Bu aralar rotamız şehrin doğusundan yana. Elbette sıcak gündemin yönü neresiyse orada olmak şart. Ben CHP Kestel İlçe Örgütünün düzenlediği basın açıklaması vesilesiyle bölgeyi bir kez gidip görmüştüm. Toprakların tarım alanı olması bir yana, hali hazırda ekili dikili olduğuna da şahit olmuştum.
Konuyla ilgili dönemin Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır ile muhtemelen ilk yapılan canlı yayını başkanın odasında gerçekleştirmiştik ve nasıl bir işin içinde olduğumuzu anlamaya çalışmıştık. O günlerden bu güne kadar, zaman zaman dile getirdiğim, pek çok yazımda da değinmekten çekinmediğim bir mesele benim için Soğuksu bölgesinde yapılması planlanan İleri Teknoloji Sanayi Bölgesi.
Bugün tabelasının önünde fotoğraf da çektirdiğimiz, yolu, izi, hatta giydirilmiş araçları bile olan, baya baya ele avuca gelen bir proje karşısında durduğumuz. Bir gazeteci arkadaşımın tarifi son derece yerinde oldu bu konuyla ilgili; ‘Günümüzün Cargill vakası!’
Şimdi öyle kafanızı çok da bulandırmadan açıklamaya çalışacağım. Öncelikli olarak şunu söylemek isterim; yarın itibariyle düzenlenen bir basın toplantısı ile TMMOB örgütlülüğü içinde yer alan akademik odalar birlikte basın toplantısı düzenleyerek plana itiraz ettiklerini açıklayacaklar.
Bursa’nın halen yeni bir Çevre Düzeni Planı olmadığından 2020 planının halen geçerli olduğu varsayılarak, plan üzerinde değişiklik yapılarak ilerleniyor malumunuz. Mevcut Çevre Düzeni Planı’nda tarım alanlarının ve sulama proje sahalarının korunması temel ilke olarak alındığından, plan değişikliğine konu olan bölge ise tarım ve sulama sahası içinde olduğundan istenen değişiklik mevcut plana aykırılık taşıyor.
Dolayısıyla yeni planın tamamlanması ve bu plan doğrultusunda böyle büyük çalışmaların yapılmasının önemi vurgulanıyor.
Arada şunu da hatırlatmakta fayda var, dönemin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş zamanında taslağı hazırlanmaya çalışılan 2040 Çevre Düzeni Planında bölge tarım alanı olarak görünüyor!
Elimde yaklaşık 10 sayfadan oluşan bir itiraz metni var ve pek çok teknik konu göz önünde bulundurularak itiraz şekillendirilmiş. Size sadece son paragrafı aktarmak istiyorum;
“Yukarıda ifade edilen tüm açıklamalarımız ışığında, kamu yararı amacı gütmediği, sanayi yatırımcısına ucuz arsa temini dışında bir hedefi bulunmadığı açık olan Bursa ili, Kestel İlçesi Soğuksu ve Seymen Mahalleleri sanayi ve depolama amaçlı plan değişikliğine itiraz eder…”
Akademik odaların yaptığı ‘sanayi yatırımcısına ucuz arsa temini dışında bir hedefi bulunmadığı…’ tespiti son derece önemli.
Buradan şöyle bir sonuç da çıkmasın, ‘sanayici küp küp altınlar vererek alsın sanayi arsalarını, nasıl olsa para kazanıyor. Bunu tutup arsa parasına gömsün’ gibi bir hevesim asla yok. Zaten Avrupa ülkelerinde durum böyle de ilerlemiyor. Sanayicilere üzerinde tarım yapılamayacak, dolayısıyla sanayiye uygun araziler son derece ucuz fiyatlara, gerekli altyapı çalışması ve planlaması hazırlanarak uygun ödeme kolaylıkları ile sunuluyor. Elbette karşılığında sanayicinin üretim yaparken çevreyi kirletmemesi bekleniyor.
Ben aslen tam da bu modelden yanayım. Ülke lojistik anlamda bir kara taşımacılığı kısır döngüsünden çıksın, sanayiciye gerçekten kıraç topraklarda güzel sanayi alanları oluşturulsun, hatta bu sanayi bölgelerinde çalışacak kişiler için bu bölgelere uydu kentler inşa edilsin, tarım yapılacak olan verimli topraklarda da tarım yapılsın bir zahmet…
Çok mu zor böyle bir planlama yapmak, bu işin önünde kimler engel?
***
‘BİZİM MUSTAFA’ MESELESİ…
Yolumuzun doğuya düşmesi boşuna değildi. Şehrin en kıdemli belediye başkanı olan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık’ı makamında ziyaret ederek yeni dönem için başarılar diledik.
Hemen altını çizelim bugün Bursa’nın önemli bir misafiri vardı. AK Parti Genel Başkanı Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Partili belediye başkanları ile bir toplantı düzenledi ve toplantının ana konusu kamuda tasarruf tedbirleriydi.
Cümleyi söylerken bana bile garip geliyor, ama eğer iddia edildiği gibi ‘2026 yılına kadar bütün belediyeler kendi yağıyla kavrulsun ve kamudan yatırımları ile ilgili destek beklemesin’ cümlesi sarf edildiyse, yatırım aşkı ile yanıp tutuşan Bursa için tek umut yurt dışı krediler ve Avrupa Birliği Projeleri kapsamında yapılan işler olacaktır.
Bu konuda Mustafa Işık’ın gönlü çok rahat. Genel olarak yaptıkları işlerde Avrupa Birliği Projelerinden yararlanan, bunun dışında belediyenin öz kaynaklarını kullanarak pek çok yatırıma imza atmayı başaran, geçmiş dönemde vadettiği 25 projenin üzerine 25 proje daha ekleyen Başkan Işık, tebrik ziyaretlerinden yorgun, ancak kendinden emin göründü bana.
AK Parti’nin seçim kaybetmesinde önemli rol oynayan unsurlardan birinin, geldiği yeri unutmak, kibirli, vatandaştan uzak siyaset yapmak olduğunu AK Partililerin kendisi de söylediğinden benim dillendirmem muhalefet dahi sayılmaz sanırım.
İşte tam bu noktada Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık’ın ‘Bizim Mustafa’ olarak anılmaya devam ediyor olması seçimlerde baskın gelen unsur oldu.
Bütçe meselesini de atlamayalım ve 750 milyon bütçesi olan Gürsu Belediyesinin sosyal güvenlik prim ödemeleri dahil 40 milyon lira borcunun olduğunu, dolayısıyla ekonomik olarak en kendi yağıyla kavrulan ilçelerden birinin Gürsu olduğunu söyleyelim.
Başkanın önümüzdeki dönem aklında daha çok kadınlara yönelik projeler yer edecek gibi. Zira bir gün önce düzenlenen kadın çalıştayında kadınların dertleriyle dertlendiği her halinden belliydi.
Bu döneme doğunun kıymetlenmesiyle başlayan Bursa’da gözümüz doğu ilçelerindeyken, kadınlara yönelik projeleri keyifle takip edeceğim…