Kartalkaya’daki facianın ardından yangını araştırmak üzere 6 savcı, 4 başmüfettiş ve 7 kişilik bilirkişi heyeti görevlendirildi. Yoğun bir çalışmayla bilirkişi heyeti, yangına ilişkin ön raporunu tamamladı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, 3 sayfasını sosyal medya hesabından paylaştığı raporda; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve Otel işletmesi, yangın sistemleri ve tadilatlarından sorumlu mimar ve mühendisler, bakım, onarım ve denetiminde görevli yapı denetim ve işletme yetkililerinin ‘sorumlu’ olduğu tespiti yapıldı. Raporda; otel sahibi, yapı müteahhit firmaları, otelin projelendirme, uygulama ve denetiminde görevli kişiler, elektrik ve mekanik tesisatın tesis edilmesiyle, tesisatın bakım, onarım ve işletmesinden sorumlu kişi ve firmalar, yapı ruhsatı vermeye yetkili merciler, yapıyı sigorta eden şirket, iş sağlığı güvenliği uzmanı ile işveren ‘kusurlu’ bulundu.
İçişleri Bakanı, ‘Kimler sorumluysa adaletten kaçamayacak’ demişti. Adalet Bakanı, ‘Kimin kusuru varsa hesap vermeli’ demişti.
Tamam, verilsin hesaplar…
Rapor ortada olduğuna göre hesap vermesi gereken merciler bellidir!
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı başı çekiyor misal!
Biz merakla bekliyoruz, hesap gereği gerekli olan istifa süreci başlatılacak mı diye?
Öte yandan Bursa’nın yangın karşısındaki güvenliğine yönelik endişelerimiz de devam ediyor. Konuya ilişkin özellikle sanayi bölgelerinin nasıl tehlikeleri barındırdığına ilişkin yazdığım yazının ardından Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Sezer’den şöyle bir açıklama geldi;
“İki-iki buçuk hafta kadar önce yeni atanması vesilesiyle odamızdan oluşturduğumuz bir heyet halinde valimizi ziyarete gittiğimizde, sanayi bölgeleriyle ilgili mevcut yasa nedeniyle odamız da dahil bir kısım kamu kurumlarının kullanılan ve depolanan kimyasallarının denetiminde güçlük yaşanıyor, yapılamıyor dedik ve özellikle yangınları önlemede oda şube başkanımız destek isteğimizi dile getirdi. Ayrıca şirketlerin bir bölümü bunu maliyet artırıcı unsur olarak görüyor. Bu gibi nedenlerle neredeyse son 10 yıldır kendimizde tehlikeli kimyasallar risk haritası yapılamıyor, güncellenemiyor. Bu zafiyet, itfaiye birimleri dahil acil müdahale ekipleri için büyük bir sorun. Sayın valimiz bu endişelerimizi dile getirdiğimiz ziyarette kimyasal risk haritasını değil de, Nilüfer Çayı, Deri OSB ve evsel atıklarımızdan kanalizasyon sistemi üzerinden arıtma tesislerine ulaşan kısmıyla ilgili bir şeyler hazırlayıp kendisini yeniden ziyaret etmemizi istedi!!!”
Ziyaret ne kadar da mühim bir konu içeriği ile başlamış, aslında yine Bursa için çok önemli olan, ancak Sayın Valiye aktarılanın çok dışında konularla ilgili çalışma yapılması talebiyle sonlandırılmış.
Görünen o ki, insanlar görünen, göze batan sorunları ortadan kaldırmaya odaklı çalışmaktan hiç vazgeçmiyor ülkemizde. Oysa bir felaket olarak karşımıza çıkmadığı sürece ortadaki sorunu görmekte zorlandığımız kimyasalların denetimi süreci de en az Nilüfer Çayının kirliliği kadar hayati öneme sahip bir yangın halinde.
Artık şehir içinde kalmış olan sanayi bölgelerinde öyle yoğun kimyasal maddelerle üretim yapan firmalar var ki, maazallah bir yangın halinde neler yaşayacağımızı öngörmek zor!
Bu koca şehirde her alanda incemeler yapacak, raporlar hazırlayacak, önlemler alacak kadar zengin yetişmiş insan gücüne sahibiz. Hali hazırda yaşanan çevre felaketleri ile ilgili çalışılırken, başımıza bir doğal afetin gelmesini önlemek adına yapılacak çalışmaları da pek ala eş zamanlı yürütebiliriz. Yeter ki, bu konularda vizyoner yöneticilerimiz olsun…
Sayın Valimizin Kimya Mühendisleri Odası Bursa Şubesinin bir sonraki ziyaretinde her iki konuyu da öncelikli gündem maddesi olarak değerlendirerek çalışmalara yön vereceğine yönelik bir iyimserlik içindeyim…
*****
Raşit Abi’den adaylık açıklaması
CHP Osmangazi olağanüstü kongresi ile ilgili bu kadar kulis yazmışken Raşit Gündüz’ün adaylık açıklamasına değinmezsek olmaz elbette.
Bir kez daha vurgulamakta fayda var, kongrede üç güçlü isim var. Mevcut başkan Cengiz Çelikten ve Raşit Gürbüz eşdeğer güçlerle yarışıyorlar diyebilirim. Barış Güvenç ise iki aday arasındaki dengeyi bozan isim.
Aslında adayların destekçilerinin açıktan rengini belli etmediği, kulislerde ise adaylardan çok destekçilerinin konuşulduğu bir süreci yaşıyor CHP Osmangazi’de.
Bir yanda Bozbey’in adayı, diğer yanda Osmangazi İlçede kendisiyle daha uyumlu bir isimle çalışmak isteyen Erkan Aydın’ın adayı.
Cengiz Çelikten’in Erkan Aydın ile arasının gergin olduğunu, sürecin en başından itibaren pek de uyumlu çalışamadıklarını herkes biliyor. Çelikten’in destekçisinin Bozbey olduğu iddiası şimdilerde hayli güçlü biçimde yayılıyor.
Erkan Aydın’ın ise kendisi ile paralel çalışmalar yürütecek bir ilçe yönetimine ihtiyacı var. Raşit Gürbüz’ün arkasındaki desteğin de Erkan Aydın’a ait olduğu konuşuluyor.
Adaylığını bugün resmi olarak açıklayan Raşit Gürbüz, “Bu gidişata ‘Dur’ demek için En demokratik hakkımı kullanarak Üyelerimizin de çağrısıyla ‘Raşit Ağabey’ olarak aday oluyorum.” diyerek başladı açıklamasına.
“Genel başkanımız Sayın Özgür Özel liderliğinde kazandığımız 31 Mart seçimlerinden sonra; örgüt yönetimimiz süreci iyi yönetememiştir ve üyelerimiz en demokratik hakkını kullanıp kongre sürecini başlatmıştır. Bunun karşısında olmak ya da üyelerimizi ‘İmzacı’ diyerek suçlamak ve dışlamak en basitinden anti demokratik bir tavırdır” sözleri ile devam etti konuşması.
Demokrasiye inanan bir parti olan CHP’de demokratik olduğunu iddia eden tüm kurumlarda olduğu gibi seçim süreçleri sürekli olarak böyle değerlendirilir. Herkes güya demokrasiye inanır, fakat nedense bu inanç kendisine karşı bir grup var olana kadar sürer. Yeni bir bakış açısı seçim talebinde bulunduğunda hep hainlikle suçlanır. Yine herkes bilir ki, kendisini yönetenlerde istediğini bulamayan tüm kesimlerin seçim isteme hakkı vardır. Bu hak baki olduğu sürece demokrasiden bahsedilebilir.
Demokrasinin çarkları işlemeye başladı Osmangazi’de. Örgütü diri tutan bir seçim olmasını, ayrıştırmayan birleştiren bir sonuca ulaşmasını temenni ederim kendi adıma.
Şimdilik bıçak sırtı ilerleyen süreci yakından takip ediyoruz.
Bir kez daha vurgulayalım, dört koldan toplanan imzalarla başlatılan olağanüstü kongre süreci üzerinde uzlaşılan adayın kazanacağı bir süreç olacak. Bu nedenle son düzlükte Mustafa Bozbey’in desteğinin her an Barış Güvenç’den yana da dönebilecek olduğunun altını çizerek bitirelim yazıyı.