CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Habertürk ekranlarında yaptığı; ‘Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli’de iddialayız. İkinci bir hat çekme iddiamız çok güçlü. En az 4’te 2 bekliyoruz. 3 olursa harika olur, 4 olursa tadından yenmez. Bu 4 ili kuvvetli ihtimalden geriye doğru sıralamamı isterseniz, Bursa en güçlü ihtimal!” açıklaması uzun süredir söylediğim; ‘Mustafa Bozbey büyükşehri almaya hiç bu kadar yakın olmamıştı. Sanki elini uzatsa alacağı kadar yakınında başkanlık koltuğu’ sözlerimi doğrular nitelikte.
CHP’nin önceki dönem genel başkanlığını yürüten Kemal Kılıçdaroğlu’nun da 2019 yerel seçimleri sonrasında ‘Bursa içimde bir yaradır’ sözleri ile kıl payı seçimin kaybedildiği şehre büyük önem verdiğini biliyorduk. Seçimin kaybedilme nedenlerini didik didik ettiğimi ve bu hatalardan ders çıkarılması gerektiğinin altını çizdiğini hatırlatmaya gerek yok sanırım.
Şimdi burada iki önemli nokta var, birincisi Bozbey’in elini uzatsa yakalayacağı kadar yakınında duran Büyükşehir koltuğuna elini ne kadar uzatabileceğini bize zaman ve siyasi manevralar gösterecek, ikincisi ise sandık güvenliği konusunda bir aksamanın yaşanıp yaşanmayacağına yönelik CHP örgütünün yerel seçimlerde vereceği sınav yeni yönetimin de ilk karnesini oluşturacak…
Bir haftadır soluksuz belediye başkan adaylarının proje tanıtımlarına katılarak değerlendirmeler yapmaya, bu değerlendirmeleri yaparken de adalet terazisinden şaşmamaya çalışıyorum. Bugün de CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’in basına özel düzenlediği toplantısına dahil oldum.
Geçtiğimiz günlerde yapılan proje tanıtımının küçük bir özeti ile başlayan toplantı basının çokça merak ettiği sorularla devam etti.
Deprem gerçekliği ile ön plana çıkan ve son günlerde bunun dışında neredeyse hiçbir konu konuşulmayan Bursa için Bozbey ve ekibi 23 tane kentsel dönüşüm alanı belirlemiş. Kentsel dönüşümü ada bazlı olmaktan da çıkarıp bütüncül planlarla yapmayı düşündüklerini belirtti Mustafa Bozbey, hatta şöyle dedi; “Öncelikle mikro bölgeleme çalışmaları yapıp, fay hatlarını belirleyerek haritalara işledikten sonra planlama yapmakla işe başlayacağız…”
Ben teknik bir insan değilim, ancak işim gereği teknik insanlara bolca soru sorarak en doğru yolu tespit etmek adına çaba sarf eden taraftayım. Dolayısıyla Bozbey’in kentsel dönüşüme bakış açısının en azından başlangıç bölümü son derece doğru işleyecek böyle yapılırsa. Sonra gidişata bakıp yeniden puanlarız işler o aşamaya geldiğinde…
Tabii açıklanan projeler büyük olunca, mesela metro hatları ve raylı sistemlerin entegre olması sayesinde demir ağlarla örülen bir toplu ulaşım planı ortaya koyulunca, kaynağın nereden geleceği de merak konusu. Partisinin tüm başkan adayları gibi ‘İsrafı keseceğiz’ diyerek yanıt veriyor Bozbey.
Hemen notlarımdan bir küçük bilgiyi de aktarayım size; bir kilometre metro hattının maliyeti 50 milyon dolar, bir kilometre tramvay hattının maliyeti 15 milyon dolar tutuyormuş. Mustafa Bozbey’in toplantının sonuna doğru kendisinin verdiği bu rakamlar ışığında projelerin maliyetlerini daha rahat hesaplayabiliriz sanıyorum.
“Büyükşehir Belediyesinin en büyük borç kalemi Timsah Arena… 7 yılda T2 hattı dışında bir metre raylı sistem döşenmedi… Ankara ile ilişkileri doğru projeler sunarak iyi yöneteceğiz… Doğanbey’e bu iktidardan kimse sahip çıkmıyor, ortada kaldı. Kimin zamanında yapıldığı, kimlerin onayladığı belli, ancak herkes ‘ben istememiştim’ diyor. Yakında Bozbey yaptı diyecekler… Atatürk Spor Salonu en az 5 bin kişilik olmalı… Turist buraya geldiğinde akşam bir etkinliğe katılmak istese imkan yok…” sözlerinin çoğu Bursa’nın sorunlarını özetliyor zaten.
Tabii ki, burada önemli olan çözüme yaklaşım…
“Kent suçlarının neler olduğunu bir bir ortaya çıkaracağız. Bursa’da bir akademik kurul oluşturacağız. 27 akademik odanın temsilcilerinin, 3 üniversitenin temsilcilerinin ve belediyelerden temsilcilerin yer aldığı bir kuruldan bahsediyorum…” diyor CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı.
Bozbey’in tüm projeleri arasında en çok beğendiğim ve sözünü tutmasını dilediğim konuya gelelim öyleyse…
Bursa Ovasının korunması…
‘Bursa Ovası talan edileceği kadar talan edildi zaten’ diye düşünenler için küçücük bir cevap olsun, ‘Konuya sizin baktığınız gibi bakmayan, paraya sıkışan ve tarımın ülkede bitirilmesine yönelik çalışmalar nedeniyle eli kolu bağlandığından toprağını satan köylüden sürekli olarak arazi toplayan sonra da bu araziler ile ilgili plan değişiklileri yaptırarak gayrimenkul zengini olma gayretinde olan hatırı sayılır bir kesim var şehrimizde!’
Şimdi gelelim Bozbey’in Bursa Ovasının korunması ile ilgili düşüncesine. Öncelikli olarak yeni sanayi bölgelerinin açılmasıyla ilgili iş dünyasının beklentilerini öyle şıp diye karşılamak gibi bir kaygısı yok benim gördüğüm kadarıyla. Hatta şöyle diyor;
“Biz öncelikli olarak bir sanayi master planı yapacağız, tarım master planı yapacağız bu planları önümüze alacağız ve ihtiyaç gerçekten var mı diye bakacağız. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinde pek çok alan üretimden ziyade depo olarak kullanılıyor mesela. Bunu biliyor muydunuz? Bizim en önemli sorunumuz çevreyi kirleten sanayinin hala Bursa’da devam ediyor oluşu. Katma değeri yüksek sanayiye yönelmek lazım. Sadece tekstil ile bir yere kadar gelebilirsiniz…”
Bu sözler burada dursun…
Kayda geçsin…
Eğer Bozbey başkanlık koltuğuna oturursa ve sanayicinin taleplerine direnemeyip yeni sanayi bölgelerine olur verirse, kendisine söyledikleri hatırlatılsın diye yazıyorum böyle uzun uzun.
Aksi halde Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Başkan Adayı Alinur Aktaş şehre biri batıda biri doğuda olmak üzere iki KOBİ OSB adı altında yeni sanayi bölgelerinin müjdesini çoktan verdi zaten.
Şu notu da düşelim, çünkü önemli; bu seçimde projelerden daha çok sosyal yardımlar yarışıyor, malum, vatandaşın önemli bir bölümü sosyal yardımlarla ayakta durma mücadelesi veriyor. Bu nedenle CHP sosyal yardımları kesmeyeceği hatta artırarak devam ettireceği konusunda kimi ikna ederse oyunu alır.
Kampanyadaki akademik bakış açısı harika, ama sokak dilini unutmamak lazım…