Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kafasını kaldırana bir balyoz

Olayların en başından bu yana ifade ettiğim şeyi bir kez daha tekrar ederek başlayacağım yazıma, konu Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksız tutuklamaya tepki göstermeyi, CHP’ye her kanattan yapılan saldırıları protesto etmeyi çoktan geçmiştir.

Konu daha baskıların ağır tonajlı bir kamyon gibi kendini hissettirmeye başladığı andan itibaren vatandaşın bizzat kendi şahsi meselesi haline gelmiştir.

İnsanlar kendileri için, çocukları için, gelecekleri için, meslekleri için, onurları için, şerefleri için, insanca yaşamak için, adalet için, hukuk devletine güvenme lüksünü yeniden hissedebilmek için, demokrasi için, haklarını korumak için, kazanımlarını kaybetmemek için, tek bir kişinin ya da küçük bir azınlığın verdiği kararlarla idare edilen koyunlar olmadıklarını göstermek için meydanlardalar…

Olayların başladığı ilk andan itibaren üzerindeki baskıyı en ağırından hisseden bir şehir Bursa.

Soruşturmalar birçok ismi kapsarken, sosyal medya paylaşımında Bursa Nutku’ndan bir alıntı yapması nedeniyle paylaşımının üzerinden bir saat geçmeden gözaltına alınan Laiklik Meclisi Sözcüsü Özkan Rona’ya uygulanan muamelenin hızı ağır, çok ağır bir baskıydı mesela…

Biz biliyoruz ki, bu ülkede kadınların ve çocukların tacizcileri, tecavüzcüleri, katilleri ya bulunamaz ya da yakalanmasından kısa bir süre sonra serbest bırakılır.

Altı üstü sosyal medyasından Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa’ya özel nutkundan bir alıntı yaptı diye sanki kapısının önünde bekliyormuş gibi bir hızla bir eğitimcinin gözaltına alınması, Emniyetteki sorgusunun ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılması, koca bir kaya gibi oturmuştu içimize.

Aynı gün Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Engin Yurdakul’da açıklamasında;

“Ülkemizdeki hukukun giderek daha fazla siyasallaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Farklı görüşleri savunan, fikir beyan eden herkes hukuk yoluyla susturulmaya çalışılmaktadır. Dünya görüşlerine göre vatandaşlarımıza farklı hukuki yaptırımlar uygulanmaktadır. Son olarak Eğitim İş Bursa Şube önceki dönem başkanlarımızdan Özkan Rona sosyal medya hesabından Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutkundan bir alıntı ile yaptığı paylaşım nedeniyle önce gözaltına alınmış, tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir. Yandaşlara kaplumbağa hızında ilerleyen sistem muhaliflere gözdağı vermeye gelince ışık hızında hareket etmiştir” diyordu.

Bugünse Özkan Rona’nın açığa alındığını öğrendik.

Bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle suçlandığından, delil karartma ve kaçma şüphesi olmayan bir öğretmenin görevinden uzaklaştırılması Eğitim İş Sendikası tarafından siyasi olarak nitelendirildi haliyle.

Eğitim-İş Genel Özlük-Hukuk ve TİS Sekreteri Yeliz Toy karara yönelik olarak sosyal medyasından şöyle bir açıklama yaptı; “Tacizci Şube Müdürüne, tehditle ifade değiştiren İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısına, deprem zamanında çadır satanlara, okulda dansöz oynatanlara, kadın müdür yardımcısının kapısını kıranlara, öğrencileri haremlik selamlık olarak ayıranlara, okulların kapısını tarikat ve cemaatlere açanlara, öğrencileri siyasi mitinglere taşıyanlara, okul aile birliğini soyan müdürlere uygulanmayan bu kararın Bursa Nutkundan alıntı yaptığı için Özkan Rona’ya uygulanması bir siyasi intikamdır!”

Bununla sınırlı değil elbet, sayacak çok şey var da madem eğitimcilerden başladık, onlarla devam edelim…

Eğitim – Sen de grev çağrısında bulunduğu için; “Cumhuriyet Başsavcılığımızca 24.03.2025 tarihinde Eğitim-Sen resmi sosyal medya hesabından ülkemizde yaşanan toplumsal olayları kışkırtmaya yönelik kanuni grev şartları gerçekleşmeksizin çağrıda bulunulması olayıyla ilgili olarak Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve ilgili sosyal medya hesabı kullanıcıları hakkında suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştır” sözleri ile bir soruşturma geçiriyor şu anda…

Demem o ki, kafasını kaldırana bir balyoz inerken, açlık sınırı daha mart ayından 26 bin liraya yaklaşmışken. Yoksulluk sınırı 78 bin lirayı geçmişken, en düşük emekli aylığı ise sadece 17 günlük beslenmeye yetiyorken vatandaşın sokakta neden hak aramaya uğraştığını sorgulamak yerine neyi yanlış yaptığını düşünerek toplumsal barışı ve adaleti yeniden tesis etmenin yoluna bakmalı herkes.

 

HABERLER