TMMOB’un en büyük odalarından biri olan Makine Mühendisleri Odası seçime gidiyor bu hafta sonu itibariyle. Tek listeli oda seçiminde aslında bir heyecan olmaması beklenir, ancak yerel seçim öncesi gerçekleştirilen her etkinlikte olduğu gibi bu seçimlerde de kimin kiminle yan yana geldiği, hangi etkinliğe kimin dahil olduğu ve neler söylediği büyük merak konusu oluyor.
Anlayacağınız Makine Mühendisleri oda yönetimlerini seçiyor, ancak buradan kulislere hayli malzeme çıkıyor.
Öncelik elbette 19. Genel Kurulunu gerçekleştiren MMO Bursa Şubesinin…
MMO’da şöyle bir temayül mevcut, aynı başkan eğer yönetimsel bir sıkıntı yaşamıyorsa iki dönem başkanlık yapıyor. Dolayısıyla MMO Bursa Şube Başkanı Ahmet İhsan Taşkınsel tek liste ile yeniden yönetime aday.
Ülke yanlışlarının faturalarını sürekli olarak ödeyen vatandaşın sesi olan Taşkınsel, kürsüden yaptığı konuşmada;
“Bu krizin nedeninin uygulanan özelleştirme politikaları, üretimden uzaklaşma, sıcak paraya dayalı büyüme modeli, üretim yerine ranta dayalı alanlara yatırım yapılması olduğu gerçeği gizlenmeye çalışılıyor” diyerek yaşananları özetledi.
Taşkınsel meslektaşlarının sesi olmak için konuşuyordu, ama şehrin en büyük akademik odalarından biri olan MMO’nun genel kurulunda salonun yarısı bile dolmamıştı.
Hasılı kelam, ‘Taşkınsel boş salona konuştu’
TMMOB Bursa İKK Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek ile ilk tanışmamıza vesile olan yazım da ‘Boş salona konuştular’ başlığını taşıyordu. O zaman salonu doldurmayanlar, sorunları dağları aşan kadınlardı, bu kez salonu doldurmayanlar, meslek örgütlerine sahip çıkmayan makine mühendisleri oldu. Şirin Rodoplu Şimşek ise;
“Genel kurullarımız artık çok boş geçmeye başladı. Maalesef üyelerin aidiyet durumu git gide azalıyor. En çok dayanışma göstereceğimiz bugünlerde üyelerin ilgisizliği bizi üzüyor. Bu şehirde tek tarafsız, tek mücadele eden odalar kaldı” diyerek dile getirdi gördüğü tablodaki eksikliği.
Hemen araya biri kulis bilgisi de sıkıştırayım, İYİ Parti’den Nilüfer Belediye Başkan Adayı olma ihtimali hala gündemde olan Şirin Rodoplu Şimşek, görüşmelere ve konuyla ilgili fikir danışmalara devam ediyor. Ben bu satırları yazarken halen net bir karar verilmiş değildi.
Genel kurula katılan İYİ Parti Bursa Milletvekili ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selçuk Türkoğlu ile de pek yan yana gelmediler, spekülasyonları savuşturmak adına.
Kürsü konuşmasında Bursa’nın sahipsizliğine değinen Selçuk Türkoğlu, yerel yöneticilerin ‘ortak akılla yönetim’ sözünün arkasının hep boş çıktığına yönelik eleştirilerde bulundu. Sonuna kadar hak veriyorum kendisine. Özellikle, akademik odaları ortak akıl fotoğrafında kullanıp görüşlerini aldıktan sonra kendi bildiğini okuyan yönetimlere yönelik bu eleştiri tam da yerini bulmuştur bence.
Gelelim son günlerin en çok konuşulan ismi olan CHP Nilüfer Belediye Başkan Adayı Şadi Özdemir’e. Genel kurulun katılımcılarından olan Özdemir de elbet bir kürsü konuşması yaptı.
“Biz kamucu belediyecilik yapmak istiyoruz. Bu kentte çok büyük rant olduğunun farkındayız, bu kötü bir iş de değildir. Hedefimiz kentin büyük rantını halkın kullanımına sunmaktır. Bu kadar büyük bir rantın karşısında tek başına savaşmanın kolay olmadığının da farkındayız. Bunun için mahalle komitelerini kuvvetlendireceğiz, akademik odaları işin içine dahil edeceğiz, bu şehri birlikte yönetmek hayalimiz var. Mücadele alanında seçildikten sonra bunun modellemelerini yapıp, odaları, üniversiteleri, kent konseyini katacağız” ifadelerini kullandı.
Kentin rantının büyük olduğunu, bu rantın paylaşımı için bunca patırtının koptuğunu hepimiz biliyoruz. Ancak Bursa söz konusu olunca rantı büyük diğer şehirlerden şöyle bir farklılık çıkıyor ortaya; rantın bölüşümünde herkesin burnunu sokmak istediği bir pasta var, iş hizmete geldiğinde bu rantı büyük şehre hayrı dokunacak bir Allah’ın kulu yok!
Hatırlatmakta yarar görüyorum; bir şehir ne kadar hizmet alırsa o kadar güzelleşir, ne kadar güzelleşirse rantı o kadar büyük olur.
Buradan çok sevgili rant bölüşüm meraklılarına sesleniyorum; kapitalizmin devleri ürettikleri ürünleri alamayacak kadar fakir bir halkın üretimlerinin durması, dolayısıyla zenginliklerinin azalması demek olduğunu bilirler ve işçi kesimin belirli bir alım gücünün altına düşmemesi için çaba sarf ederler.
Siz de öyle yapın; madem rantını bölüşmekte bu denli heveslisiniz, Bursa’nın en azından rantını artıracak hizmetleri alması konusunda da hevesli olun ki, bir süre sonra şehir çöplüğe, paranız da pula dönmesin.
Dimi ama…
Hemen belirteyim, AK Parti Bursa İl Başkan Yardımcısı Fatma Şahin de katıldı genel kurula, konuşmacı olarak kürsüye de çıktı, akademik odalara ‘siyaset yapmayın, işinize bakın’ minvalinde önerilerde bulundu kısacık konuşmasında. Elbette tepki aldı, ‘hiç eleştirmeyelim, hep dümen suyunuza mı gidelim?’ diye sordular kendilerine.
Evet, hiç eleştirmeyin, hep dümen suyuna gidin istiyorlar, olmadı mecburiyetten eleştiriyorsanız da işin aslına, yani uygulamaya gelince eleştirinizin gereklerini yapmayın istiyorlar.
Neden?
Çünkü gördüğüm kadarıyla birkaç sendika hariç tek akademik odalar kaldı bu işin eleştiri makamı olarak…
Onların da giderek eridiğini görmek hüzün veriyor insana…