcılığı koltuğuna oturdu.

Aynı olağan toplantıda bugün konuştuğumuz huzur hakkı meselesi gündeme gelmişti zaten.

Olağan toplantının tüm gündem maddeleri oy birliği ile kabul edilirken, Yönetim Kurulu Başkanına 60 bin lira, Yönetim Kurulu üyelerine 30 bin lira huzur hakkı verilmesinin talep edildiği 13. gündem maddesi katılan üyelerden 16’sının kabul oyu vermesine karşılık, 17 üyenin ise red oyu vermesi sonucu oy çokluğu ile reddedildi.

Hasılı kelam, huzur hakkı talebi kabul edilmeyen başkan, başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyeleri o gün bugündür huzursuz yerine getiriyor görevlerini.

Fakat bu huzursuzluk fazla uzun sürmedi.

Kooperatif yönetimi huzur hakkı ödenmesini sağlamak için 5 Ağustos’ta yeniden toplandı. Bir önceki toplantıda huzur hakkı ödemesine muhalif tavır alan bazı üyelerden habersiz yapılan bu olağanüstü toplantıda yönetim kuruluna huzur hakkı ödenmesi kabul edildi. Böylelikle yönetimi CHP’li isimlerden oluşan NİLKOOP başkanı 60 bin lira, yönetim kurulu üyeleri ise 30 bin lira huzur hakkı almaya başladı.

Hep söylüyorum, CHP konuşulabilen bir parti diye. Başka partilerde olsa partinin sadece yönetim kademesi ve bu kademeye yakın olan üyeleri değil, tüm üyeler sessizce bu kurnaz tutumu alkışlar ve sıra ne zaman bize gelecek acaba diye fırsat kollamanın yoluna bakar.

Fakat CHP üyeleri gördükleri yanlışa karşı bu iş yanlıştır çıkışı yapmaktan geri durmazlar, tıpkı her basın toplantısında karşılaştığımız ‘ben bu partiye 40 yılımı verdim’ diyen yaşı ilerlemiş üyelerin sahiplenişi gibi sahiplenirler partilerini, dolayısıyla bu karara da tepki göstermekte gecikmediler.

Olağan toplantıda huzur hakkı adı altında böyle bir aylık ödemenin bağlanmasını üyelerin doğru bulmadığı açıkça belirtilmişken, karara muhalefet eden üyelerin atlatılarak konunun bir kez daha gündeme getirilmesi en yumuşak ifade ile tatsız!

Şunun şurasında bundan dört ay önce AK Partililer böyle işlere soyunuyor diye ölümüne muhalefet ederken bir yandan sıra ne zaman bize gelecek acaba hesapları yapmanın ne kadar uygunsuz düştüğünü sosyal medyasında konuyu paylaşan CHP’lilerden daha net cümlelerle öğrenebilirsiniz. Ben burada endazenin topuzunu kaçırmamak adına susup sözü onlara bırakmayı tercih ediyorum.

Umarım bu yanlış karardan tez zamanda dönülür. Bir huzur hakkı almadan NİLKOOP’a emek vermek istememeyi saygıyla karşılarım, bu durumda görevden çekilmek gerekir. Görevden çekilenlerin yerine de huzur hakkı talebinde bulunmayan, gönüllük esasına göre emeğini esirgemeyecek kişiler gelir!

Bu kadar basit aslında.

Alacahırka-Demirkapı park olur mu?

Osmangazi Belediye Meclisinin eski üyelerinden Cemil Aydın’ın yine Osmangazi için güzel bir önerisi var.

“Yaşanan orman yangınlarının ardından Uludağ yolunda emniyet güçlerimizin özellikle geceleri denetimlerine şahit oluyoruz. Bu bağlı olarak özellikle Alacahırka ve Demirkapı semtlerini kapsayan bölgelerin yangınlardan korunması başta olmak üzere disipline edilmesi, güzelleştirilmesi ve kamu yararına hizmete sunulması için alanın park olarak düzenlenmesi konusundaki daha önceki yıllarda dile getirdiğimiz teklifimi yineliyorum” diyor Aydın.

Teklif güzel, bölgenin özellikle güzelleştirilmesi ve disipline edilmesi adına çok da doğru bir girişim olabilir. Fakat ne kadar mümkün olur bu alanda yapılması gereken kamulaştırmalar buna ne kadar izin verir, içinde bulunulan tasarruf tedbirleri kapsamında daraltılan belediye bütçeleri işin bu kısmına yeter mi?

Tam bilemiyorum.

Teklif Cemil Aydın’dan, iletmesi bizden…

HABERLER