Cumartesi günü öğle saatlerinden itibaren ülkenin siyasetle ilgilenen tüm kesimi milletvekili aday listelerine kilitlendi adeta.
Öyle çok yapıldı, öyle çok bozuldu ki listeler…
Yapılan ve bozulan listelerin büyük bölümünün çok gizli ibaresiyle yazışmalara konu olması, ardından sosyal medyada paylaşılması da cabası.
Tüm bunların yanında enteresan çekilmeler ve kavgalar da oldu tabi.
Milletvekilliğinden çekilmeler İYİ Parti cephesinden geldi. Partinin önemli isimlerinden Aytun Çıray’ın adaylıktan vazgeçtiğini belirtirken yaptığı açıklama, ‘İYİ Parti baraj altında mı kalacak?’ sorusunu akıllara getirdi, çünkü zaten bu niyetle yapılmış bir açıklamaydı.
Hemen bu noktada bundan birkaç gün öncesinde İYİ Parti Bursa Milletvekili Aday Adayı olan İsmail Tatlıoğlu’nun da vekillik adaylığından çekildiğini hatırlatmakta yarar var.
Duyduğum kadarıyla, Tatlıoğlu seçmenlerine, ‘Bakanlık görevi alacağım için milletvekilliğinden çekildim’ biçiminde bir açıklamanın yer aldığı toplu mesajlarla ulaşmış. Oysa bizim duyumlarımız kendisinin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hazırlanacağı yönündeydi.
Tatlıoğlu’nun milletvekili olmayışının ucunun nereye dayanacağını bundan sonraki süreçte hep birlikte göreceğiz. Zira siyaset çok hızlı oynanan bir oyun, Millet İttifakı’nın hükümet kurması halinde bakanlık Tatlıoğlu’na daha yakın bir hedef. Büyükşehir Belediye Başkanlığı ise daha sonra düşünülmesi gereken bir durak gibi…
24 saat bile çok şeye gebeyken, bu hedefleri tahmin etmek hayli zor…
Kavgalar kısmına geçmeden hemen önce, temayül yoklaması sırasında kendi kavgasını vererek sandıklardan birinci bölge birinci sırada çıkan Selçuk Türkoğlu’nu ve ikinci bölge birinci sırada çıkan Hasan Toktaş’ı temayül yoklamasında çıktıkları sıra ile listelerde gördüğümüzü belirtelim.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in ‘Tanıştırayım, demokrasi…’ sözünün gereğini yerine getirdiğini, yoklamadan çıkan sırayı büyük ölçüde koruduğunu söylemek lazım.
Temayülden çıktığı halde üzeri çizilen bir isim var, Müberra Çakır!
Çakır, birinci bölgenin ikinci sırasında çıktığı halde, listelerde yer almayı başaramayan tek isim.
Kavgalara gelecek olursak, CHP siyaseti ile ilgilenen herkesin dün gece geç saatlerde duyduğu bir kavgadan söz etmek mümkün.
İddia odur ki; CHP Teşkilatlarından sorumlu Oğuz Kaan Salıcı, Mustafa Sarıgül’ün oğlu Emir Sarıgül’ü İstanbul’dan milletvekili adayı yaptıramayınca önce parti yönetimi ile tartışıp toplantıyı terk etmiş, ardından da Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kaleminee bağırıp çağırmış.
CHP’de neredeyse her seçim döneminde yaşanan tartışmaların bu döneminin fitili de böylece ateşlenmiş. Sonuç; çıkan arbedenin yatışması için Parti Meclisi toplantısı da bu sabah saat 07.00’ye ertelenmiş oldu.
Tüm bunların sonunda; ‘CHP Bursa’da öyle bir liste çıkardı ki, Allah’a emanet!’ demesem taş olurum herhalde.
Listenin içerisinde Gelecek Partisi’nden iki, Saadet Partisi’nden ise bir kontenjan kullanılmış. CHP’nin Bursa’da 5 milletvekili olduğu göz önünde bulundurulursa ve üç kontenjan ismin ikisinin seçilebilecek sıralamalarda olduğu dikkate alınırsa, örgütteki isyanın haklılığı bir kez daha ortaya çıkar herhalde.
Özellikle Saadet Partisi Eski İl Başkanı Mehmet Atmaca’nın CHP Eski İl Başkanı İsmet Karaca’nın önünde bir sıralamada yer alması hayli manidar.
CHP’de listelerde sürpriz yapan isimlerden biri de Mestanlılar Derneği Başkanı Hasan Öztürk. Göçmen oylarına göz kırpmak için listeye konmuş olan Öztürk’ün ikinci bölgenin birinci sırasına yerleştirilmesi, örgütten yükselen, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin ön planda tutulmasına yönelik tepkileri bir paratoner gibi üzerine çekmesine neden oldu.
Bugünün ayak seslerini dünden duymuş olan CHP Bursa İl Yönetimi diğer siyasi partiler gibi listelerin açıklanışını toplu halde beklemek yerine herkesin evinde dinlenmesini uygun gördü.
Çünkü benim de şahsi kanaatim odur ki, önümüzdeki seçimler örgüt içi hesaplaşmaların gölgesinde kalamayacak kadar mühim.
Konuşulabilen bir siyasi parti olduğunu sürekli belirttiğim CHP çatısı altında, parti tek başına vekillik listelerini hazırlarken de herkesin mutlu olduğu bir çalışma ortaya koymak mümkün değilken, şimdi listelerine dört yeni ortak eklediklerini ve bu baskıyı üzerlerinde hissettiklerini unutmamak lazım.
Elbette herkesin bir önerisi olacaktır, elbette herkesin eleştirileri olacaktır. Mühim olan asıl hedefin ne olduğuna odaklanmak ve o hedef doğrultusunda çalışmayı gözden kaçırmamaktır.
Şu anda gerek sosyal medya mesajlarında gerekse parti ileri gelenlerinin yaptıkları açıklamalarda CHP örgütüne önlerindeki hedef doğrultusunda çalışmanın önemi hatırlatılıyor.
Aklın yolu bir…
NOT: İktidar partisi olan AK Parti her zaman olduğu gibi vekillik listelerini derin bir huşu içinde açıkladı. Herkesin yüzü gülüyordu, çünkü yüzü gülmeyecek olanlar, yani liste dışında kalanlar partiye gelmemişlerdi. Elbette ki, bu seçimler AK Parti için de büyük öneme sahip ve kendi listelerine hiçbir siyasi partiyi eklemediklerinden teşkilata yönelik bir çalışma yapmayı başarmışlar. Bir yandan da ‘kol kırılır yen içinde kalır’ atasözünü çok güzel işletiyorlar. Amaçları teşkilatlarının daha çok çalışmasını motive etmek.
Bunu başarabilecekler mi?
Göreceğiz…
Önümüzdeki günler çok şeye gebe…