Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

İnsan, vicdan, cüzdan

1050 Konutlar‘da yapılan kentsel dönüşüm konusunda insan, vicdan ve cüzdan arasında çokça kalındığını, verilen kararın her ne kadar Akademik Odaları memnun etmese de en azından vatandaşların güvenli evlerde oturmaları mümkün olacağından kabul gördüğünü iki gün önceki yazımda dile getirmiştim.

Aynı yazımda 1050 Konutlar’da kentsel dönüşüm tamamlandığında karşımıza çıkacak olan bina kütlelerinin biz Bursalılar’da yaratacağı hissiyatı daBir Doğanbey TOKİ değil de küçük kardeşi gibi. Üstten basık, karından şişkince… şeklinde tanımlamıştım.

Hatta bu yoğun bina görüntüsünün görsel yanılgılarla azaltılması için bolca cam kullanılan dış cepheler öngörüldüğünü de eklemiştim.

Tüm bunları bir kez daha hatırlattıktan sonra, gelelim günün anlam ve önemini belirten toplantıya.

1050 Konutlar bölgesindeki kentsel dönüşüm çalışmasında en büyük rolü oynayan inşaat firmalarından biri olan Bak Yapı projeleri ile ilgili bilgi vermek ve akıllardaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için bir lansman düzenledi. Doğrusu böyle bir lansmana konuk olmak keyifliydi, çünkü aklımdaki soruları doğrudan sorabileceğim, aldığım yanıtları tarihe not olarak düşebileceğim bir muhatabım vardı karşımda.

Daha önceki yazımda belirttiğim ilk çekincem, hayli maliyetli olacak ve hazine arazilerinin de alt kısımları kullanılarak yapılacak geniş otoparkların kim ya da kimler tarafından finanse edileceği konusundaydı. Bir süre maliyetleri belediyenin ya da kamunun karşılaması ile ilgili taleplerin iletildiğini, ancak bu taleplere olumlu bakılmadığını biliyorum. Zaten böylesi bir duruma sade vatandaş olarak ben de olumlu bakmıyorum.

Benim soruyu sormama gerek kalmadı, Bak Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Bakgör otoparkların maliyetlerinin kendileri tarafından karşılanacağını, otoparkların tüm vatandaşlara açık kullanım hakkı sunacağını belirtti.

Tüm vatandaşların kullanacağı biçimde otoparkların planlanması zaten mecburi bir durum, çünkü ticari (dükkan üstü büro) artı 7 kat olarak planlanan yapıların yaratacağı araç yoğunluğuna nasıl bir çözüm bulunur bilmiyorum, ama otopark sorunu ancak böyle çözülürdü.

İşin bu kısmını bir kenara koyalım ve bir kez daha yazalım; 1050 Konutlar kentsel dönüşüm projesinin otoparklarını müteahhit firmalar yapacak!

Otopark yapımı benim için ikinci önemli çekinceyi de beraberinde getiriyor; bu otoparklar kaç metre derinliğe yapılacak, üzerinde ağaç yetişebilecek mi?

Doğrudan sorduğum soruya Veysel Bakgör’ün yanıtı şu biçimde oldu;

Otoparkların üzeri 80 santim toprak olacak ve bu derinlik ağaç yetişmesi için uygun bir derinlik. Orada belediyenin de özel bir peyzaj çalışması olacak. Dolayısıyla yeşil alan kaybı yaşanmayacak.”

Bu yanıtı da aldık, cebimize koyduk, takibini yapmak üzere. Sonuçta Bursa hepimizin, öyle değil mi?

Bir diğer önemli soru ise, bina boylarının kaç metre olacağı ve bina aralıklarının kaç metre bırakılacağı kısmıydı. Bina boylarının uzunluğu ve binaların dip dibe oluşu bizim için facianın kralını yaratır çünkü…

Bina boylarını yaklaşık 23-24 metre gibi düşünebilirsiniz. Binaları kendi iz düşümlerine, yani her yıkılan binayı yıkıldığı yere inşa edeceğiz bu nedenle var olan aralıklar büyük ölçüde korunmuş olacak gibi düşünmek lazım. Sanıyorum bina aralıkları 11 metre gibi olacaktır” yanıtını aldım bu konudaki soruma.

Efendim, sadece Bak Yapı’nın yapacağı binalarda 2 bin 400 konut inşa edilecek. Projenin toplam konut sayısını yaklaşık 5 bin olarak verebiliriz sanıyorum.

Bu ciddi bir yoğunluk, dolayısıyla ciddi bir trafik yükü demek. İşin bu kısmında tamamen çuvallıyoruz, çünkü hali hazırda zaten bir trafik yoğunluğu olan bölgenin bu yükü nasıl kaldıracağına ilişkin gözle görülür bir çalışma yok ortada.

Sonuçta daha önce de belirttiğim gibi; bina yoğun, yapı yoğun, hatta öyle böyle değil, şimdikinin iki katı yoğun bir yapılanmadan söz ediyoruz. Bu durum şehir için elbette iyi değil, işin iyi olan ve vicdan tarafını ön plana çıkaran tek bir tarafı var, o da beton yoğunluğu çoğunlukla 7, bazı binalarda 5 gibi bir orana düşmüş olan, demirleri elek gibi kalmış olan, hani Allah korusun ilk yaşanacak depremde neler olacağına yönelik fotoğrafı şimdiden çekilen 1050 Konutlarda bundan sonra vatandaşlar güvenli binalarda oturabilecek.

Dolayısıyla aslında buna kentsel dönüşümden daha çok bina iyileştirme diyebiliriz

HABERLER