Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Mudanya’da bir yıl böyle geçti…

Bir şehir düşünün, gördüğü en büyük hizmet hafif raylı sistem hattı olsun, koca şehir bu toplu ulaşım mekanizmasına öylesine sıkı sarılsın ki, arada bir yerin altına girdiği için kendisine ‘metro’ desin, şehrin ortasından trafiği darmaduman etme pahasına ‘yok ben rüyamda görmüştüm, yok benim çocukluk hayalimdi’ gibi cümlelere binaen planlanan iki saçma raylı sistem geçirilsin. Tüm bunlar da bu şehrin son 25 yılda gördüğü en büyük hizmetler olsun…

Bütün bunlar olurken Bursa’nın büyük bölümünün merkezi hükümet ile aynı partiye mensup belediye başkanları tarafından yönetildiğini de hatırlatayım.

Merkezi hükümetin kendi belediye başkanlarına böylesine ketum davrandığı Bursa’da CHP’li bir belediye olmanın güçlüklerini belki gözünüzde daha iyi canlandırırsınız diye düşünerek yaptım bu girişi…

Bugün Mudanya’daydık. 31 Mart 2024 tarihindeki yerel seçimlerin ardından Mudanya’nın belediye başkanı da değişti. CHP’li Hayri Türkyılmaz’dan görevi devralan CHP’li Deniz Dalgıç çok başka bir Mudanya hayal ediyordu. Bir yıl içinde neler yaptığını, neler yapmak istediğini, neler yapmaya çalışırken nasıl zorluklarla karşılaştığını anlattı bize.

İlk olarak şunu söyleyelim, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Deniz Dalgıç arasında görevlerinin ilk aylarında esen soğuk rüzgarlar yerini melteme bırakmış. İşin bu kısmı güzel, zira ilçe belediyelerin kendi bütçeleri ile aldıkları sorumluluklarını yerine getirirken, ilave projeler üretmeleri hayli zor. Mutlak bir destek gerekiyor. Bu destek merkezi hükümetten sağlanamayacağına göre CHP’li ilçe belediyeleri Büyükşehir’in desteğine çokça ihtiyaç duyuyor.

İkinci olarak söylemek istediğim konuysa uzun süredir takdirle karşıladığım Deniz Dalgıç Baran Güneş dayanışması. Başkan adaylığı yarışında karşı karşıya gelen iki isim şimdilerde güzel bir işbölümü içerisinde hizmet ediyor Mudanya’ya.

Deniz Dalgıç’ın en çok önemsediği işlerden biri ilçesi için en uygun dönüşüm biçimi olduğunu düşündüğü ‘yerinde dönüşüm’ plan değişikliğinin Büyükşehir meclisinden geçmesi. Dalgıç değişikliğin meclisten geçeceği konusunda umutlu. ‘Mudanya olarak çok ciddi deprem riski ile karşı karşıyayız. 30 yıldır bu ilçede yaşam hakkını korumak için bir şey yapılmamış’ diyor.

Dalgıç’ın en az bu konu kadar önemsediği bir başka başlık da ‘meydan projesi

Kabul edelim ki, bir ilçe belediyesi olarak Mudanya Belediyesi’ni şimdiki haliyle hayli zorlayacak bir proje önümüzde duran. Bugünden yarına olacak iş değil, hatta belki ilk beş yılda dahi bitirilmesi mümkün olmayabilir. Fakat hem ilçeye kazanımı çok fazla olacak hem de resmi kurumlardan belediye binasına, alışveriş noktalarından dinlenme alanlarına kadar pek çok ihtiyacın aynı anda aynı noktada giderilmesine vesile olacak.

Dalgıç’ın bugün itibariyle bize anlattıkları ilçenin tarihi dokusuna, turistik yapısına ve tarımsal potansiyeline yönelik çalışmaların yoğunluğu üzerineydi.

Benim en beğendiğim çalışmalardan biri elbette kreşler oldu. Bildiğiniz kreşlerden biraz daha farklı olarak kreşlere kabul yaşı düşürülebildiği kadar düşürülecek. Maksat bebek sahibi olan annenin çalışma hayatından ciddi biçimde uzaklaşmadan üretime dönebilmesini sağlamak. Bu işin ne kadar kıymetli olduğunu benim gibi çocuklarını büyütmek için çalışma hayatına üç dört yıl ara vermek durumunda kalan kadınlar anlar sadece…

Elbette sahipsiz hayvanlar da unutulmadı sunumda. CHP’li belediyelerin en yoğun boğuştuğu konulardan biri sahipsiz hayvanları korumak adı altında çıkarılan, koruyuculuktan öte ölüme sebebiyet veren yasa oldu.

Hatırlarsanız merkezi hükümetin yasayla birlikte verdiği ‘öldürün’ emrine uymayacağını açıklamıştı CHP’li belediyeler. Buna karşılık ciddi para cezaları getirildi gündeme. Sonunda sistem kilitlendi. Barınakların kapasitesi doldu, sahiplendirme olmadığı sürece kısırlaştırma için dahi hayvan alamaz hale geldiler. Bu durum da hayvan popülasyonunun artmasına çanak tuttu elbette.

Sorunu çözmeye yönelik atılmak istenen adımlar da bir bir engelleniyor. Mesela Mudanya Belediyesi’nin sahipsiz hayvanlar için bir doğal yaşam alanı oluşturmak istediği Altıntaş bölgesinin üst taraflarındaki ormanlık alandan 10 hektarlık tahsis talebi 10 ay sonra gerçekleşmiş. O da ön izin biçiminde.

Buraya kadar anlattıklarım projeler fark ettiğiniz gibi.

Hiç mi bir iş yapılmamış derseniz, 5 bin ton asfalt dökülerek yollar onarılmış, pek çok biçimde vatandaşa yardımlar ulaştırılmış, ilçenin analizini yapmak üzere ciddi bir çalışma yapılmış ve sonuçları alınmış. Artık Mudanyalılar konutlarının depreme dayanıklılık durumunu öğrenme hakkına sahipler. İlçenin kangren haline gelen yüzme havuzu ve kapalı Pazar yeri sorunları çözülmüş. Çeşitli spor müsabakaları düzenlenmiş. Tarihi dokunun ortaya çıkarılması için çalışmalara start verilmiş. Eski zeytin fabrikası ve tüccar evi kamulaştırılmış, Mudanya kendi zeytinyağı markasına kavuşmuş, ilk zeytinyağını üretmiş…

Bunlar hatırlayıp sayabildiklerim…

Hasılı kelam, Mudanya Belediyesi’nin ilk yılı ilçenin kangren sorunlarını çözmek, merkezi hükümetle ve ekonomik sıkıntılarla boğuşmak, temel hizmetleri yerine getirmek, yeni projeler üretmekle geçmiş gibi görünüyor.

HABERLER