Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kestel’in nefesi tıkandı, Bursa Çimento’da neler oluyor?

Bundan yaklaşık 4 yıl kadar önceydi, Bursa Çimento bir tesis yenileme çalışması içine girdiğini duyurmak üzere basın mensupları ile toplantı düzenlemiş, planladıkları yeni tesisler hakkında bilgi vermiş, eski teknolojinin çevresel zararlarından da kurtulmak ve Kestel halkı ile huzur içinde yaşamaya devam etmek adına oldukça büyük maliyetli bir yatırıma giriştiklerinin ‘müjdesini’ vermişti.

Aslına bakarsanız ticari bir işletmenin Türkiye koşullarında sadece çevresel faktörleri düşünerek tesisini yenilemek için krediler çekip dev bütçeler ayırıp, tam 180 milyon avro kaynak kullanarak teknoloji yenilemeye gitmesi oldukça şüphe uyandırıcıydı. Ülkemizdeki gerçeklikle uyuşmuyordu söylenenler!

Tabi toplantıda üzerine basa basa tekrar edilen, tekrar edildikçe kafamdaki soru işaretlerini artıran bir diğer konu da ‘Asla kapasite artışına gitmeyeceğiz, burada tek amacımız teknolojimizi yenilemek, ancak teknolojimizi yenilemek için gereken inşaat çalışmalarını yaparken tesislerimizi o kadar uzun süre durdurmamız mümkün değil. Bu nedenle bir yandan eski teknolojiyle üretimimiz devam edecek, diğer yandan yeni teknolojinin kullanılacağı tesislerimiz yapılacak. Aklınızda bununla ilgili bir soru işareti kalmasın’ cümlelerinin içindeki anlamdı.

Eski tesis kalacak, yeni tesis kurulacak…

Kulağımda kalan ve işin can alıcı kısmını oluşturan esas cümle ise şöyle ifade edildi; “Sonuçta burası Bursa Çimento’ya ait bir alan ve tahmin edersiniz ki, çimento üretmek üzere kullanabileceğimiz kaynaklar tükenmeden Bursa Çimento’nun buradan çıkması mümkün değildir!” İşte bu cümle tam olarak Türkiye’deki ekonomik gerçekliklere uyuyordu.

Şimdi gelelim iddialara…

Denilen odur ki; Bursa Çimento ÇED Raporu almaktan pek hoşlanan bir kurum değil. ÇED Raporu almak şehir içinde kalmış bir çimento fabrikası için kolay da değil hattı zatında. Şimdilerde ‘hamili kart yakinimdir’ yoluyla peynir ekmek gibi dağıtılan ÇED Raporlarının az biraz yoldan beri olduğu 1995 yılında fabrikanın ikinci hattı ‘üretim hattının modernizasyonu ve kapasite artışı’ gerekçesiyle devreye sokulmuş ve bahsi olunan bu ikinci hattın ÇED Raporu yokmuş!

Dediğim gibi bu bir iddia ve haliyle sormak gerekiyor; ‘Bursa Çimento’nun 2 bin ton gün kapasitesi ile üretimini sürdüren 2 nolu hattının ÇED Raporu var mıdır?’

Bu sorunun yanıtı evet ise hemen başka bir soruya geçeceğim;

-Şu anda gerçekleştirilen modernizasyon artırımı sağlıyor mu? Zira iddialar kapasitenin 11 bin ton gün olacağı yönünde!

-Yeni tesisin tamamlanmasıyla birlikte eski tesis kapatılacak mı? Yıkılacak mı? Üretime devam mı edecek? Eski tesisin üretim kapasitesi günlük 4 bin ton!

Konu; Kestel Belediye Başkanlığı’nı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı, Sağlık Bakanlığı’nı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı ve Bursa Valiliği’ni yakından ilgilendiriyor.

Temiz Hava Hakkı Platformunun 26 Eylül 2024 tarihinde yayımladığı Türkiye’nin hava kalitesi karnesine göre Kestel hava kalitesi en kötü yerleşim yerlerinden biri. Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol’un göreve geldiği ilk günlerde ilçesinin hava kalitesinin kötü oluşundan şikayet edişini, gece yarısı üşenmeden fabrika denetimlerine katılmasını, ‘Kestel’in daha temiz bir havaya kavuşması için gereken neyse yapacağız’ dediği açıklamaları hatırlıyorsunuzdur herhalde.

Kestel Belediyesi ruhsatsız olarak başlayan inşaatla ilgili cezalı ruhsat işlemi yapıldığını ve 40 milyon liranın üzerinde bir ceza uygulandığını dile getiriyor. Firma cezayı ödemiş görünüyor. Ancak bu durum yaşanan gerçekliği değiştirmiyor. Fabrika inşaatı devam ediyor, işler tıkır tıkır yürüyor, hatta kapasite artışına gidildiği yönünde ihbarlar mevcut.

Tamam şimdi işin bu kısmını cebinize koyun ve şu söylediğime bir kulak verin; Kestel Belediye Başkanı Ferhat Erol Bursa Çimento’da neler olup bittiğini kamu görevi gereği araştırmak istediği için gerekli belgeleri talep eden Mimarlar Odası Bursa Şubesi’ni Aralık ayından bu yana oyalıyor!

Şöyle bir sayalım; Aralık, Ocak, Şubat… Tam üç ay olmuş…

Olumlu ya da olumsuz bir yanıt yok!

Ortada fazla bir yapı var mı? ÇED Raporu gerektirecek bir durum hasıl olmuş mu? Kaçak durumuna düşen bir tesis mevcut mu? Bu konuların Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından araştırılması bir biçimde yavaşlatılıyor.

Mimarlar Odası, ruhsata aykırı imalat ve ÇED raporu olmadan yapılan yatırım için suç duyurusunda bulunmaya hazırlanıyor şimdilerde. Zira duyumlar, kurulan yeni tesis ile birlikte mevcut fabrikanın da modernize edilerek üretime devam edeceği yönünde!

Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Bursa Çimento’nun yatırımıyla ilgili şüpheler oluşması üzerine ruhsatları istediklerini ve yapılan incelemede haksız ve izinsiz bir şekilde fabrikanın genişlediğinin görüldüğünü belirtirken, yine ÇED olmadan böyle bir genişlemenin olamayacağını bu nedenle ÇED raporlarını da talep ettiklerini aktardı. Ruhsata aykırı alan dışına çıkan uzamaların olduğunu tespit ettiklerini de anlatan Rodoplu, ÇED raporlarıyla ilgili de inceleme yapılacağını aktardı. Konuyla ilgili hazırlanan rapor Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderilecek. Sürecin ruhsat iptaline kadar gitmesi söz konusu!

Gelişmeler ışığında İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi de Bursa Çimento’yu gündemine aldı. Ancak bilgi ve belge taleplerine bir karşılık bulamadılar henüz.

Aslında çok da cici başlamıştı bundan yaklaşık 4 yıl önce gittiğimiz toplantı, ‘Biz çok şeffaf yürütmek istiyoruz bu süreci, muhtarlarımızı da tek tek ağırlayarak anlatacağız yapmak istediklerimizi, biz köylümüze de yardımcı olmak istiyoruz, yöre halkıyla huzur içinde yaşamak bizim için çok önemli, Bursa Çimento’nun yeri değişmedi, şehir hızla büyüdüğü için Bursa Çimento şehrin içinde kalmış oldu…’

Bu cümlelerin arasından doğruluk payı olan tek bir cümle var; ‘Bursa Çimento’nun yeri değişmedi, şehrin hızlı büyümesi fabrikanın neredeyse Kestel’in göbeğinde kalmasına neden oldu’ Şehri planlarken gerçekliklerini göz ardı edenlerin boynunda olsun bu cümlenin ağırlığı…

Bir de Kestellinin yaşadığı gerçeklikler var tabi unutulmaması gereken ve acil çözüm bekleyen.

Kestel yıllardır, ‘Nefesimiz tıkandı’ diyor. Tıkanan nefesleriyle kanser illetinin kollarına düşüyorlar, solunum yolu hastalıklarıyla boğuşuyorlar. Geçtiğimiz günlerde düzenlediği bir toplantıda Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, ‘gerekirse maske takın diyerek havası kirli olan bölgelerdeki vatandaşlarımızı uyaracağız’ demişti.

Vatandaşın değil de, havayı kirletenlerin uyarılmasına, hatta engellenmesine ihtiyaç var Bursa’da!

Rahmetli anneannemin sözüyle bitireyim; ‘Şu parayı köpeğin önüne atsan yemez, ama insanları maymun eder’ derdi. Maymun olmaya gerek yok, insan kalmak kıymetli!

Tüm kurumlar acilen harekete geçerek gereği neyse yapmalı, Kestel halkının ve dolayısıyla Bursa’nın temiz hava soluma hakkı elinden alınmamalı!

HABERLER