“Hiçbir şeyden çekmedi dünyada,
Nasırdan çektiği kadar…” diye anlatır Süleyman Efendinin makus talihini, şair Orhan Veli Kanık…
Bizler de vakti zamanı geldiğinde, kendi dönemimizin insanlarını;
“Hiçbir şeyden çekmediler dünyada, etraflarında yaratılan algılardan çektikleri kadar…” diye anacağız.
Gerçekten çoktan uzaklaşmış, algıların etrafında, ‘mış gibi yapmak’ değimini bile güzel Türkçemizde bir yerlere yerleştirmiş bir nesil olduk sonunda.
Fakat işimize geldiğinde gerçek ve doğru şeyler de yapmıyor değiliz hani. En çok da Avrupa ülkeleri ile ortaklaşa yürütülen çalışmalarda işe yaramıyor algı yönetimi, ‘mış gibi yapma’ işleri…
Hep kötü haberler, kötü yapılan işlerden bahsedecek değiliz.
İyi işler de oluyor. Hele hele işin ucunda ciddi bir uluslararası prestij ve gelir ihtimali varsa, son derece sıkı tutuluyor çalışmalar.
Malum, Uludağ Alan Başkanlığı’na pek çok kesim gibi ben de karşı durdum. Alan Başkanlığı adı altında Uludağ’ın en kıymetli bölgelerinin yapılaşmaya açılacak olmasına ve bölgede oteller yapılma ihtimaline karşı bir duruştu bizimkisi.
Halen de öyle, durum değişmedi.
Çünkü Uludağ Alan Başkanlığı’nın hiçbir kademesinde sivil toplum kuruluşlarından, akademik odalardan, yani işin doğru yürümesinden yana ısrar edecek olanlardan temsilci bulunmuyor. Benim tarafımdan en büyük çekince bu.
Yoksa biz de isteriz, Bursa’nın gözbebeği Uludağ’ın çok daha iyi yönetilmesini, ama işte niyet o olmayınca…
Diğer yandan, 2014 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirası Geçici listesinde yer alan İznik’in UNESCO Dünya Mirası Daimi Listesine adaylık çalışmaları sırasında, İznik Alan Başkanlığı’nın çalışmaları öyle mi ilerliyor?
Elbette ki, hayır…
Neden?
Çünkü algı çalışmaları, gerçekten iş yaparak bilimsel ilerlemeyi şiar edinmiş ülkelerin oluşturduğu topluluklarda pek işe yaramıyor. Onlar doğru bir biçimde olması gerekenin yapılmasını bekliyorlar. İşte tam da bu nedenle, Uludağ Alan Başkanlığı’na yöneltilen itirazlar İznik Alan Başkanlığı’na yöneltilmiyor.
UNESCO’nun Dünya Mirası olarak tanımladığı İznik’in geçici listeye girmiş olması dahi sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası kamu düzeyinde de önemli bir başarı olarak kabul görüyor. Bu bilinçle, 2021 yılından itibaren hızlandırılan çalışmalar neticesinde, ‘Daimi liste’ye aday olabilme şartları olan yönetim planı ve adaylık dosyası bir yıl gibi bir sürede tamamlandı.
10 Mayıs 2022 tarihinde tamamlanan yönetim planı, Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu üyeleri tarafından oy birliği ile kabul edilerek yürürlüğe girdi.
19 Eylül 2022 tarihinde tamamlanan adaylık dosyası ise Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2024 Dünya Miras Komitesi Toplantısında görüşülüp karara bağlanmak üzere Türkiye’nin Dünya Miras Listesi adayı olarak, Dünya Miras Merkezine gönderildi.
Tüm bu çalışmalarda, Mimarlar Odası Bursa Şubesi, hem Danışma Kurulu Üyesi hem de Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu Üyesi, olarak kurullarda katkı koyuyor.
Yani isteyince oluyor…
1 Mart 2023 tarihinde, UNESCO Dünya Merkezi dosyanın içeriğinin UNESCO’nun Uygula Rehberi formatına göre yazıldığını, tespit ederek dosyayı eksiksiz olarak kabul ettiklerini, İznik’in Dünya Miras Listesi adaylığı sürecinin başladığını ve alanın korunmuşluk düzeyini değerlendirmek üzere International ICOMOS üyelerinin Temmuz- Eylül arasında İznik’e gelip incelemelerde bulunacağını Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirdi.
Yani İznik Temmuz ve Eylül ayları arasındaki dönemde denetimden geçecek.
Dosyanın kabul edildiği 1 Mart 2023 tarihinden itibaren ICOMOS’un alan ile ilgili ek bilgi belge talepleri, ara raporları, panel ve nihai raporlama süreçleri yaklaşık on altı ay gibi uzun soluklu bir süreci kapsıyor.
UNESCO’nun danışma organı ICOMOS uzmanlarının dosya inceleme, alan ziyaretleri ve rapor incelemeleriyle devam edecek sürecin ardından, İznik’in Dünya Mirası Listesi’ne alınıp alınmadığı 2024 yılı Haziran ayında yapılacak komite toplantısında ilan edilecek.
Büyük bir ihtimalle 2024 yılında İznik UNESCO Dünya Mirası Listesine daimi olarak girecek ve biz bu sayede hem uluslararası bir prestij kazanmış olacağız hem de İznik ve Bursa açısından ciddi bir turizm gelirinin kapısı aralanacak.
Tabi turistin şehrimize geldiğinde geceleri de yapacak bir şeyler bulması gerekiyor.
Herkesin ağzında sakız gibi dolaşan ‘kadim şehir Bursa’ sözünün bir anlam ifade etmesini istiyorsak, şehrimizin turizm gelirlerinin artmasından yana tavır koyuyorsak, bu konuda bir şeyler yapmamız şart.
Bu köşeden turizmcilere ve şehri yönetenlere seslenişim olsun; 2024 yılı Haziran ayına kadar şehrimizin gece eğlence hayatının alternatiflerle dolu hale gelmesi için kapıları aralayın. Planlarınızın bir bölümünü de bu yöne kaydırın. Üstelik bunları yaparken de ‘mış gibi yapmayın’ gerçekten isteyince iş yapabildiğinizi hepimiz biliyoruz artık.
Belki bu sayede konaklama süresindeki makus talihimizi yenmiş oluruz.