Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Kim denetliyor bu asansörleri?

KYK yurtlarından peş peşe gelen asansör kazaları ve canları ellerinde yaşayan evlatlarımızın isyan çığlıkları tüm anneler gibi benim için de yürek dağlayıcı.

Zeren Ertaş’ın babasının bu ülkenin gerçeklerini tek cümlelik acısında özetlediği sözler geliyor aklıma;

“Ben bugüne kadar hep devletimin yanındaydım, devletim benim kızıma 20-25 gün bakamadı!”

Neden peki?

Neden bu asansörler gerekli kontrollerden geçmiyor?

Efendim, asansörlerin tescil, ruhsat ve periyodik muayenesi ile belediyeler ilgileniyor. Makine Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel’in verdiği bilgiye göre, size işin teknik kısmından biraz bahsetmek istiyorum.

Asansörler, asansörü kuran firma tarafından aylık olarak kontrolleri yapılması gereken mekanizmalar. Burada asansörün bir makine olduğu gerçeğini gözden kaçırmamak gerekiyor ve artık çok yüksek katlı binalarımızın çok fazla olduğunu, bu çok yüksek katlı çok fazla binanın çok fazla nüfus barındırdığını, dolayısıyla da asansörlerin çok fazla kullanıldığını da unutmamak lazım…

Buradan bakıldığında, Taşkınsel’in ilk önerisi normalden daha yoğun çalışan asansörlerin daha sık kontrol edilmesinin sağlanması oluyor…

Bence gayet mantıklı…

Kontroller bununla da sınırlı değil. Asansörlerin yıllık denetimleri de var ve bu denetimler akademik odaların da dahil olduğu konu hakkında yetkinlik belgesi olan firmalar tarafından yapılıyor ve asansörler kullanılabilir ya da kullanılamaz diye ve belirli risk oranları işaret edilerek belgelendiriliyor. Asansörlerde gördüğümüz renkli etiketler bahsettiğim kontrolden sonra asansörün aldığı notu gösteriyor.

Peki bu yeterli mi?

Güldürmeyin beni rica ederim…

Hangi ülkede yaşadığımızı unutuyorsunuz herhalde…

Elbette yeterli değil, çünkü biz önce kuralları koyan, sonra bu kuralların arkasından nasıl dolanırız diye beyin jimnastiği yapan insanlar ülkesiyiz…

Öğrencilerin beyanlarından da anlıyoruz ki, yurtlarda kırmızı etiket alarak aslında kullanım dışı kalması ve arızası giderildikten sonra yeniden kullanıma açılması gereken asansörler arızanın giderilmesi beklenmeden kullanılmaya devam ediliyor.

İddialardan biri de asansör sorunlu olsa da kullanılır belgesi veriliyor olduğuna dair…

Ben böylesi durumlarda her daim denetim görevinden elde ettiği kazancı ana amaç edinmemiş, kısacası denetim işini ticari olarak yapmayan kuruluşlara daha çok güvenirim. Çünkü özellikle kamusal denetimler rekabetçi piyasa koşullarının insafına terk edilirse zararlar çok daha büyük olabilir…

Oldu da nitekim…

Aslında Aydın’da Efeler Belediyesi ile Aydın Makine Mühendisleri Odası arasında imzalanan bir protokolle asansörlerin yıllık denetimleri Makine Mühendisleri Odası tarafından gerçekleştiriliyormuş 2020 yılına kadar. Sonra belediye tarafından feshedilen sözleşme bir özel bir muayene kuruluşu ile yenilenmiş. Bahsettiğimiz asansörün montajı ve yıllık denetimleri de bu özel kuruluş tarafından yapılmış.

Bahsettiğimiz asansörün de aslında kırmızı etiketli bir asansör olduğu ve bu haliyle çalıştırılmaya devam edildiği iddiası var gündemde. İşin aslı elbette yargının görevini yapmasından sonra anlaşılacak, ama ben bundan sonrası için daha kalıcı tedbirlerin peşindeyim.

Mesela bünyesinde iki devlet, bir vakıf olmak üzere üç üniversite barındıran Bursa’da asansörlerin yıllık kontrolünü özel kuruluşların sağladığını biliyor muydunuz?

Bir ilçe hariç!

Mudanya

Mudanya İlçesi dışında asansörlerin yıllık denetimlerini Makine Mühendisleri Odası Bursa Şubesi yerine özel kuruluşlar gerçekleştiriyor. Belediyelere her yıl denetim ile ilgili teklif götüren odanın tercih edilmeme sebebi muhakkak ki, ekonomiktir. Ben, aklıma başka bir neden getirmek dahi istemiyorum çünkü…

Burada önerim, çocuğu yurtta okuyan anne babaların ‘aman evladım, sakın ola asansöre binme!’ uyarısından bir adım öteye giderek, yurtlardan başlamak koşuluyla tüm kamu kurumlarının asansörlerinin bulundukları ilin akademik odaları tarafından kontrol edilmesini teklif etmek şeklinde olacak.

Bundan sonrasında kendi ilçesinde asansörlerin özel kuruluşlar tarafından mı yoksa akademik odalar tarafından mı kontrol edileceğine yönelik baskıyı da bir zahmet ilçe halkı oluştursun yaşadığı belediye için.

Aynı zamanda, normalden çok çalışan asansörlerin, yani çok yüksek binalarda çok fazla insan taşımak için çok fazla kullanılan asansörlerin yıllık kontrollerinin belki altı aya belki üç aya indirilmesi de kıymetli bir adım olabilir.

Eğer belediyelerin bu iş için ek bütçeye ihtiyacı varsa, bunu da bir zahmet soframıza koyduğumuz ekmekten dahi vergi alarak, ülke hazinesini gelirden alınan vergilerle değil de yaşamak için yapmak zorunda olduğumuz tüketimden alınan vergilerle dolduran, zorunlu harcama kalemlerinden dahi en az yüzde 10 vergi alan, bu ekonomik koşullarda zor zahmet kurduğumuz soframıza bizden önce oturup karnı doyunca eteğini silkerek kalkan, sonra da ona emanet ettiğimiz evlatlarımıza 20 gün dahi bakamayan devletimiz karşılayıversin…

Çünkü büyük devlet olmak, vatandaşını huzur içinde, güven içinde tutmakla olur…

HABERLER