Önümüzdeki hafta Pazar gününe kadar ülkenin en çok konuşulan isimlerinden biri Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan olacak sanırım. Gerçi ben Ata İttifakı diyorum, ama ittifakın bileşenlerinden Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz, ittifakın seçimin hemen ertesinde sonlandığını yaptığı açıklama ile ilan etmiş oldu:
“İttifak biliyorsunuz; seçimle birlikte başlar, seçim bittiğinde nihayetlenir. İkinci tura kalmışsanız devam eder. ATA İttifakı resmen sona ermiştir. Nezaketen birbirimize sorduk.”
Şunu da unutmamak lazım; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve Sinan Oğan, Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı ile görüşmelerini ayrı ayrı sürdürdüler.
Sinan Oğan’ın ‘istikrar’ vurgusuyla Cumhur İttifakından yana olduğunu açıklaması, kendisi için pazarlıkların çoktan tamamlandığını hissettirirken; Ümit Özdağ’ın kürsü konuşmasındaki ilkelerinden taviz vermeyeceğini vurgulayan tutumu, pazarlıkların süreceğini gösterdi bana.
Gündem öyle hızla ilerliyor ki, ben bu satırları yazdıktan bir süre sonra kulislerden gelen duyumlar da beni destekler biçimde akıyor…
Yine de son sözler daha söylenmedi…
Seçimin siyasi literatürümüze kazandırdığı ‘Milliyetçi dip dalga’ tanımlamasına uyan, ancak aldığı oy oranı ile kendisi de şaşkına dönen partisi İYİ Parti’de ise işler daha da karışık.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener 24-25 Haziran tarihinde partisini 3. Olağan Kurultaya davet etti.
Fakat işin öncesi var elbette…
Bu öyle kendi kendine bir davet, ‘Ben öyle uygun gördüm’ çıkışı değil…
İYİ Parti’de bir süredir uygulanan politikalardan rahatsız olan parti içi muhalefet harekete geçti ve ‘Ortak Akıl Platformu’ adı altında bir toplantı gerçekleştirdi Ankara’da…
Ankara’nın siyaset kulislerinin merkezi haline gelen otellerinin o hareketli ve hararetli saatlerini genç yaşlarından itibaren tecrübe etmiş bir isim olarak, konuşmaların nasıl bir ortamda yapıldığını sanki oradaymış gibi tahmin edebiliyorum.
Tıpkı, Bursa Birinci Bölge Birinci Sıra Milletvekili Adayı olacağı kesin olan İsmail Tatlıoğlu’nun, adaylıktan çekilmeden hemen önce, partisinin Genel Başkanı Meral Akşener ile nasıl bir tartışma yaşadığını tahmin ettiğim gibi…
Gerek olursa bu konuya tekrar döneriz. Şimdi asıl meselemiz, partinin muhalif kesiminin neden muhalif olduğunu ve ne yapmak istediğini anlatmak…
Tüm siyasi partilerde olduğu gibi ilk nedenlerden biri tutarsız politikalar izlenmesi ve fevri hareket edilmesi elbette. Bu politik tavrın kendilerine oy kaybettirdiğini düşünüyorlar…
İkinci önemli neden, Meral Akşener’in tıpkı Recep Tayyip Erdoğan gibi partiyi tanıdık, eş, dost partisine çevirme yolunda ilerliyor olması. Kontenjan adayların atanmasında bu akrabalık ve tanıdık olma konusu sıklıkla devreye girmiş. Bir de ekonomik olarak yararlanılacağı düşünülen kişilere adaylık sözü verilmiş. Dolayısıyla partiye gönül ve emek verenler böyle bir tepeden inmeciliği kabullenmiyor.
Partinin milliyetçi duygularla kurulmuş olmanın verdiği ruhu taşımakta zorlanması da işin cabası.
Tüm bu olumsuzlukları bir araya getiren parti içi muhalefet, aslında Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilememesi için meselelerini konuşmayı geciktirebildiği kadar geciktirmiş. Ancak işler ayyuka çıkınca ve Meral Akşener hızlı bir manevra ile Kurultay kararı alınca, toplantılar başlamış diyebilirim.
Çünkü Akşener tek isim ve tek liste ile gideceği muhtemel kurultayda kendisine muhalif olan isimleri partisinin Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu gibi karar alma mekanizmalarından uzaklaştırmayı planlıyor.
Aralarında basit bir toplantı düzenlediklerini ve asıl sorunları seçimlerin sonrasında konuşmayı kararlaştırdıklarını belirten İYİ Parti GİK Üyesi Günay Kodaz; Cumhuriyet gazetesine yaptığı açıklamada, partinin eksiklikleri olduğunu kaydederek; “Umuda zarar vermemek istedik. Partiyle ilgili konuları erteledik. 28’ine kadar susma kararı aldık. Arkadaşlarımızın birçoğuna gelmeyin dedik. Asıl görüşme 28 Mayıs sonrası” dedi.
Hemen belirtelim, İYİ Parti’deki parti içi muhalefete Bursa içinden de destekler var. Partinin ileri gelenleri arasında kendisine destek bulan muhalefet, ilçe ve il kongreleri sürecindeki politik tavırdan rahatsız olanlardan ve parti genel merkezindeki anlaşmalarla belirli isimler lehine kararlar alınmasından, en güzel ellerin nedense hep aynı insanlara dağıtılıyor olmasından şikayetçi.
Peki, bundan sonra ne olacak?
Bundan sonraki süreçte Ortak Akıl Platformunun ülke bazında parti içi muhalefete destek verenlerle birlikle kurultay tarihine kadar görüşmeler yapması planlanıyor.
Yani Ankara en az iki üç tane daha ‘İYİ Parti’nin muhalifleri’ toplantısına ev sahipliği yapacak gibi…
İlk toplantıdan çıkan sonuca göre, Meral Akşener’in karşısına bir adayla çıkmak yerine Akşener’in blok listesinin karşısına alternatif bir blok liste ile çıkmak kararı alınmış görünüyor.
Bundan sonra yapılacak toplantılarda ve muhaliflerin bulacağı desteğe bağlı olarak İYİ Parti’nin 3. Olağan Kurultayında Akşener’in karşısında bir isim görürsek de şaşırmamalıyız bence.
Gelelim partinin seçim çalışmalarında da yüzünü pek göremediğimiz Bursa’nın sevilen siyasi isimlerinden Profesör İsmail Tatlıoğlu’nun takınacağı tutuma. Kendisiyle konuşmadan yazdığım bu satırlarda sadece kendi görüşümü aktardığımı belirtmek isterim. Bence, çok tecrübeli bir siyasetçi olan Tatlıoğlu, öncelikle muhaliflerin toplantılarının gidişatını ve kapladığı hacmi gözlemleyecek ve kararını ondan sonra verecektir.
İYİ Parti’nin kazanının kaynadığını, ocağın altını açmak için seçimlerin nihayete ermesini beklediklerini zaten biliyordum da bu kadarını ben de beklemiyordum doğrusu. Gerçi bu oy oranlarını da kimse beklemiyordu…
Gelişmeler elbette takibimde olacak…