Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İlginç kayyum yaklaşımı!

Yaklaşık 20 yıldır hem merkezi hükümet olarak hem de yerel yönetimlerde Bursa’nın hakimi olan AK Parti için kuvvetler dengesi yerel seçimlerde değişince şehirde bir muhalefet boşluğu oluştu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in başkanlık koltuğuna oturduğu ilk aylarda yaptığı basın toplantısına karşılık refleks göstererek geçmiş dönem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile bir basın toplantısı düzenleyip iddiaları yalanlama yolunu tercih eden AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan bir daha yerel yönetimlere yönelik eleştirilerini dile getirmek için toplantı düzenlemedi benim bildiğim kadarıyla.

Hal böyle olunca birkaç cılız basın açıklaması şöyle sıkı bir muhalefetin yerini tutmadı elbette.

Genel seçimlerde altılı masa olarak bir ortaklık oluşturup o heyecanla omuz omuza epey ter döken, ancak genel seçimlerin hüzünlü sonuyla dağılıp giden ve aynı birlikteliği yerel seçimlerde göremeyen DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti Bursa İl Başkanları işte bu muhalefet boşluğunu doldurmak için bir süredir hazırlık halindeydiler.

Çalışmaları hakkında bilgi vermek ve düzenleyecekleri basın toplantısına davet için gazeteleri de gezdiler, hallerini, niyetleri anlattılar.

Dolayısıyla dün Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından düzenlenen basın toplantısını sordukları sorulara bir yanıt olarak nitelendirdiler. Aslında Bozbey’in bir süredir basınla yüz yüze gelerek durumu izah etme niyetinde olduğunu biliyordum. Ancak tarihin tam da dörtlü muhalefetin toplantısından bir gün öncesine gelmesi dikkat çekmedi değil.

Gelelim dörtlü muhalefetin neleri eleştirdiğine…

Basın açıklamasını okuyan DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk’ün elindeki kağıtta yazan ilk cümle; “Bugün gelinen noktada, yeni projelerin hayata geçirilmediği ve geçmişten gelen projelerle ilgili kararların alınmadığı bir dönem yaşandığına şahit olmaktayız. Bu belirsizlik, kent yaşamına olumsuz etkiler yaratmakta ve Bursa halkını gelecekle ilgili kaygıya sevk etmektedir” şeklindeydi.

‘Aradan dokuz ay geçti, ortada bir şey yok’ diyen vatandaşın da konuyla ilgili görüşü benzer.

Elbette ilk eleştiri trafik konusundan geldi. Bursa’nın 19 yılda çözülmeyen trafik sorununun 9 ayda çözülmesini kimse beklemiyor, ama en azından birkaç projenin startının verildiğini görmek istiyor herkes.

Suya, ekmeğe, mezarlık yerlerine, huzurevi ve kreşlere yapılan zamlar da yine gündeme geldi.

Genel siyasette AK Parti’nin sıklıkla kullandığı argüman olan ‘Konserlere para var, hizmet etmeye gelince yok’ mevzusu bir kez daha ortaya atıldı. Buradaki çözüm önerisi Bursa’nın yerel sanatçıları ile bu tür festival ve konserlerin düzenlenmesi şeklinde oldu ki, bana da son derece mantıklı geldi.

İşin ilginci dörtlü muhalefet de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de şehrin havasının, suyunun ve toprağının kirlenmesinden şikayetçiler. Dün düzenlenen toplantıda; ‘Sınırlı yetkim var, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı göreve davet ediyorum. Orhaneli Termik Santralini mühürledim, çalışmaya devam ediyorlar, iş dünyasına sesleniyorum; ‘Siz isterseniz havamız, suyumuz, toprağımız temiz olur’ 2025 yılı itibariyle çevre kirliliğine sebep olan firmaları tek tek ifşa edeceğim” sözleri döküldü başkanın ağzından.

Bugün gelen eleştiri ise “İfşa etmekle mi, denetlemekle mi çözeceksiniz bu sorunu?” şeklinde oldu.

Yapılan hizmetlerin kentin tüm bölgelerine eşit biçimde dağılmadığından, yeni park alanlarına ihtiyaç olduğundan dem vuruldu, açıklanan asfaltlama rakamları gerçekçi görülmedi.

BUSKİ yolsuzluğuna ilişkin geriye dönük soruşturma açılması talep edildi. Bence de kıymetli taleplerden biriydi. Kaç liranın kimler tarafından çalındığının açıklanmadığı, bir kişinin üstüne bütün yükün yüklendiği ve muhtemelen diğer suçluların halen kurumda çalışmaya devam ettiği bir durumdan bahsediyoruz. Dikkate alınması gereken bir husus BUSKİ yolsuzluğu!

Sonuç olarak Başkan Öztürk, konuyu din istismarı tartışmasına da getirdi ve Bozbey’in dün sarf ettiği “Din istismarı yapanlar, bizleri kayyumla dahi tehdit ettiler! Şunu bilsinler ki; milletin iradesine ve seçilmiş makamlara saygı duymayan hiçbir anlayış, demokrasimizin kök salmasına engel olamayacak, adaletin ve halkın gücü daima galip gelecek!” sözlerini hatırlattı ve ilginç bir yaklaşım geliştirdi…

Adana Büyükşehir Belediyesi’nin eski Genel Sekreteri Ergül Halisçelik’in Bursa’ya atanmasıdır bizim için kayyum. Bursa’yı tanımayan birinin CHP Genel merkez ataması ile gelmesini açıklayabilir misiniz? Bursa ile hiçbir bağı olmayan Ergül Halisçelik’in, şehrin sorunlarını, ilçelerini ve mahallelerini tanıyıp anlaması için ne kadar süreye ihtiyacı olduğu büyük bir soru işareti. Bizler önceki dönemlerde de Bursa’da navigasyonla dolaşanlar yüzünden çile çekmedik mi?”

Şimdiye kadar, ‘Bursa’yı birlikte yöneteceğiz’ sözleri ile ünlenen, ancak bu hususta pek çok kesimin yeteri kadar dikkate alınmadığı yönünde şikayette bulunduğu Bozbey’in yapılan açıklamaların ardından dörtlü muhalefetle bir araya gelerek sorulan soruları birebir yanıtlaması, dikkat çekilen hususlar üzerinde hassasiyetle durması Bursa için yararlı olacaktır.

Muhalefet beraberliğinin tek hedefinin Bozbey olmadığını da gazeteci büyüğümüz Enver Akasoy’un sorusu ile öğrendik. Bunda sonra ayda bir düzenlenecek toplantılarda tüm belediye başkanları ile ilgili söyleyecek sözleri olacakmış.

Yapıcı muhalefet iyidir, gevşemeye izin vermez, diri tutar, yol gösterir…

HABERLER