Ülkede üretimden daha ziyade paradan para kazanma devri başladığından, pek çok firmanın üretim cenderesinden çıkıp faaliyetini sonlandırarak keyfine bakma niyetinde olduğunu yazmıştım. Bunun yanı sıra işlerin iyiye gitmemesinden kaynaklanan ekonomik buhranın pençesinde savrulan ve iflas etti edecek, konkordato ilan etti edecek işinsanı yasının da azımsanmayacak kadar çok olduğundan bahsetmiştim.
Tüm bu karmaşanın içinde bir yandan sanayi üretimini durdururken diğer yandan yeni sanayi bölgeleri oluşturmanın elzemliği üzerine konuşulduğunu, dolayısıyla yeni sanayi bölgeleri oluşturmak için girişimlerde bulunulduğunu, ancak açılan en yeni sanayi bölgesinde halen 10, bilemeniz 15 işletmenin faaliyete geçtiğini de aktartıştık.
Bu kadar çok bahsedilince, ‘İyi insan lafının üstüne gelirmiş, iyi ilçeye de lafının üstüne gidilirmiş’ diyerek, hazır Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı’nın daveti de varken, kalktık Karacabey’e gittik ekip olarak.
Karabatı elbette göreve geldiği günden bu güne yaptıklarını anlatmak için davet etmişti basın mensuplarını, ancak bizim gözümüz yapılanlarda değil daha çok yapılacak olanlardaydı.
Karacabey Ovasının tam ortasında kocaman bir TEKNOSAB konumlandırılmıştı, şimdilerde içinde bir lojistik merkezi yapma hazırlığı sürdürülen bölgenin yakınlarında 150 bin kişilik TOKİ konutları başta olmak üzere yaklaşık 500 bin kişinin yaşayacağı, yeni ticaret alanları ile tam bir uydu kent planı var kafalarda diye duyumlar geliyor kulağımıza…
Bu işler nasıl olacak, ovanın Karacabey sınırlarındaki bölümü tamamen gözden mi çıkarılıyor elbette sorulacaktı, ilk soruyu meslektaşım Ali Şahin yöneltti.
“Tarım topraklarını korumak önceliğimiz, bölgemizle ilgili planlama çalışlarımız sürüyor. Önümüzdeki günlerde yeni planlarımızı sizinle paylaşacağız. Ancak tarım topraklarına asla dokunmayacağımızın sözünü verebilirim. Konut ya da sanayi bölgesi olarak tarım topraklarını imara açmayı düşünmüyoruz” dedi Başkan Karabatı.
Manevra kabiliyeti yüksek, politik olarak verilebilecek en yuvarlak yanıtlar bunlar olsa gerek.
Sonrasında meslektaşım Pelin Akdemir konunun üzerinden bir kez daha geçerek TEKNOSAB ve uydu kent vurgusu yüksek bir soru yöneltti.
“TEKNOSAB olmaması gereken bir yere yapılmış. Yapılmış olanı değiştirme şansımız yok. Biz yaptığımız yeni planlama ile TEKNOSAB’ın tarım arazileri ile bağlantısını keseceğiz” yanıtını aldık.
Son olarak meslektaşım Can Topaktaş ‘buraya 150 bin kişilik organize sanayi konut bölgesi düşünülüyor belediye bu konuda hangi planlamayı öneriyor?’ diye sordu.
Konuyla ilgili üçüncü kez sıkıştırılan ve şimdiye kadar tatmin edici bir yanıt verememiş olan Karabatı, bu kez topu Belediye Başkan Yardımcısına attı. Aldığımız yanıt;
“Bölgedeki 1%100.000’lik plan çalışmaları ile ilgili önayak olacak analiz çalışmalarımızı başlattık, süreç ben yaptım oldu şeklinde yürümeyeceği için daha teknik açıdan yaklaşmaya çalışıyoruz. Analizlerimiz bittikten sonra bölgedeki planlama konusunda görüşlerimizi beyan edeceğiz tabi ki…” yanıtı en azından beni yine tatmin etmedi tahmin edeceğiniz üzere…
Ben göreve geleli 7 ay olmuş bir belediye başkanının tüm bölgenin planlamasını tamamlayarak ‘bundan sonra böyle olacak, tarım alanlarımızın bir karışı bile sanayi ve konut imarına açılmayacak, işte planlarımız, bu planların dışına çıkılmayacak…’ şeklinde bir söylem geliştirmesini beklemiyorum elbette.
Fakat hem Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, hem de Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve 1%100.000’lik planın hazırlanmasında görev alan herkes biliyor ki, bu planın hazırlanması sürecinde geçecek olan 1.5 ila 2 yıllık zaman dilimi içinde Bursa Ankara’dan gelecek pek çok planı bağrına basmak zorunda kalacak. Bu süreçte pek çok tarım toprağı kaybolacak, belki şehrin ortasında pek çok silueti bozan bina yükselecek, belki trafiği ve altyapıyı zorlayacak yapılar nedeniyle şehir yaşanmaz hale gelecek…
Peki buna kim dur diyecek?
Şehrin Anayasası hazırlanırken bu konudaki çalışmalar sürerken alınacak önlemler yok mu?
Yoksa şöyle mi diyoruz; ‘Önünüzde biz planı yapana kadar 1.5 ila 2 yıl var. Bu sürede siz de işinizi yoluna koyun. Sonrasında plan gelir. Biraz sizden biraz bizden ortada buluşalım…’