1 Kasım tarihinde yapılan Yenişehir Belediye Meclis toplantısından akıllarda kalan ve basına yansıyan konu Milliyetçi Hareket Partisi’nin sosyal medyadan paylaştığı, ‘Yenişehir Belediyesi üzerinde okul ve cami bulunan arsaları satıyor’ biçimindeki iddiasıydı.
Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel; “Toplumda fitne çıkarmaya yönelik öyle bir algı oluşturuluyor ki Yenişehir Belediyesi’nin kanun gereği devletimize devredeceği cami ve okul arsasının devletimiz tarafından başkalarına satılacağı korkusu bile salınıyor” diyerek bu gündem maddesine açıklık getirmeye çalışmıştı.
“Yenişehir Belediyesi, okul ve cami satıyor haberleri elbette gerçeği yansıtmıyor. Belediyeler, cami ve okul satmaz, çünkü tapuların Maliye Hazinesinde olması gerekir. Maliye Hazinesi ancak Diyanet İşleri Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığına bu yerleri tahsis edebilir. Eğer belediyelerin arazilerinde sorumluluğu ve görev-yetki alanında olmayan cami ve okul varsa belediyeler bu yerleri maliyeye devreder. Yasal olarak da devretmelidir. Bu işlemlerden belediyeye bir kuruş dahi ödenmez. Sadece vergi borçlarına mahsup edilir. Bu bir kanundur ve yasadır. Devletimizin bu kararı da bölge halkımıza daha fazla hizmet yapılmasına olanak sağlar” cümleleri bence konunun kapatılması için gayet yeterli.
Fakat mecliste gündeme gelen, ancak basında yeterince gündem olmayan çok daha önemli bir husus da konuşuldu Yenişehir Belediye Meclisinde aynı gün.
Yenişehir İlçesi Kirazlıyayla Köyü halkının yıllardır köylerinde maden arama çalışmalarını durdurmak için uğraştığı, tüm çabalara ve kazanılan davalara rağmen köydeki madencilik çalışmaları halen devam eden Meyra Madencilik yine maden aramaları yapmak üzere Yenişehir Belediyesinden Kirazlıyayla Köyündeki üç parseli kendilerine satmasını istemeye geldi geçtiğimiz günlerde!
Kirazlıyayla’daki madenin çevre ve halk sağlığına zararlı bir işletme olduğuna dair pek çok açıklaması olan, bu konuda yıllardan beri mücadelesini sürdüren köylülerin yanında yer alan Başka Özel’in makamında başlayan arsa satış talebi görüşmeleri daha ziyade ‘ya siz satın ya da biz Ankara’dan bitirelim işimizi’ tadında ilerlemiş gibi görünüyor.
Pek çok işin Ankara kanalıyla ilerlemesinden muzdarip bir şehir olan Bursa açısından madencilik gibi çevre ve halk sağlığı açısından taşıdığı riskleri büyük olan bir konuda da Bakanlıklar devreye giriyor ve yerel yönetimler ne kadar direnirse dirensin Bakanlıklar nezdinde olaylar şıp diye çözülüveriyor.
Merak ediyorum, kendi ilçesinde olacak işlere karar veremeyecekse neden belediye başkanı seçiyoruz?
Başkan Ercan Özel konuyu Yenişehir Belediye Meclisine taşıdı ve ‘Ben aslında makamımda yapılan görüşmede bu arkadaşlara gereken cevabı verdim, ancak bu şehri birlikte yönettiğim siz değerli meclis üyesi arkadaşlarıma da konuyu aktarmayı ve onların görüşlerini almayı kıymetli görürüm’ dedi kürsüden yaptığı konuşmada.
Meclisin CHP’li üyeleri elbette Özel’in yanında yer aldılar, kendisine olan güvenlerini belirterek ‘Siz gereken yanıtı vermişsinizdir’ dediler, AK Partili ve MHP’li meclis üyelerinin ise konuyla ilgili görüş belirtmek istemediklerini gözlemledik. Bu noktada ya kendi görüşleri yok, birilerine akıl danışmak isterler ya da maden şirketine Ankara’dan izin çıkartacak olan yetkililer kendi partilerinden olduğu için konuşacak bir şey yok onlar açısından diye düşündüm.
Böylelikle Bakanlıklar makamında işlerin nasıl çözüleceği, hangi siyasi partilerin destekleri ile çözüleceği de çıktı ortaya.
Şimdi gelelim istenen arsaların durumuna…
Kirazlıyayla Köyünde mezarlığa bitişik, köyün içinde kalan ve arsa vasfında olan üç parselden bahsediyoruz. Özel’in mecliste yaptığı konuşmaya göre, ‘Buraları bize verin, değerini fazlasıyla veririz’ diyorlar.
Haaaa… Olmazsa…
‘Olmazsa’ diyorlar, ‘biz bu işi Ankara’dan çözeriz…’
Bu konuyu üstüne basa basa tekrarlıyorum, çünkü işin içinde gizliden bir tehdit ve ‘sen ne yaparsan yap biz bu arsaları alacağız’ biçiminde bir kendine güven mevcut. Halka rağmen, belediyeye rağmen bir maden şirketinin gücünü ve meydan okuyuşunu görmek önemli.
Nasıl çözecekler onu da hemen açıklayalım; arsalar altında maden bulunduğu gerekçesi ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’ndan talep ediliyor. Bakanlık durumu Hazine’ye bildiriyor, Hazine de arsaları Yenişehir Belediyesi’nden tahsis alarak bu arkadaşlara kiralıyor.
İşin içinde de gram devlet ve millet faydası yok!
Maden şirketi özel bir firma, çıkardığı madeni sattığı yerler yabancı şirketler…
Belki iki üç kişi çalışacak evine ekmek götürecek diyeceksiniz, fakat çevreye ve insana verilen zararı diğer kefeye koyduğunuzda bunu kimse istemiyor. Zaten köylünün yıllardır süren mücadelesi de sırf bu yüzden…
Çok da tatlı açıklamalar yapıyorlar; ‘Biz bu arsaların üstünü almıyoruz zaten, altını araştırıp maden varsa alıp, işimiz bitince gideceğiz…’
Aman ne şeker…
Yıllardır Kirazlıyayla Köylülerinin yanında bulunan Özel, ‘Biz burada olduğumuz sürece Yenişehir Belediyesi’nden Meyra Madencilik bir karış yer bile alamaz!’ diyerek görüşünü bildirdi. Bundan sonrasında Meyra Madenciliğin bir karış toprak alma girişiminde tüm Bursa’nın Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere yek ve tek vücut olarak topraklarımızda biz söz söyleriz demesinin zamanıdır.
Artık Ankara’ya dur demenin, kendi şehrimizi kendimiz yönetmenin ilk adımı Yenişehir’den başlasın!