CHP İl Kongresinde son düzlüğe girilirken yapılan ilçe başkanları toplantısı ve Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’ın Nihat Yeşiltaş’a destek vereceğini taahhüt eden imzasını attığı fotoğrafı sosyal medyaya düşünce siyasette sular daha da ısındı.

Örgütün ve delegenin en büyük tepkisi, blok halinde ilçelerinin tam desteğini sağladıklarına ilişkin teminat veren ekiplere yönelikti.

Öyle ya, bir yanda özgürlüklerden, eşitliklerden, demokrasiden bahsedeceksin, diğer yanda ‘ben kimi desteklersem delegem de onu destekler’ diyeceksin bu tavır bir grubun hoşuna gitmezken güçlünün yanında olmak isteyen bir gurup da tercihini kullanacağı safı belirleme derdine düştü.

Her şey bir yana, ‘madem bir araya gelinebiliyordu, madem birlikte çalışılabiliniyordu, öyleyse seçimleri kaybetmeyi dahi göze alırcasına örgütün bunca bölünmesine neden sebep olundu?’ sorusu kurcalıyor akılları. CHP İl Başkan Adayı Nihat Yeşiltaş’ın adaylık açıklamasında hemen yanı başına oturan CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’in verdiği fotoğraf bu sorgulamanın baş mimarı oldu adeta…

Delege bu sorgulamayı yaparken ve Nilüfer delege buluşmasındaki konuşmalar da işin içine etkileyici olarak dahil olurken, çarşı pazar iyice karıştı…

Böyle böyle geldik bugüne…

CHP İl Başkan Adaylarından Gürhan Akdoğan’ın adaylık açıklaması kongreden önceki son açıklamaydı.

Konuşmalardan önce fotoğrafı gözünüzde canlandırmanız adına bir betimleme yapacağım…

Sabah saatlerinden Akdoğan ile görüşen CHP İl Başkanı ve Başkan Adayı Turgut Özkan Mudanya’daki programı nedeniyle açıklamaya katılamayacağını belirtmiş, İl Yönetim Kurulundan da kimseler olmayınca Akdoğan salona takdim edilmeden girdi.

Selamlama konuşması sırasında açıklamaya dahil olan ve Akdoğan’ın hemen arkasında yerini alan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Bozbey, Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün ve CHP İl Başkan Adayı Nihat Yeşiltaş salona ayın anda gelişleri ve arka safta yan yana sıralanışları itibariyle birlikte olduklarının mesajını bir kez daha ilettiler delegeye…

Akdoğan’ın en büyük eksisi elbette siyasetten ayrı kaldığı yaklaşık 11 yıllık süreç…

Bu ayrılığın bedelini ödemeye geliyorum içerikli bir konuşma dinledik kendisinden. Deneyimli bir siyasetçi Gürhan Akdoğan, doğal konuşmanın insanları daha çok etkilediğinin, bilgi ve birikimi ile doğaçlama konuşma işinin üstesinden gelebileceğinin farkında. Bu farkındalıkla salonun hakimiyetini kısa sürede ele geçirdi, hemen arkasında duran, aslında baya baya rakibi olan, hatta kıran kırana mücadele ettiği ekibi de konuşmaya katarak, ‘birleştirici güç olabilirim’ algısını yaratma gayretinde oldu.

Ekibini gençler ve deneyimlilerden oluşturduğunu söyleyen Akdoğan, partiden ayrılış nedeni olarak, CHP’nin bugünlere geleceğini öngörmüş olmasına bağladı, ‘Partinin farklı biçimde değiştiğini görmüştüm’ dedi.

İlginç bir konuşma içeriği dinledik kendisinden…

“Ben sana üç verdim, sen bana beş verdin siyaseti kısa sürede kazandırır, ama uzun vadede işlemez, çünkü ilkeli değildir. Biz de temaslar halindeyiz, görüşmeler yapıyoruz, ama ilkeler çerçevesinde” dedi. Sözleri hemen arkasındaki ekibeydi…

“Kimse delegenin oyuna ipotek koyamaz. Delege özgürdür. Delegenin ve üyenin gücüne inanıyorum…” sözleri de kısa süre önce verilen fotoğrafların ardından örgütün içinde kopan fırtınalara bir göndermeydi…

Hey gözünü sevdiğimin siyaseti, rakibine gözünün içine baka baka muhalefet ederken yüzüne gülme hakkını da sağlıyor insanlara ve nezaketen herkesin birbirine güldüğü bu ortamın gerginliği nasıl da hissediliyor trafoya yaklaşmışsın gibi…

Sadece Bursa’nın değil şimdilerde tüm ülkenin derdi olan, muhalefetin muhalefet etme işini tamamen rafa kaldırmış, kendi kendi ile boğuşur olma halinin bizim şehirde daha da bir alışkanlık haline geldiğini sağır sultan da duydu artık…

Gürhan Akdoğan, ‘Ben muhalefet yapacağım, bir ilçenin sorunu için diğer 16 ilçeyi oraya yığacağım, iktidardan hesap soracağım’ dedi…

Doğrusu özledik muhalefet yapılmasını…

Hadi ulusalda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan zaman zaman muhalefet gibi konuşarak bu işin boşluğunu kapatıyor da yerelde bu da yok…

İnsan zorlanıyor vallahi…

“Ben ekibimdeki gençleri yetiştireceğim ve zamanı geldiğinde bu koltukları onlara bırakacağız. Ben öyle ‘Ahlaklı biri gelse de yerimi öyle birine versem’ demem. CHP’nin tüm üyeleri ahlaklıdır!” diyen Akdoğan’ın konuşmasında sık sık dile getirdiği değişim talebinin ve muhalefet olma halinin yerelle sınırlı kalmayacağı da bu sözlerle ortaya çıktı.

Bugün itibariyle, CHP Genel Başkan Adaylığı için adı sıklıkla dillendirilen Özgür Özel ile aynı gün Örsan Öymen’in de bir adaylık açıklaması yapacağı ve Gürhan Akdoğan’ın Örsan Öymen ekibinin yanında yer aldığı bilgileri gelmeye başlamıştı.

Soru benden önce Başka Gazete Genel Yayın Yönetmeni Yaman Kaya tarafından sorulunca bana da yanıtı buraya alıntılamak düştü…

“Örsan Öymenle hiç görüşmedim, bana Altan Öymen böyle bir grubun içinde yer alır mısın diye sordu. Beni bir grubun içine aldılar, ama şimdiye kadar hiçbir paylaşımım olmadı, kendisiyle görüşebilirim de, paylaşımlarda da bulunabilirim” dedi Akdoğan…

Norm Haber ekibini ziyarete geldiği sırada söylediği ‘Bana pek çok şey teklif edildi, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, milletvekilliği, belediye meclis üyeliği… Matematiğini bozdun seçimin dediler…’ iddiasını yineledi. Görüşmenin kiminle arasında geçtiğini söylememe hakkını kullandı.

Tüm bunlardan bendenizin çıkardığı sonuç şudur; bursa siyaseti çok hareketli bir hafta sonuna adım atmak üzere. Görüşmeler sıklaşacak, saflar netleşecek. Turgut Özkan ve Gürhan Akdoğan’ın güçlerini birleştirme ihtimali halen masada… Delegenin gördüğü fotoğraflar sonrasındaki kızgınlığı yatıştırır mı, tepki oyları kullanılır mı, bilemiyorum…

Hani iki bilinmeyenli denklemler vardı, zordur çözmesi falan, bizim önümüzde üç bilinmeyenli bir denklem var, çöz çözebilirsen…

İki önemli ayrıntıyı atlamamak lazım, CHP’li seçmen Bursa’da Gürhan Akdoğan derse ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığı devam ederse, muhalif bir il başkanımız olur. Denklemin diğer türlüsü de olabilir; yani Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçilemez ve Nihat Yeşiltaş İl Bakanı olursa, o zaman da muhalif bir il başkanımız olur…

Hadi bakalım hayırlısı…

İkinci önemli ayrıntı, bugünkü adaylık açıklamasında hazır bulunan isimlerin büyük bölümünün delege olmadığına yönelik bilgiler… Bu bilgi ışığında Nihat Yeşiltaş’ın halen seçimin favori ismi olduğunu hatırlatmakta yarar var…

Bu kez son sözü gerçekten de sandık söyleyecek…