Seçim gündeminin boğuntusuyla ülkenin asıl ve en önemli meselelerini es geçmek istemesem de önümüzdeki seçimlerin kritik yapısı nedeniyle değinmek istediğim bazı gerçeklikler yok değil.
Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde 4 adayın yarışacağını ve seçimlerin ilk turda bitirilmesi için en kuvvetli iki adayın, yani Millet İttifakı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhur İttifakı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın var güçleri ile mücadele ettikleri gerçeğini cebimize bir alalım ve bundan sonrasında bakışımızı, diğer iki adayın kritik oylarına, bu oyları hangi kanatlardan alacaklarına çevirelim.
Seçimin belirleyicisi olan siyasi parti HDP ve beraberindeki Sol blok. Oyları yüzde 10’un üzerinde. Dolayısıyla hangi ittifaka yaslanırlarsa o ittifakı abad edecekleri ortada.
Sol ittifakın dışında iki aday var ki, seçimin ilk turda bitmesinin önünde ciddi engel oluşturabilirler. Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce söylemleri ile kafasının karışık olduğunu gösteriyor bana. Bir yandan ‘ülkenin selameti açısından ne yapılması gerekiyorsa yaparız’ diyor, diğer yandan etrafında birleşilmesi gereken adayın kendisi olduğu iddiasında. Oysa bu iddia kendisinin Cumhurbaşkanı Adayı gösterildiği ilk seçimlerden sonra verdiği tepki ile birlikte pek çok kişi için tarih oldu.
İnce’nin oy alacağı kesim kesinlikle Cumhur İttifakı değil. Net olan bu.
İnce Millet İttifakı’na memnuniyetle oy vermeyeceklerden oy istiyor. Özellikle de gençlerden. Gençler İnce’yi çok seviyorlar ve sosyal medyada birlikte ciddi bir aktivite yaratıyorlar. Fakat ne seçimlerde destek almak ne de ülke yönetmek, sosyal medyada fenomen olmakla eşdeğer değil. Ülke seçmeninin oyum ziyan olmasın mantığı ile hareket ettiği gerçekliğini de göz önünde bulundurmak lazım.
Bir de Memleket Partisi’nde kurulduğu günden bu yana durulmayan, sürekli CHP saflarına geçişlerin yaşanması ile sonuçlanan, küskünlükler yaratan devinim akıllarda tutulmalı.
En son partinin Bursa teşkilatında da benzer bir ayrılığın yaşandığını, bu ayrılık neticesinden Memleket Partisi Eski İl Başkanı Hasan Yıldırım ve beraberinde 350 parti üyesinin istifasının gündeme geldiğini, bu üyelerin peyder pey CHP saflarına yeniden katılarak rozet takma törenlerine dahil olduklarını belirtmekte yarar var. Önümüzdeki günlerde yine yoğun bir katılım gözlemleyeceğiz CHP örgütüne. Buradan belirtmiş olalım. CHP’ye katılmak isteyenler bir liste oluşturup topluca yaptırıyorlar üyelik kayıtlarını.
Benzeri durum pek çok ilde sürüyor. CHP’nin bağrından çeşitli sebeplerle kopup Memleket Partisi’ne katılanlar yine benzer sebeplerle Memleket Partisi’nden ayrılıp CHP üyesi oluyor.
Gelelim Ata İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’a. Kendisi her ne kadar bütüne hitap ettiğinden dem vursa da, özellikle Sinan Ateş cinayeti soruşturmasının yaşadığı akametin ardından ülkücü camiada oluşan küskün oyların talibi. Kısacası Cumhur İttifakı’ndan ağırlıklı bir oy alma çabası var. Bu arada kendisini HDP ile yakınlaşan Millet İttifakına sıcak bakmadığı için destekleyenler de olacaktır elbette.
Görünen o ki, Sinan Oğan cephesi daha kapsayıcı, ancak oyların daha zor koptuğu Cumhur İttifakı ağırlıklı çalışacağı için alacağı oy oranı daha az olacaktır diye düşünüyorum.
Şimdi gelelim bu iki adayın seçimleri ne şekilde etkileyeceği konusuna.
Konuyla ilgili MAK Araştırma Şirketi’nin sunduğu veriler ışığında bakıldığında, AK Parti’nin oy oranı yüzde 34-35, CHP yüzde 24-25 bandında. İyi Parti ise, yaşanan dalgalanma sonucu yüzde 15-16 bandından yüzde 13’lere indi. İki-üç puanlık seçmen CHP ve az da olsa Memleket Partisi’ne gitti. Toplarsak, Millet İttifakı yüzde 44 bandında gözüküyor. Cumhur İttifakı’ndan yüzde 35 bandında bir AK Parti, yüzde 6-7 bandında da MHP ve BBP bloğu var.
İşte tam da burada Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın yarışa devam edip etmeyecekleri, çekilmeleri halinde kimin lehine çekilecekleri meselesi giriyor devreye. Bu iki isim toplamda yüzde 5 ve üzeri oy alırlarsa, seçim ikinci tura kalabilir. Bu durum da özellikle Millet İttifakı’nın aleyhine olabilir.
Bu nedenle herkes seçimi birinci turda bitirmeyi arzu ediyor. En çok da Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu bu dertte.
Doğrusunu isterseniz ben, Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce görüşmesinin parti sözcülerinin açıklamalarında olduğu gibi basit bir görüşme olacağı kanaatinde değilim. İnce’nin bu görüşmenin ardından Millet İttifakı lehine yarıştan çekilme konusunu ciddi olarak düşüneceğine de inanıyorum.
Muharrem İnce’nin bu kez adaylıkta ısrar etmesinin bir plan olduğunu iddialarını, kendisinin imza kampanyasına en büyük desteği Melih Gökçek’in verdiği tezlerini de gerçekçi bulmuyorum. Hatta gerçek olamayacak kadar, bir zamanların CHP’lisi Muharrem Hoca profilinden uzak sayıyorum.
Bekleyip göreceğiz; gönlüm Millet İttifakı’na İnce için bir sandalye daha eklenmesinden yana.