Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Sağlıkçılara yine sahip çıkılmadı!

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde beklenen oldu. Meclis olağanüstü toplanamadı!

Neden?

Çünkü toplantı yeter sayısına ulaşılamadı!

Toplantı yeter sayısına neden ulaşılamadı?

Çünkü milletvekillerine ‘Ankara’da Meclis’te hazır bulunun’ mesajı gönderen AK Parti, MHP ve HDP Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘Sağlıkta şiddet konusunu konuşalım ve bir çözüm bulalım’ çağrısına katılım göstermedi.

Yani anlayacağınız, AK Partili, MHP’li vekiller Ankara’daydılar, TBMM’deydiler, ancak sağlıkta şiddet konusunu görüşmek ve çözüme kavuşturucu önlemler almak istemediler!

Hatta bazı AK Parti milletvekilleri yoklama alınana kadar salonda durdular, ancak yoklamaya katılmadılar.

Oysa daha dün sağlıkta şiddetin acı örneklerinden birine şahit olduk. Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doktor Sezer Eşfer;

Dün beni öldüreceğini söyleyerek acil servisi taşla basan adam, gözaltına alındı, 15 saat sonra serbest bırakıldı. 7 saat sonra da acil servisimize tekrar geldi. Yine alkol ya da madde etkisindeydi. Soruyorum size ben bu ülkenin doktoru olarak ne yapmalıyım? Ölmeyi mi bekleyeceğim?” diyerek isyan ediyordu sosyal medya üzerinden.

Medyada haber olma, sosyal medyada görünür olma şansını yakalayan Eşfer’in haklı isyanı böylelikle ses buldu ve şahıs bir kez daha gözaltına alındıktan sonra tutuklandı, hastanedeki güvenlik önlemleri artırıldı, Dr. Eşfer’e de koruma kararı çıkartıldı.

Tek bir olaydan bahsediyoruz.

Sesini duyurmayı başarabilmiş tek bir doktordan…

Oysa Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası tarafından hazırlanan rapora göre; 2020 yılında günde 71 sağlık emekçisi şiddete maruz kalırken, sağlıkçılar bir saat içerisinde ortalama 3 kez ‘beyaz kod’ veriyor, yani 3 kez şiddete uğruyor!

Tablo içler acısı!

Buna bağlı olarak başka bir istatistik veriyi de hemen hatırlatalım; günde 7 doktor yurtdışına gitmek için gerekli başvuruların hazırlığını yapıyor!

Şiddet gören, hayatından olma riski ile mesleğini yapamayacak duruma düşme riski ile karşı karşıya kalan doktorlar, başka ülkelerde şanslarını denemek için yollara düşüyorlar artık.

Meclis’in toplanamamasının ardından bir açıklama yapan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;

Hepimiz görevimizi yaptık, ama parlamentoyu işlevsiz kılan, iki temel kurum, yani AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi gelmedi. Dolayısıyla bundan sonra olacak olan bütün negatif olayların sorumlusu onlardır!” dedi.

  1. dönem parlamentosunda; AK Parti’den sağlık çalışanı olarak 14 milletvekili Meclis’te, İYİ Parti’den 4 sağlık çalışanı milletvekili olarak görev alıyor, MHP’den ise 3 eczacı ve 2 tıp doktoru Meclis’te yer alıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, 16 milletvekili ile sağlık çalışanlarına Meclis’te en çok yer veren parti.

Bu tabloya bakarak şu sorusu sorma hakkını kendimde buluyorum;

Meclis’e gelip meslektaşlarının içinde bulunduğu sağlıkta şiddet gibi bir açmazı çözmek için kılını dahi kıpırdatmayan AK Parti, MHP ve HDP’nin sağlıkçı vekilleri gönülleri rahat bir şekilde bu gece başlarını yastığa koyabilecekler mi?

HDP’nin böyle önemli bir konuda Cumhur İttifakı ile birlikte hareket ediyor olması da siyasi tablonun berraklaşması açısından önem arz ediyor diye düşünüyorum.

Meclis’in dağılmasının ardından görüştüğüm CHP Bursa Milletvekili Yüksel Özkan, bu konuda söylenebilecek en güzel sözü söylemiş bence;

Atatürk, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ demiş, ben de sizi mülteci hekimlere emanet ediyorum. Sağlık çalışanlarının sorunlarına kayıtsız kaldığınız için utanın!”

Cumhur İttifakı’nın ve HDP’nin Meclis oturumuna katılmamasını ‘temelde bir samimiyetsizlik’ olarak yorumlayan Özkan,

Sağlık çalışanlarının bu gelişmeleri yakından izlediğine inanıyorum. Bu davranışları onların takdirine bırakıyorum!” diyor.

Ülkenin kendisini temsil etmesi için seçip Meclis’e gönderdiği vekillerinden talebi tam bir temsiliyettir, partiler arası güç savaşları içine girip görevini unutan vekillere hatırlatma olsun!

HABERLER