Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür’ün Hatay İl Milli Eğitim Müdürü olarak görevlendirildiğini ve Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’ün de Bursa İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandığını daha önce duyurmuştuk.
Ataması yapılan Serkan Gür, her ne kadar kendisinin Bursa’da çok güzel işler yapması nedeniyle böyle bir görev değişikliğine gidildiği yönünde bilgiler yaymaya çalışsa da işin aslının öyle olmadığını biliyoruz.
Hatta kulağıma gelen bir duyum, Gür’ün Hatay’da görevlendirileceğini duyduktan sonra istifa etmek istediği yönünde. Elbette bu sadece bir duyum. Gerçekliğini bilemeyiz…
Önceki yazımda yeni gelecek Milli Eğitim Müdürünün mesleki eğitim konusunda nasıl bir tutum takınacağını çok merak ettiğimi vurgulamıştım. Bugün basına yansıyan, Bursa Muhalif’ten Fadime Nisa Sayar’ın belgeleriyle ortaya koyduğu, Bursa Valiliği’nin başlattığı soruşturma kapsamında İnşaat Emlak Birimi’nin incelemeye alındığı iddiası da diğer iddiaların tuzu biberi oldu.
Gelenin gideni aratmamasına niyet etmiştik, ama pek öyle olmayacak sanırım. Zira yeni müdürümüz de henüz gelmeden, icraatları ile nasıl bir profil çizeceğine dair fikir vermeye başladı.
Konuyu hemen aktaralım;
Malumunuz yaşanan büyük depremin ardından, yıkımların gölgesinde, tüm belediyeler, akademik odalarla birlikte çalışarak bina kontrollerini yaptırmak için protokol imzalamak üzere adeta sıraya girdi.
Duyumlarımız, sıraya giren kurumlar arasında Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün de olduğu yönündeydi. Resmi açıklama yapılmadan dile getirmek istemediğim protokole göre; şehrimizdeki okulların depreme dayanıklılığının gözden geçirilmesi, yeni yapılacak okulların teknik iş birliği bağlamında depreme dayanıklılık, enerji performansı ve sürdürülebilirliği gibi konularda denetiminin yapılması amaçlanıyordu.
Mimarlar Odası Bursa Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Şehir Plancıları Odası Bursa Şubesi, Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi, Jeofizik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Çevre Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilciliği, Peyzaj Mimarları Odası Bursa İl Temsilciliği, Makina Mühendisleri Odası Bursa Şubesi, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi ile Bursa İl Millî Eğitim Müdürlüğü arasında hazırlanan iş birliği protokolünün imzalanması Bursa Valiliği tarafından da onaylanmıştı.
Ne olduysa oldu, bugün imzalanacak olan protokol askıya alındı…
Henüz makam koltuğuna dahi oturmamış olan Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük’ün ilk icraatı da bu oldu.
Müdür Büyük, 7 kişinin görevden uzaklaştırılmasına neden olan soruşturmanın etkisiyle mi böyle bir karar aldı bilinmez. Bildiğim tek bir şey var, o da alınan kararın gerekçesinin bir an önce Bursa kamuoyuna duyurulmasının önemli olduğudur.
Çünkü Bursa depreme dayanıksız okulları ile meşhur şehirlerden biri. Haliyle bu konu hakkında hem öğrencilerin hem de velilerin endişeleri büyük.
Misal, 2015 yılında okullarda yapılan deprem tahkik sonuçlarını Bursa Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü kamuoyu ile paylaşmadı. Sonuçları paylaşılmayacaksa, sonuçlara göre önlemler alınmayacaksa neden yapıldığı belli olmayan araştırma adeta sümen altı edildi.
Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy’un konuyla ilgili açıklamasına göre; tüm çağrı ve uyarılara rağmen, yapılan incelemenin üzerinden tam 8 yıl geçtikten ve büyük deprem faciası yaşandıktan sonra 12 okulun tahliye edilmesi kararı alındı. Tahliye kararının gerekçesi olarak da 2017 yılında tamamlanan raporda bahsedilen okulların depreme dayanıksız çıkması gösteriliyor.
Konu hakkında öğretmen, öğrenci ve velilerin bazılarının haberi dahi yok henüz. Pazartesi gününden itibaren ikili eğitime geçecek ve başka okulda misafir olarak eğitime devam edecek olduklarını bilmiyorlar. Tam 8 yıldır depreme dayanıksız okullarda eğitim gördüklerinden ise hiç haberleri yok…
Söyledikçe, yazdıkça daha da saçma geliyor…
Akıl alır gibi değil…
Rapor 2017 yılında tamamlandıysa ve tam 8 yıldır bu okulların depreme dayanıksız olduğu biliniyorsa, üstelik herkes Marmara depreminin elinin kulağında olduğunu söylüyorken, nasıl olur da bunca öğrenci, öğretmen, veli böylesi bir riske atılır. Hangi vicdan böyle bir yükün altına girer.
Okulların depreme karşı dayanıksız olup olmadığına yönelik çalışmaları iptal ettiren zihniyet ile yapılan çalışmalar sonunda depreme dayanıksız olduğu belirlenen okullarda eğitimi devam ettiren zihniyet nasıl da örtüşüyor birbiriyle…