Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Sağlıkçılar seçim maratonunda

Birkaç gün üst üste şehrimizin akademik odalarını köşemde misafir edip, akademik açıdan nasıl fikir alışverişi yaptıklarına ve böylece Bursa için en iyisinin gerçekleşmesine nasıl ön ayak olduklarına sizin de şahit olmanızı istedim.

Ancak unutmamak gerek ki, akademik odaların şimdilerdeki en önemli telaşlarından biri yeni yönetimlerin belirlendiği seçimler. Pek çok odanın seçimi şu ana kadar tamamlandı. Görev değişiklikleri gerçekleşti.

Diş Hekimleri Odası Bursa Şubesi Emel Eroğlu’nun hazırladığı tek liste ile bu hafta sonu seçime giderken listenin bağımsız iki yönetim kurulu adayı tarafından delinmeye çalışıldığı bilgisini de aldım. Bunun dışında;

“Bursa Dişhekimleri Odası’nın kuruluşundan bugüne etkin, etkili ve saygın bir kurum olması için emek veren ve bu geleneğin yürütücüsü olan bizler; meslektaşlarımızın desteği, katkıları ve katılımlarıyla sürdürdüğümüz çalışmalara, bu dönemde de aramıza yeni katılan, aynı ekip ruhuna sahip arkadaşlarımızla, aynı değer ve ilkelerle devam etmek istiyoruz” diyor Bursa Diş Hekimleri Odası seçim söylemi olarak.

Bursa’nın en etkin akademik odalarından olan ve yaşanan pandemi süreci ile birlikte etkinliği daha da ön plana çıkan Tabip Odası ise seçime iki liste ile giriyor, dolayısıyla seçim heyecanı ve tansiyon daha yüksek.

16- 17 Nisan tarihlerinde yapılacak olan genel kurulda, Dr. Tufan Kumaş öncülüğündeki ‘Çağdaş Hekimler’ ile Doç. Dr. Soner Cander öncülüğündeki ‘Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda’ listesi yarışacak.

Dr. Tufan Kumaş ‘Çağdaş Hekimler’in adayı…

Çağdaş Hekimler seçim bildirgelerinde;

“Biz hekimler; toplumsal barışı destekleyen, demokratik, laik, tam bağımsız ve hukukun egemen olduğu, sosyal devlet niteliğini koruyan, insan haklarını savunan ve çağdaş uygarlık düzeyine erişme hedefinden ödün vermeyen bir Türkiye Cumhuriyeti’ni mesleğimizin uygulanması için önkoşul olarak görüyoruz” diyorlar.

Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda grubunun bu görüşün tam karşısında bir seçim argümanına sahip olduğunu hemen belirtmek lazım. Zira kendileri yaptıkları açıklamalarda;

“Bursa Tabip Odası, kanunla belirlenmiş olan kuruluş amacı ve görevleri dışındaki herhangi bir konuda kurumsal tutum sergilemeyecek ve açıklama yapmayacaktır!” söylemi ile bu durumu net olarak vurguluyorlar.

“Sağlık ve hekimlikle ilgili sorunlara yönelik etkin örgütsel, hukuksal mücadele vermeye ve gündem yaratmaya devam edeceğiz” diyen Çağdaş Hekimlerin karşısında “Tabip Odası kamu yararını da gözeterek, tabiplerin haklarını savunmak ve imkanlarını geliştirmek için kanunla kurulmuş bir kamu kurumudur. Hekimlik standartlarının geliştirilmesi, bu kurumun asli görevidir ve bu görev hiçbir şekilde diğer gündemlerin gerisinde tutulamaz” gibi yuvarlak bir cümle ile tam olarak ne vaat ettiğini açıklayamayan bir Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda grubu var.

“Hekimler can güvencesinin olmadığı koşullarda, özel sektörde iş güvencesinden yoksun olarak, hem kamu hem de özel sektörde ise gelir güvencesi olmaksızın görevlerini özveriyle sürdürmek için uğraş vermektedir. Karşı karşıya kaldığımız sorunların çözümü var. Sorunlarımızın çözülmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz! Sağlık ortamlarının şiddetten arındırılması amacıyla ivedi olarak Türk Ceza Kanunu’nda gerekli değişikliklerin yapılması için mücadele ederek hekimlere karşı küçük düşürücü tutum ve söylemlere son verilmesi için uğraş vereceğiz.” diyen Çağdaş Hekimlerin karşısında;

“Bursa Tabip Odası kanunla belirlenmiş olan kuruluş amacı ve görevleri dışındaki herhangi bir konuda kurumsal tutum sergilemeyecek ve açıklama yapmayacaktır. Her alanda çalışacak hekimlerimizden kurulacak olan komisyonlarla sorunlarına değinilmedik tek bir meslektaşımız bırakılmayacaktır” diyerek ortaya net bir söylem koyamayan Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda grubu var.

Benim de ‘Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda’ grubuna eleştirel bir bakışla yaklaştığımın farkına vardığınızı düşünerek, gruba yöneltilen ‘belli bir siyasi görüşün temsilcisi olma’ iddiasının sadece benim kafamdan geçen bir düşünce olmadığını belirtmek isterim. Bu iddia kendilerine pek çok alandan yöneltilmiş olsa gerek ki, şöyle bir açıklama paylaştılar sosyal medyalarından;

“Son günlerde hakkımızda çıkan haber ve yorumları kabul etmiyoruz. Biz hiçbir politik düşüncenin yanında ya da karşısında değiliz. Hepimiz farklı görüşlerde olsak da ortak paydamız olan ‘hekimlik’ çatısı altında toplandık. Sağlıkta şiddete karşıyız. Bununla ilgili daha aktif bir çalışma içerisinde olacağız. Gerek çalışırken gerekse emeklilik döneminde yaşanabilir, sosyal ve maddi haklarımız için çaba göstereceğiz. Uzmanlık eğitiminde yaşanan sıkıntıları da biliyoruz. Çözümün tarafları ile daha etkin diyalog kuracağız. Yurt dışına hekim göçünün önüne geçmek için çalıştaylar planlayacağız. Özel sektörde çalışan hekim arkadaşlarımızın da çalışma koşullarını ve ücretleri üzerindeki baskıları biliyoruz ve çözüm üreteceğiz. Giderek değersizleştirilen mesleki saygınlığımızı tekrar kazanmak için gerekli çalışmaları yapacağız.

Daha iyi hekimlik dışında hiçbir amaç gütmeden farklı düşüncelerden genç bir ekiple sadece ve sadece hekimlik hakları için çalışacağız. Bizim özel bir ismimiz ve bağlantılı olduğumuz bir organizasyon da yoktur”

Doç. Dr. Soner Cander ‘Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda’nın adayı…

Keşke çok sonradan gelen bu açıklamayı seçime girerken kendilerini ifade etmek için seçtikleri açıklama olarak tercih etseydiler.

Ancak yaptıkları açıklamanın kendilerine ilişkin gelişen algıyı dağıtacağını düşünmüyorum. Zira biliyoruz ki, Bursa Tabip Odası’nda Çağdaş Hekimler grubunda yaşanan bir dağılma yok. Haliyle karşılarına çıkan listenin iktidara daha yakın isimlerden oluşma ihtimalini yüksek görüyor seçmenler.

Tüm bu seçim karmaşasından uzak bir vurgulama yaparak hakkını teslim etmek istediğim kişi ise 2018-2020 ile 2020-2022 dönemlerinde Bursa Tabip Odası Başkanlığını yürüten ve pandemi süreci ile başlayıp hekimlerin çalışma koşullarının giderek zorlaştırılması, itibarlarının düşürülmesi, insani ücretlere ulaşmalarının zorlaştırılması ve sonunda hekimlerin başka ülkelere göç etmeye başlaması gibi bir mesleki erezyon döneminde, hak arayışı konusunda geri adım atmayan Doç. Dr. Alpaslan Türkkan.

Kendisinden sonra gelecek olan yönetimin de aynı yolda kararlılıkla yürümesini, bir doktor adayı annesi olarak yürekten dilerim.

Yazının sonuna listeleri de ekleyelim;

Çağdaş Hekimler bu dönem Dr. Tufan Kumaş’ın önderliğinde, Yalçın Balkancı, Kadir Binbaş, Muhsin Güllü, Abdullah Karadağ, Sevtap Şimşek, Serap Topçuoğlu’ndan oluşan listeyle seçime giriyor.

Güçlü Hekimlik İçin Güçlü Oda grubu ise Doç. Dr. Soner Cander önderliğinde Kamuran Çelik, Erdal Eren, Burcu Metin Ökmen, Nizameddin Koca, Ramazan Harmancı, İsmail Çilingir ile sandığa gidiyor.

HABERLER