Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Gündem; Bursa’nın havası, suyu…

Ekim ayı Büyükşehir Belediye Meclis toplantısı hayli yoğun bir gündeme sahipti. Yaz yaz bitiremiyoruz bir türlü.

Bursa’nın geçmişine dayanarak su kaynakları bol bir şehir taklidi yapmaya devam eden, ancak mevcuda bakıldığında su sıkıntısı çeken yerleşim yerlerinden olduğunun altını son zamanlarda sıklıkla çiziyorum.

Meclis toplantısında yapılan şahane tespitlerle üzerinde pek de konuşulmadan gerekli komisyonlara havale edilen iki önemli yazılı önergenin altını çizmek lazım bu bağlamda.

Maddelerden biri Bursa Ovası’nın çeşitli yerlerine dağılmış durumda bulunan sanayi tesislerinin kaçak yer altı suyu kullanımı ve kirli su deşarjı yapan işletmelerin belirlenmesi, ardından da caydırıcı cezalar uygulanmasına, periyodik denetim ve izlemelerin yapılmasına yönelik.

İkinci madde de ilk maddeyle bağlantılı olarak TOSAB dışında bulunan tüm tekstil boyahanelerinin TOSAB’a taşınması ile ilgili raporu ve Uluabat Gölü’nün suyunun çekilmesi, sanayi ve evsel kirlilik yükünün yarattığı ekolojik tehlikenin incelenmesine yönelik rapor.

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Sözcüsü Yücel Akbulut’un önergesi şöyle diyor;

“Bursa ovasının çeşitli yerlerine dağılmış durumda bulunan sanayi tesisleri, tekstil imalathaneleri ve boyahanelerde kaçak su kuyuları kullanıldığı uzun zamandır bilinen bir durum. Bazı tesislerin kaçak suyu kullanıp, kirlendikten sonra yer altına verdikleri de bilinmektedir.

Geçmiş dönemde Kestel ilçesinde bir röntgen sistemi kullanılarak kaçak su kullanan işletmelerin belirlenip ceza kesildiği basına da yansımıştır.

Öncelikle yine benzer bir çalışma ile kaçak yer altı suyu kullanımı ve kirli su deşarjı yapan işletmelerin belirlenmesi, caydırıcı cezalar kesilmesi, periyodik denetim ve izlemeler yapılması ve Tekstil Boyahane OSB dışında bulunan tüm tekstil boyahanelerinin OSB’ye taşınması, bu karara uymayanların ruhsatlarının iptaline gidilmesi, yeni ruhsat başvurusu yapanlara izin verilmemesi hususlarında çalışmalar yapmak üzere konunun Çevre ve Sağlık Komisyonu’na havalesinin meclis gündemine alınmasını arz ederiz”

Önerge şimdilik Çevre ve Sağlık Komisyonuna emanet…

Gelelim işin uzun adı ile Tekstil Boyahaneleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, kısa adı ile TOSAB olarak bilinen, aslında pek de bilinmeyen sanayi bölgesine yönelik kısmına.

2005 yılında tüzel kişilik kazanan, ancak nedendir bilinmez ilk fabrika temeli geçtiğimiz yıl atılan TOSAB, 1.940.000 metrekare alanda 310 fabrikaya hizmet verme kapasitesi bulunan bir bölge.

Şimdi size TOSAB’ın en çok gündeme geldiği konuyu da hatırlatacağım…

Zaman zaman konuşmalarındaki fevri çıkışları ile Türkiye gündemine oturmayı başaran Bursa Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Alinur Aktaş’ın bir toplantıdaki açıklamaları hayli konuşulmuştu.

Sonradan bir dil sürçmesi meselesi olduğu söylenen, hani şu; ‘800 dönüm yerim var, 800 demedim 8 dönüm yerim var, orada da kiracıyız…’ polemiğini unutmamışsınızdır diye düşünüyorum. İşte bu polemiğin hemen ardından gelen konuşmada eski Başkan Aktaş, TOSAB konusunda da konuşmuş;

“TOSAB niye yapıldı? Benim bildiğim farklı yerlerdeki boyahanelerin taşınmasıyla alakalı yapıldı. Ne kadar oldu TOSAB’ın hikayesi? 25 senedir var. Faal mi? Şu an değil. Bunları harekete geçirmek, toparlamak lazım. Yoksa körü körüne sanayi konuşamayız!” demişti.

Çok da doğru söylemişti. İşin daha da ilginç olan tarafı Başkanın bunca şikayetçi olduğu, faal olmamasından yakındığı TOSAB Müteşebbis Heyet Başkanının da yine bizzat kendisinin olmasıydı.

Bugün TOSAB’ın Müteşebbis Heyet Başkanı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey! Dolayısıyla 25 yıldır hepi topu bir temel atılmış, anlaşılan o ki; şehir içinde dağılmış, yer altı suyunu istedikleri gibi kullanan, üstüne kullandıkları suyu temizleme gereği dahi duymadan yer altı ve yer üstü kanallara göndermeyi büyük bir cesaretle sürdüren boyahaneleri TOSAB çatısı altında toplamaya çaba gösterecek isim kendisi.

Türkiye ekonomisine yön veren önemli şehirlerden biri olan Bursa uzun süredir böyle bir keşmekeşin içinde gözü kapalı yürümeye çalışıyor malum. Temelleri atılmaya çalışılan Çevre Düzeni Planında şehir içinde dağılmış duran boyahane ve tekstil fabrikalarının kendileri için ayrılmış olan alanda olması, gereken tüm kurallara uyarak faaliyetlerine devam etmesi ve böylelikle şehrin havasından suyuna tüm çevre kirliliği yaratan etmenlerin de önüne geçilmesi şahane olur.

Hemen hatırlatmakta fayda var, konuyla ilgili yaklaşık bir yıl önce görüş beyan eden TOSAB Başkanı Erol Türkün;

“2.5 milyon metrekare arazideki 3 sanayi bölgesi arasına sıkışmış yerlerin TOSAB’a tahsisi ve boyahanelerin buraya taşınması önemli. Biz hazırız. Büyükşehir Belediyemizle, gelmesi gereken sıkıntılı işletmeleri belirleriz” demiş. Türkün’ün şimdilerde de aynı görüşte olduğunu tahmin ediyorum.

TOSAB’a taşınması en acil olan işletmelerin hızla belirlenip bölgeye naklinin gerçekleşmesi Bursa’nın kurtuluşu için atılacak önemli adımlardan olacaktır…

Buradan yola çıkarak komisyonlardan gelecek dosyaların meclise nasıl döneceğini ve nasıl değerlendirileceğini de elbette merakla takipte olacağım…

 

HABERLER