Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Hem temizlemiyor, hem temizletmiyor!

Okullar başladı, sorunlar da peşinden geldi. Hatta okullar başlarken başlayan sorunlar kartopu gibi giderek büyüyüp önümüze yığılır hale geldi.

Bir süredir okullardaki hijyen sorunu ile ilgili çeşitli illerden açıklamalar yapılıyor. Bu açıklamalardan biri de Bursa’da yapılmıştı, Eğitim İş Bursa Şubesindeki görev değişiminin hemen ardından ellerinde kovalar fırçalar ve deterjanlarla Bursa Milli Eğitim Müdürlüğünün kapısına dayanmıştı sendika üyeleri.

Eğitim İş Bursa Şubesi’nin yeni Başkanı Engin Yurdakul burada yaptığı açıklamasında ‘Sağlıklı eğitim, güvenli okul’ talebine vurgu yapmıştı öncelikli olarak. Açıklamanın sloganı da bu olmuştu.

Yurdakul, konuşmasında; “Eğitimde tasarruf olmaz. Çocuklarımızın geleceği, sağlığı ve güvenliği siyasi hesaplara kurban edilemez. Eğitim-İş olarak, okullarda gerekli hijyenin sağlanması, temizlik sorunlarının giderilmesi, okulların daha güvenli olması, iş gücü uyum protokolünün iptal edilmesi, temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacının kalıcı kadrolu personelle sağlanması için eğitim emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve velilerimizle birlikte tüm Türkiye’de alanlardayız!” diyordu.

Bir veli olarak hemen hatırlatmak isterim, uzun zamandır okulların hijyen malzemelerini veliler karşılıyor. Okullara sadece bir kadrolu temizlik personeli veren Milli Eğitim Bakanlığının bahşettiği bu personel genellikle irade katının temizliği ve çay kahve servisi ile görevlendiriliyor. Dolayısıyla okulun genel temizliğini yapmak üzere velilerin kayıt parası olarak verdikleri paraların yanında öğrenci velilerinin kimi zaman dönemlik kimi zaman aylık yaptığı ödemeler de kullanılarak personel istihdam ediliyor.

Neden?

Çünkü okulun ne elektrik parasını, ne su parasını, ne doğalgaz parasını ne personel parasını ne temizlik malzemesi parasını ödeyecek bütçesi yok!

Bir yerlerde alışmaya başladığımız bir durumdu bu aslında. Sanki bizim görevimizmiş gibi, sanki sorumluluk sahibi olan bizmişiz gibi…

Ödeme yapmaya bütçesi yetmeyen vatandaşların okula temizliğe giderek borcunu eda etmeye çalıştığı halleri de biliyoruz, sınıflarının pisliğinden utanıp kovayı bezi alarak ‘kendi sınıfını kendin temizle’ deyip işe koyulan sınıf annelerini de duyduk bu süreçlerde…

İşin güvenlik personeli kısmına hiç girmiyorum, çünkü daha temizlik personeli kısmından çıkmadım fark ettiyseniz. Güvenlik apayrı bir boyutta, hatta güvensizlik okullarda had safhada…

İşler zaten bu noktadaydı ve bizler de milletin geniş sinesinde bu işi yumuşatmış yine görev bilinciyle bize kakalanan her işte olduğu gibi almış kabul etmiştik zaten mesuliyetimizi. Gel gelelim bu yıl kantarın topuzu iyice kaçırıldı. Zaten itirazların büyük bölümü de buna…

“29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, kamu kurumlarında kalıcı istihdam yerine geçici ve düşük ücretli sömürünün önünü açmıştır. Bu yönetmeliğe göre haftanın 3 günü 8 bin 447 TL’ye çalıştırılacak kişilerle okulların ne güvenliği ne temizliği sağlanabilir, üstelik bu asla kabul edilemeyecek bir emek sömürüsüdür” diyerek özetliyor konuyu Yurdakul.

Eğitim İş, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulundu bu süreçte.

Yurdakul’un; “Hemen her ilden birçok okul yöneticisi, bu koşullarda çalışacak insan bulamadıklarını, gelenlerin de okulları ve şartları görüp bir daha dönmemek üzere okuldan çıktığını anlatıyor. Yani okulların sabun, tuvalet kağıdı gibi hayati ihtiyaçlarını bile gideremeyip bu ihtiyaçları velilerin sırtına yükleyen Bakanlık, artık okulların temizliğinden tamamen elini çekmiştir. Savaşlarda bile hedef alınmayan, dünyanın en güvenli binaları olması gereken devlet okullarının pisliğe ve dış tehditlere terk edilmesini kabul etmiyoruz. Okula gelirken hangi hastalığı kapacağımızı, kim tarafından şiddete uğrayacağımızı düşünmek istemiyoruz” sözleri çok kıymetli.

Güvenlik sorunu konusunu unutmadığımı bir kez daha hatırlatayım. Başka bir yazı konusu olarak okulların güvenlik meselesini masaya yatırmaya söz vererek,  temizlik meselesini tamamlayalım isterim…

Bu açıklamalar ülkenin pek çok yerinde yapıldıktan ve ellerinde temizlik malzemeleri ile veliler sınıflara akın etmeye başladıktan sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi çocukların kir pas içinde okumasına gönlü razı gelmediğinden konuya müdahil olmak istedi ve kendilerinden talepte bulunan okullara temizlik personeli göndererek destek sağlamayı amaçladı.

Peki karşılığında ne oldu dersiniz?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, okullarda temizlik için talepte bulunan 271 okuldan 113 tanesinin talebini geri çektiğini, okul müdürlerine, ‘Belediyeden hiçbir şey istemeyin’ diye mesaj atıldığını bildirdi. Duruma tepki gösteren Yavaş, “Biz zehirli gıda falan vermiyoruz. Biz temizlik malzemesi veriyoruz. Bir de okulları temizlemeye talibiz. Böyle bir olayın bu kadar ülke gündemine taşınmasını da gerçekten garipsiyoruz. Biz bütün kurumlarla iş birliği yapmaya hazırız. Yeter ki oradaki çocuklar güzel bir şekilde eğitimlerini alsınlar” diyerek iyi niyetini açıklamaya çalıştı.

Hatta açıklamalardan anlaşıldığına göre Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından temizlik yapılırken temizliğin yarım bıraktırıldığı olaylar da vuku bulmuş.

Olayın siyasileştirilmesine gerek yok diyor Yavaş, fakat bence mesele gayet siyasi zaten. Zira Milli Eğitimi Bakanlığı bütçesini bir takım dernek ve vakıflara aktaracağına temizlikle ilgili konulara eğilmiyorsa bu işin içinde siyasetin tillahı vardır…

Hem işini yapma, hem senin işini yapmaya talip olanı engelle, hem de bu ülkede her çocuğun eğitime eşit erişimi olduğunu savun.

Oooohhhhh… Ne ala memleket diyeceğim de, size zaten ala bu memleket…

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, devlet eliyle çocuk işçiliğini ortaokul düzeyine getirdiği hamlesini aşmak istedi sanırım. Hem temizlemediği hem de temizletmediği okulların sağlık karnesini kendisine veliler olarak sizler verin bence…

 

NOT: Bursa’daki CHP’li belediyeler okulları temizlemeye gönüllü oldukları durumda neyle karşılaşacaklarını artık biliyordur sanırım. Bence siz yine de gönüllü olun, çocuklar temiz okullarda okusun…

 

HABERLER