Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İmamoğlu Bursa’yı ikiye böldü

Ben hak yemem, hakkımı da yedirmem!” diyerek yollara düşen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tartışmalara da mazhar olan, özellikle iktidar cephesinin eleştirilerine maruz kalan gezileri hepimizin malumu.

Olmalı mı, olmamalı mı tartışmasını bir yana bırakarak işin gerçekliğini konuşmak lazım. Ekrem İmamoğlu İstanbul’a talip olmasından ve talip olduğu makamı almış olmasından kaynaklı bir mağduriyeti çeşitli boyutları ile yaşıyor 4 yıldır.

Halkımız vicdanlıdır, bu ülkede mağduriyet her zaman çalışır…

Dolayısıyla, zamanında AK Parti’nin bölge halkını konsolide etmek için mafya üyelerinden dahi medet umduğu göz önüne alınırsa, Ekrem İmamoğlu’nun şehir şehir gezerek yaşadığı mağduriyeti anlatmasında bence hiçbir sakınca yok.

Hatta bu gezilerin benim gibi siyasetin arka yüzüne meraklı gazeteciler için büyük faydalar da sağladığı kanısındayım.

En son söyleyeceğimi en önce söyleyerek Ekrem İmamoğlu’nun Bursa gezisinden çıkardığım sonucu hemen dillendireyim;

İmamoğlu, sağın kalesi sayılan illerden Bursa’da, bir yanına Turhan Tayan’ı bir yanına Mehmet Gazioğlu’nu alarak ve CHP’li mağdur bir belediye başkanı olarak yaptığı ziyaretlerde şehri ikiye böldü.

Gerek Kapalı Çarşı’daki esnaf ziyaretlerinde gerekse Ulucami’de kıldığı Cuma namazında gördük ki, vatandaştan hem sevgi seli hem de karşı duruş geldi İmamoğlu’na. Hatta zaman zaman vatandaşların birbirlerine sözlü müdahalelerine de tanık olduk.

Biri sevip bağrına basarken, öbürü ‘neden seviyorsun!’ diye çıkıştı adeta.

Bu konuda basın da ikiye ayrıldı. Kimi ‘dinlemeye kimse gelmedi’ dedi, kimi ‘gayet coşkulu bir kalabalık vardı’ dedi…

İşte size önümüzdeki seçimlerin nasıl bir atmosferde geçeceğine ve çıkacak sonuca dair kısa bir özet…

Gelelim günün son programına…

Altılı masa bileşenlerinin temsilcilerinden sivil toplum kuruluşlarına, akademik odalardan hemşeri derneklerine kadar geniş bir davetli grubunun olduğu toplantıya CHP Milletvekillerinden Erkan Aydın katıldı sadece.

Masada İmamoğlu’nun bir yanında Millet İttifakı Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, diğer yanında CHP İl Başkanı Turgut Özkan vardı. İçişleri Eski Bakanı Mehmet Gazioğlu ve ağırlıklı olarak sağ tandanslı partilerde siyaset yapmış, Milli Eğitim ve Savunma Bakanlığı görevlerinde bulunmuş, 24’üncü dönem CHP Bursa Milletvekili Turhan Tayan tüm ziyaret programında olduğu gibi yemekte de kendisine eşlik etti.

Tüm konuşması boyunca devlet adamlığının, devlet yönetiminin nasıl olması gerektiğinden, şimdilerde nasıl olduğundan bahseden Ekrem İmamoğlu’nun belediyecilik üzerine neredeyse hiç konuşmamış olması dikkat çekiciydi.

Hani konuşmaya kalksa Bursa’da konudan bol bir şey yok…

İşin bu yanından bakıldığında ‘İmamoğlu devlet adamlığına ısınma turları yapıyor’ diyeceğim de, her an siyasi yasaklı olma riski taşıyan bir ismin en azından şimdilik böyle bir girişimi olamaz diye düşünüyorum…

Aslında anlatılmak istenen, benim de yazılarımın ana konusu haline gelen mesele ülkede adalet çarkının doğru dönmemesi ve bu doğru dönmeyişin vicdanları artık yaralamaktan ziyade kanattığıydı.

Çok doğru, çok haklı bir çıkıştı…

“Bursa’ya geldim, çünkü derdimi Bursalılarla paylaşmak istiyorum. Yaşadığımız haksız müdahaleyi ve önümüzdeki seçimlerin önemini konuşmalıyız…” diye başlayan cümle meselenin aslını net şekilde ortaya koyuyor zaten.

‘Bana yapılan haksızlıklar yarın size de yapılacak, hatta iş bu kadarla kalmayacak bu işin şiddeti artacak’ diyordu İmamoğlu konuşmasının alt perdesinde.

Ben Ekrem İmamoğlu ziyaretinden gördüm ki, seçimler bıçak sırtı, seçmen ciddi kutuplaşmış durumda ve doğru bir aday çıkarılması halinde, ibresinden neredeyse hiç şaşmamış Bursa’da dahi değişim rüzgarları estirmek mümkün…

HABERLER