Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Keşke devlette de olsa!

Günün yazı konusu, tüm dünyanın benimsemek için yarışa girdiği ‘Yalın Yönetim’ ve bu yönetim anlayışının ülke için kazanımları.

Kavrama yabancıyız, dolayısıyla yazıya ilk olarak ‘Yalın Yönetim’ anlayışının çıkış noktası ve kazanımlarını tanımlayan bir alıntıyla başlamak tam yerinde bir hareket olacak kanaatindeyim…

“Japonya’daki Toyota fabrikasında geçen yüzyılın ortalarında uygulanmaya başlayan ‘yalın yönetim’ 21. yüzyılda tüm dünya ülkelerinde yaygın kullanım alanı buldu. Bu yaygınlaşmada yalın yönetimin, küreselleşmenin bıçak sırtı rekabetine uyumlu yapısı da önemli rol oynadı. Aynı dönemde pazarda gerçekleşen devrim ile işin ağırlık merkezinin arzdan talebe kayması, yalın düşünce ve yönetimin yıldızını parlattı. Çünkü yalın yönetim, pazarda egemenliğin zaten tüketicilerde olduğu varsayımına göre çok önceden şekillendirilmişti.

Bir yönetim felsefesi, bir iş yapma kılavuzu ve bir pazarı okuma rehberi olarak öne çıkan yalın yönetim ile iş dünyası, geçen yüzyılın 80’li yıllarında tanıştı. 1996 yılında James Womack’ın ‘Dünyayı Değiştiren Makine’ adlı kitabını yayınlaması yalın düşünceye ilgiyi artırdı. ‘Toyota’nın DNA’sını Deşifre Etmek’ adlı kitabın 1999’da yayınlanmasından sonra ise şirketler, yalın yönetimi hayata geçirmek için somut adımlar attı.

Yalın yönetim, çoğunlukla büyük sanayi şirketlerinde uygulanır. Ancak bu yönetim tekniği, sermaye sıkıntısı çeken, yetişmiş eleman bulamayan, yerli ve yabancı büyük şirketlerle rekabet etmekte zorlanan küçük ve orta boy işletmelerde de uygulanabilir. Çünkü yalın yaklaşım ve yalın yönetim uygulamaları yatırım harcaması gerektirmez. Mevcut kaynakları daha etkin kullanmayı sağladığı için önemli tasarruf potansiyeli vardır.

Yalın yönetimin çalışanlar ve girişimciler için avantajlarını şöyle sıralamak mümkün olmaktadır:

Yabancılaşmanın azalması: İşçilerin üretim süreçlerini bütünüyle görmesi ve onlara farklı yeteneklerin kazandırılması işteki tatmin duygusunu yükseltir.

İşlerin hızlanması: Yalın yönetim uygulamasında ürün tasarımından satış sonrası servise kadar her alanda faaliyet hızı yükselir. Bu hız önemli bir rekabet avantajı sağlar.

Pazarın mesajlarının alınması: Başlangıç noktasının tüketici olması ve “çekim” ilkesinin uygulanması nedeniyle yalın yönetim, pazarın “okunmasını” kolaylaştırır. Yalın üretimi uygulayan bir şirkette kitlesel ısmarlama gibi yeni üretim ve pazarlama yöntemleri daha verimli bir şekilde uygulanabilir. Yalın yönetimin israftan ve yüksek miktardaki hammadde ve ürün stoklarından kaynaklanan maliyetleri düşürmesi ile elde edilen kaynaklar, yeni ürünlerin geliştirilmesi için kullanılabilir.

Yalın yönetimin gelişmekte olan ülkelerde ve bu arada Türkiye’de iyi sonuç vermesinin nedeni de diğer yönetim tekniklerini de bir şemsiye altında toplaması olmaktadır. Yalın yönetimin, kaizen, 6 sigma, toplam kalite yönetimi gibi diğer yönetim tekniklerini dışlamaması aksine bunlardan son noktasına kadar yararlanması, şirketlerin verimlilik konusunda kapsamlı bir atılım yapmalarını kolaylaştırmaktadır.

Bu yönetim tekniği, yalnız sanayi dallarında değil hastaneler, eğitim kurumları ve finans kuruluşlarında da iyi sonuç vermektedir…”

Tanımlama yazısının bundan sonraki kısmını ben devralıyorum ve Medicabil Sağlık Grubu’nun, kuruluşundan bu yana geçen 14 yılda Yalın Yaklaşım ilkelerini hem tedavi yöntemlerinde hem de hizmet sunumunda titizlikle kullanarak geçekleştirdiği Kaizen uygulamalarıyla da ‘Kaizen Award Türkiye 2024’ yarışmasında birinciliği elde ettiğini müjdelemek istiyorum.

Bahsederken, ‘bunca süslü lafa ne gerek var, alt tarafı daha verimli bir üretim sistemi işletiyorlarmış’ diyebilirsiniz. İşin içine girmeyen, istatistikleri bilmeyen herkese hak vereceğim gibi size de bu konuda hak verebilirim, ancak şunu da belirtmek isterim; eğer bir kurum, kuruluş ya da üretim merkezi ülkede alışılagelmiş yüzde 60 oranındaki verimlilik duvarının üzerine çıkmayı başarıyorsa, gerçekten büyük bir iş becermiştir bence.

Yalın Yönetim anlayışında kendisine dört hedef koymuş Medicabil Sağlık Gurubu; ilk hedefleri olan sıfır enfeksiyon hedefine çok yaklaşmışlar. Enfeksiyon oranları binde iki! İkinci hedefleri olan erken taburcuda da çok yol kat etmişler. Hastaların bir an önce ev konforuna kavuşması hem bütçeyi hem de ruhu rahatlatıyordur eminim. Üçüncü hedef tedavi gören hastaların aynı hastalıktan yeniden hastaneye başvurma oranlarını düşürmekmiş. Bu konuda da büyük başarı elde etmişler. Medicabil Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen; “Siz bir hastanın işini ilk müracaatta çözebiliyorsanız, hastayı doğru teşhis ve doğru tedavi ile hastaneye ilk geldiğinde buluşturabiliyorsanız, emin olun bu size daha büyük bir artı olarak dönüyor” diyor.

Hasta ve hasta yakınını merkeze koyan bir sistem olan Yalın Yönetim anlayışı son yıllarda iyice tırmanan sağlıkta şiddet vakalarının önüne geçmek konusunda da yararlı bir yöntem. Medicabil Nilüfer Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Aysun Yılmazlar; “Bu yöntem çerçevesinde sorunları tek tek inceliyor ve sorunların merkezine inmeye çalışıyoruz. Şunu görüyorum ki, sorunların büyük bölümü iletişim kazalarından kaynaklanıyor. Bu konuda personelimize doğru eğitimleri aldırarak, hasta ve hasta yakınları ile hassasiyetleri doğrultusunda nasıl iletişim kuracaklarını anlatıyoruz” diyor.

Bu yıl KAIZEN Award Türkiye 2024 birincisi olan “Medicabil Sağlık Grubu” Global KAIZEN Award programı içerisinde değerlendirilmeye hak kazandı. Kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek Dünya Kaizen yarışmasında (Global Kaizen Award)  Türkiye’yi temsil edecek gurup da Medicabil Sağlık Grubu oldu.

Yalın Yönetim işi burada halledilmiş görünüyor. Fakat ben, neden böylesi bir yönetim biçimi verimliliği had safhaya çıkması gereken devlet kurumlarında, özellikle de devlet hastanelerinde yapılmaz, böylelikle sağlık harcamaları büyük ölçüde düşürülmez ve tüm sağlık kurumları efektif kullanılmaz düşünceleri içinde ayrılıyorum toplantıdan…

Sahi neden tüm dünyanın verimliliği artırmak peşinde koştuğu dönemlerde biz hala en verimsiz işletmelerimiz olarak devlet kurumlarını sıranın önüne koyuyoruz…

HABERLER