Öğretmenlerin kariyer basamakları sınavına en yoğun biçimde Eğitim İş Sendikasının karşı durduğunu, sürecin en başından bu yana öğretmenliğin bir uzmanlık mesleği olduğuna ve öğretmenlerin mezun olurken ‘uzman öğretmen’ olarak mezun olduklarına dikkat çektiğini biliyoruz.
Eğitimcilerin bütün bir yaz tatilini, ardından da eğitim yılının ilk çeyreğini videolar izleyip sorular çözmek suretiyle, isteyerek ya da istemeyerek bu sınava hazırlanmak için geçirirken bir yandan da haklarını en iyi savunan sendikalara yöneldiklerini, yani belirgin bir hızla sendika değiştirdiğini de biliyoruz.
Tüm bu değişimlerin ve karşı duruşların bahsi olunan sınava karşı durmama hadisesine bir son verdiğini ve son tahlilde bütün sendikaların ‘öğretmenler zaten uzmandır’ sesini yükselttiğini de biliyoruz.
Her bir bilgiyi alıp bir kenara koyarsak, cumartesi günü yapılan ve öğretmenlerin kariyer basamaklarını çıkma yeterliliğinde olup olmadığını ölçeceği iddiasında olunan sınavın ilkokul üçüncü sınıf düzeyinde olmasını açıklayamıyorum kafamda.
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Öğretmenlik Meslek Kanunu Cumhuriyet tarihi boyunca öğretmenlere yapılmış en büyük saygısızlık olarak tarihe geçmiştir!” diyerek açıkladı bu durumu.
Ama bana göre bu tarif yeterli değil.
Şimdi burada iki mühim mesele var.
Birincisi öğretmenlerin yeterliliğini ölçmek için gerçekten ilkokul üçüncü sınıf düzeyi soruları kullanıyorsanız bu öğretmenlere bir hakarettir!
İkincisi ve bir veli olarak beni de ilgilendiren kısım ise bir sorudan oluşuyor. Eğer ‘öğretmenlere hakaret gibi bir sınav yapmadık, amacımız gerçekten yeterliliklerini ölçmekti’ diyorsanız bizim ülkemizin gelecek nesillerini ilkokul üçüncü sınıf bilgisiyle sınırlı öğretmenler mi yetiştiriyor?
Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan…
Yani demem o ki; biz velilerle mi dalga geçiyorsunuz yoksa öğretmenlerle mi?
Nasıl düşünülüp de hayata geçirilmesine karar verildiyse artık, içinden çıkılamaz bir hal alan kariyer basamakları sınavı adeta bir inat uğruna, yapılmasından vazgeçilmeyerek uygulanmış gibi görünüyor.
Acı, çok acı…
KÜÇÜK ORTAK ARTIK KÜÇÜK DEĞİL!
İYİ Parti’nin merkez sağ seçmen ağırlıklı Bursa’da çok iyi bir ivme yakaladığını hep söylüyorum. Görünen köyün kılavuza ihtiyacı yok bu konuda. Ancak İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun dün sosyal medyadan paylaştığı anket sonuçlarının başlığı ‘Bursa’da dengeler değişti’ olunca konu daha bir dikkat çeker oluyor.
ORC Araştırma Şirketinin çalışmasına göre İYİ Parti Bursa birinci bölgede neredeyse AK Parti’yi yakalamış durumda.
Bir şaşkınlık oldu farkındayım. ORC’nin sonuçlarına göre Bursa birinci bölgede ilk sırayı burun farkıyla da olsa CHP yüzde 25.43’lük oyla alıyor, AK Parti yüzde 25.41’lik oyla ikinci sırada ve hemen arkasında da yüzde 25.18’lik oyla İYİ Parti geliyor.
Sonuçlar 2018 seçimleri ile karşılaştırıldığında CHP’nin oylarında yüzde 0.39’luk bir düşüş var. CHP oylarını stabil tutmuş diyebiliriz, ancak aynı cümleyi AK Parti için kuramayacağım maalesef. AK Parti 2018 yılı seçimlerinde aldığı oya oranla oylarını yüzde 17.73 düşürmüş görünüyor. Bu da büyük ölçüde İYİ Parti’ye yaramış. Çünkü İYİ Parti oylarını yüzde 10.87 oranında arttırmış.
Anketi bu kadar incelemişken ikinci bölge sonuçlarından devam edelim.
Bursa ikinci bölgede AK Parti alışılagelinmiş gücünü koruyor, oy oranı yüzde 31.64, ancak oylarında yine yüzde 17.68’lik bir düşüş var 2018 yılı seçimlerine göre. İkinci parti olan CHP oylarında yüzde 0.88 oranında bir artış sağlamış ikinci bölgede ve yüzde 20.39 oy almış araştırmaya göre. İYİ Parti’nin oy artışını burada da gözlemek mümkün. Yüzde 8.87 oranında bir oy artışı ile İYİ Parti yüzde 19.51 oy alıyor Bursa ikinci bölgede.
“Vatandaşın seçime doğru daha da politize olacağını düşünüyorum. Sonuçların halen doğruları yansıtmadığı kanaatindeyim. Çünkü insanlar anketlere doğru yanıt vermekten çekiniyorlar. Bu nedenle anketler hep iktidar lehine sonuçlar veriyor” diyor İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu.
Evet, Bursa’da dengelerin değiştiği çok açık. 6’lı masanın küçük ortağı artık küçük değil.
Bu durum Selçuk Türkoğlu’na çok istediği milletvekilliği listesindeki üst sıralardan bir yer getirir mi? Bence ihtimal yüksek. Ama bundan daha kesin olan bir gerçeklik var ki, o da şudur; bu durum, hatta önümüzdeki seçimlerde İYİ Parti’nin alacağı oyların oranı Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına kimin ya da kimlerin aday olacağını kesinlikle etkiler!