Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Roman Havası tadında…

Çözüm yolundan yürüdüğümüz, Roman havası izlediğimiz, 5G sunumu dinlediğimiz ve son olarak CHP’lilere uzun zamandır hasret kaldığı coşkuyu getiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kulak verdiğimiz bir proje tanıtım toplantısının ayrıntılarını aktarmak istiyorum size…

Öncelikli olarak her zaman olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partisi’nin mekan sıkıntısı yaşadığını, daha doğrusu Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinden salon talep ettikleri halde her başvurularında reddedildiklerini dillendirmekte fayda var.

Tüm konuşmacıların ayrı biçimlerde dile getirdiği sorun seçim atmosferinin gerginliğini daha da artıran bir etken bence. Bir şehre yönetici olmaya talip olanların şehrin tüm dinamiklerini kucaklamaya da hazır olması gerekiyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel salon meselesinden yola çıkarak bu konuda söz verdi Bursalılara.

Sıkış tepiş salondan Roman havasına gelelim. Bir anda sahneye çıkan ve dokuz sekizlik ritimlerle ellerinde karanfillerle misafirlere yönelen Nilüfer Halk Dansları Topluluğunun gösterisinde neden roman havası tercih edildi anlamak güç. Çünkü Roman kültürü Bursa’nın tüm bölgeleri için kapsayıcı bir kültür değil. Belki de benim memleketim Mustafakemalpaşa’ya bir göz kırpmadır bu tercih.

Çok eğlencelidir Roman kültürü. Salonda bu hava yaratılmak istendiyse başarıya ulaşıldı, çünkü hepimiz bir yandan; ‘Neden Roman havası?’ diye sorarken, bir yandan da gülmekten kendimizi alamayan hallerimizle pek eğlendik.

Eğlencenin içine sıkıştırılan, ‘Aman bir recalim var, her kime, her kavgadan sonra barışmayı bilenlere…’ repliklerinin de oyunun içine sıkıştırılması dikkatimden kaçmadı. Çok zor bir yarıştı aday belirleme süreci. Hele hele CHP gibi herkesin konuşmak istediği ve kendi istediğinin olması konusunda direttiği, bir anda ittifakların yapıldığı, bir anda karşı cephelere geçmelerin yaşandığı partilerde daha da zor…

Şimdilerde yaralar sarılmaya çalışılsa da halen bir burukluk taşıyanlar yok değil. Oysa önümüz seçim ve tüm örgütün, bütün enerjisi ile çalışması lazım. CHP barışır mı? Umarım barışırlar ve adil bir seçim görürüz. Aksi takdirde seçimin adaleti de keyfi de bozulur…

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, konuşmasında özellikle ‘Sandığa gidin!’ vurgusu yaptı partililerine yönelik. Az önce bahsettiğim kırgınlıkların yanında yakın zamanda partinin üzerinden geçen genel seçim ve kurultay süreçleri de küskünlerin sayısını artırınca, ben de sıklıkla duymaya başladım ‘oy vermeyeceğim bu seçimde’ sözlerini partililerden. Elbette seçimlere katılımın düşmemesi en büyük temennim, çünkü bu durum da adaletsiz bir seçim geçirmemize neden olur.

Bir de sandıkların korunması meselesi var. Nilüfer dışında tüm ilçelerde sandıkların korunması konusunda endişeler mevcut. Yeşiltaş, ‘10 binin üzerinde sandık görevlimizle oylarınıza sahip çıkacağız’ dedi seçmene. Seçim günü bir tek oyun dahi hakkının yenmediği bir süreç yaşamayı yürekten temenni ederim.

Gelelim CHP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey’in konuşmasına. Konuşmanın ana temasını 5G oluşturuyordu.

Nedir bu 5G?

Gelişen, güçlenen, güvenli, geçinen, gülümseyen Bursa

Merkezi hükümet tarafından uzun zamandır üvey evlat muamelesi gören Bursa’nın öyle çok ihtiyacı var ki, ana başlıklara bölmek en doğrusu elbette.

Konuşmanın başında söylenen; “BAOB’da olan bu sahnede bulunmak, benim için bir gurur vesilesidir. Burası ortak aklın merkezidir” sözleri Bozbey’in planlarının içinde sivil inisiyatifin ve akademik odaların da yer alacağının habercisiydi. Bursa için bir planlama teşkilatının oluşturulacağı ve akademik kurul ile birlikte şehre 2050 vizyonunun kazandırılacağı yönündeki açıklamalar bu hissiyatımı doğruladı.

“Mega projelerimiz var diyorlar. Evler dayanıksız, hava kirli, esnaf perişan diyorsunuz, mega projemiz var diyorlar. Bursa’nın sokağa atacak parası yok. Boş laflara karnımız tok!” diyen Mustafa Bozbey, projelerin bütünsellik arz ettiğinde ifade kazandığının altını çizdi.

Projelerden en önemlisi ulaşımla ilgiliydi elbette. Pek çok hat sayıldı konuşmada. Bu hatlar sayesinde Bursa’yı baştan başa demir ağlarla öreceklerini, bir yandan raylı sistemle bir yandan da metro hatları ile toplu ulaşımı yaygınlaştıracaklarını belirtti Bozbey.

En çok ihtiyacımız olan işlerden biri elbette ulaşım sorununun çözümü…

Tüm kentin eşit biçimde kalkınacağının sözü de verildi. Tarihi ve kültürel dokunun korunması için atılacak adımlar da anlatıldı.

Küçüklere kreş, gençlere bol bol yurt yapacağını söyledi Bozbey. Çocukların ve gençlerin kendilerinin tasarladıkları parklarının olacağını, kısacası şehrin merkezine şehrin geleceğini koyacağımızı vurguladı.

Son olarak da; “Benim mega projem, sağlıklı, mutlu, umutlu, gülümseyen çocukların kentini inşa etmek” dedi.

Salondan büyük alkış aldı, konuşmasının başında bozulan mikrofona inat, sesini salonun dışına kadar duyurmayı başardı.

Bozbey’in ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel geldi kürsüye.

Ülke olarak genç genel başkanlara alışık olmadığımız için genelde ‘başkanlık koltuğunu doldurdu mu?’ endişesi taşıdığımız isimler olur malum. Özgür Özel’in genel başkan olduğu ilk dönemlerde de kendisi ile ilgili bu tartışmalar yapılmıştı ve kendisini sıklıkla gören İstanbul, Ankara gibi şehirlerde vatandaş konuyla alakalı bilgi, görgü sahibi olmuştu muhtemelen, bu kez Bursa da gördü Özgür Özel’in başkanlık koltuğunu doldurup doldurmadığını…

Ne yalan söyleyeyim, genç isimlerden başkan olunca daha bir heyecanlı, daha bir hareketli oluyormuş siyaset arenası. Daha bir cesur daha bir samimi oluyormuş hitabetler…

Daha önceleri de konuşmalarını dinleme fırsatı bulduğum Özgür Özel, başkanlık koltuğuna iyice ısınmış, koltuk da Özgür Özel’e ısınmış gibi duruyor. Hiçbir metne bağlı kalmadan, önünde prompter olmadan, insanların gözlerinin içine bakarak, hareket ederek, hatta gösterip gözümüzün içine içine sokarak konuşmayı tercih eden, enerjisi bitmeyen Özel, Bursa’da bu konuda sınavı geçti kanaatimce.

Söylediği en önemli şey elbette seçime dairdi; “Bursa’da bir büyük zaferin arifesindeyiz. Önüme anketler geliyor, bakıyorum, keyifleniyorum. Geliyoruz” dedi. İddialıydı bu söylemi, çünkü Bursa 2004 yılından bu yana AK Parti’yi iktidar yaptı bu şehirde. Gerçi hep söylüyorum, Bozbey belki de ilk kez bu kadar yakın kazanmaya. Hani nasıl desem, elini uzatsa alacak o başkanlık meyvesini, ama işte elini uzatabilecek mi, yeterince uzatabilecek mi, orasını önümüzdeki günler söyleyecek bize.

Özel’in her yerde bahsettiği ‘Büyük Türkiye İttifakı’ bu konuşmada da önemli bir başlıktı. Çünkü “Bu iktidarın karşısında daha güçlü bir ittifak oluşturmazsak hepimizin işi zor. Daha güçlü bir ittifak kurmalıyız. O ittifakın adı bu sefer Millet İttifakı değil. Çok istedik, gayret ettik. Birlikte olsak seçim yapmaya bile gerek yok. Hiçbir Büyükşehir’i kaybetmeyiz dedik. Hür olacağız dediler. Geçen sefer kıl payı kaçırdığımız Bursa’yı bu sefer alıyoruz, ama birlikte olursak alırız. Geçen seçimde birlikte olduğumuz iyi insanlar buradan uzaya gitmediler. Bursa’nın sokaklarındalar. Her yerdeler” diyen Özel, büyük Türkiye İttifakını ‘değişim isteyen herkes’ olarak tanımladı kısaca.

Konuşmasında kadın cinayetlerinden, Sinan Ateş davasına, Çorlu tren kazası davasından, emekli maaşlarına kadar pek çok konu başlığına değinen Özgür Özel Bursa’ya umut aşılayarak ayrıldı salondan.

Önümüzde önemli bir seçim, önemli bir dönemeç var ve bu dönemecin ardından 4 yıl boyunca bir daha sandığı görmeyeceğiz.

Bakalım vatandaş bu kez oylarıyla kimi başkan yapacak.

HABERLER