Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kayyumla kurultay arasında…

Aslında konunun çoktan CHP ve Ekrem İmamoğlu isimlerini aştığını, kaybedilen ‘adalet’ kavramı üzerinden bir eylemler bütününe dönüştüğünü bir önceki yazımda anlatmaya çalışmıştım.

Bugün biraz ‘CHP içinde neler oldu? Neler olabilir?’ soruları üzerine yoğunlaşmak istiyorum…

Merkeze İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun koyulduğu bir dosyanın hazırlıklarının bir süredir devam ettiği, diploma iptali meselesinin de bu hazırlığın ilk adımı olduğu biliniyordu.

Hem siyasi hem mali suçlar var dosyalarda…

Seçmen işin siyasi tarafını doğrudan reddetti zaten. İstanbul Büyükşehir Belediyesine kayyum atamak adına terörle ilişkilendirilmek üzere isnat edilen suçların suç olması halinde, hali hazırda var olan hükümet tarafından işleniyor oluşu bile traji komik durumu açıklıyor.

İşin yolsuzluk kısmına gelince, iktidar belediyeleriyle ilgili çok daha ciddi iddialar olmasına karşın tek bir soruşturma açılmıyor oluşu, açılmamış oluşu yine ‘adalet’ kavramını zedeliyor…

AK Partili belediyeler ile ilgili Bursa’dan merkezi hükümete iletilen dosyaları bile üst üste dizsek arşı alaya çıkar. İş harekete geçmeye geldiğinde tık yok…

Adalet kavramı öylesine zedelenmiş ki, İmamoğlu hakkındaki iddiaları kimse umursamıyor, dinlemiyor. ‘Kesin bertaraf etmek için yapıyorlar’ algısı kamuoyunda yerleşmiş vaziyette. Yasaklar ve kısıtlamalar işi daha çok perçinliyor.

Bir yandan tüm bunlar bir kenara itilerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne atanacak kayyumun kim olacağına karar verilmeye çalışılıyor.

Diğer yandan da bugün mesai bitimine yakın CHP Kurultayı iptal edilerek partiye kayyum atanması ve bu yolla 23 Mart Pazar günü yapılacak olan önseçimin engellenmesine yönelik bir hamle planlandığı duyuruluyor ekranlardan.

CHP kayyum hamlesinin hemen ardından 6 Nisan tarihinde Olağanüstü Kurultay kararı alıyor.

Kurultay delegeleri 6 Nisan’da sandık başına giderek partisinin Genel Başkanını seçecek.

İsteyen tüm CHP’liler aday olabilir dedi Özgür Özel açıklamasında.

Hepimiz biliyoruz ki, bu ‘İsteyen tüm CHP’liler’ hitabı Kemal Kılıçdaroğlu ya da uygun gördüğü bir aday için dillendirildi.

Olur mu?

Elbette olabilir…

Herkes herkesin hazırlıkları hakkında az buçuk bilgi sahibi, büyük bir satranç oynanıyor. Savaşın muharebe sahasında değil, masa başında kazanıldığı gerçeği ortaçağdan bu yana biliniyorken böyle ilerlenmesi de gayet normal.

Zaten CHP için normal kongre takvimi yazın başlıyor. Dolayısıyla il ve ilçe kongreleri yaz itibariyle tekrarlanacak. Duyumlarıma göre şimdilik il ya da ilçe kongrelerinin iptal edilmesi ihtimali zayıf.

CHP Parti Meclisi Üyesi Ecevit Keleş ile yaptığım görüşme de bu yönde bir izlenim veriyor;

“İstanbul Kongresi gibi iptal edilmesi halinde partiyi hayli zora sokacak kongrelerin iptalinin de önüne geçiyor olağanüstü kurultay kararı. Biz bu kararı üst düzey hukukçularla yaptığımız istişareler sonucunda aldık. Hızla ve düşünülmeden alınmış bir karar değildi bugün duyduğunuz karar. Tam aksine Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir partiye kayyum atanmasının önüne geçmek için düşünülerek alınmış bir karardı” diyor Keleş.

Süreci bir de geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkan Adaylarından Avukat Deniz Baykal ile değerlendirmek istedim.

İlk sorum alınan kararın kayyum atanmasına engel olup olamayacağına yönelikti.

“CHP’ye kayyum atanma ihtimali, kurultaya şaibe karıştığı iddialarına yönelik değerlendirmeler sonrası şaibe karıştığı tespiti neticesinde kurultayın iptal edilmesi ve yeniden kurultay sürecine gidilene kadar partinin yönetiminin tarafsız bir ele teslim edilmesi ile ilgiliydi. Şimdi alınan olağanüstü kurultay kararı ile buna gerek kalmadı, çünkü parti zaten kurultaya gittiğini açıklamış oldu” diyor Baykal.

Bundan sonra yaşanacak gelişmelere yönelik tahminleri de dikkat çekici deneyimli siyasetçinin;

“Bundan sonrasında AK Parti cephesinden İstanbul il kongresini iptal etme gibi bir hamle gelebilir. Bu hamle doğrultusunda hem İstanbul delegeleri oy kullanamaz hale getirilir hem de önemli isimlere siyasi yasak getirilebilir. Bir yandan da partinin kendi içinde ikiye ya da üçü bölünerek kurultaya gitmesi yönünde tetikleyiciler harekete geçirilecektir diye düşünüyorum” sözleri önemli.

Bu arada İstanbul’da yolların büyük bölümünün saat 14.00’e kadar kapalı olduğunu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yarın saat 21.00’de adliyeye sevk edileceği bilgisini paylaşayım.

Bütün bunlar bir araya getirildiğinde CHP İstanbul Kongresinin iptal edilmesine yönelik bir kararın verilme ihtimali kuvvetleniyor diyor kulisler.

Ben iki ayrı görüş arasında kaldım, dolayısıyla size ikisini de bildirmekle yükümlüyüm.

Hatırı sayılır bir karışıklık, bir kalabalık, siyasetin yanına toplumsal değerlerin kaybına yönelik isyanın ateşlendiği zamanlar yaşadığımız.

Son olarak tüm CHP’li belediyelere yüklenildiği gibi Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne de yüklenileceği, bu konuda da bir dosya hazırlığı olduğu bilgisi de yayılıyor merkezden Bursa’ya doğru.

Aslı var mıdır?

Gayet mümkün…

İstanbul’dan başlayan rüzgarın Bursa Büyükşehir Belediyesine ve ilçe belediyelere yönelmesi bence an meselesi zaten.

Bu konuyu da başka bir yazıda konuşuruz şartlar olgunlaştığında…

HABERLER