Yasemin Güler
Yasemin Güler
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Sansüre sansür! Sonuç: Instagram kapatıldı!

Dün gece adının başına ‘güya’ kelimesini koyarak ismini ancak telaffuz edebileceğim “Hayvanları Koruma Kanunu” Resmi Gazete’de yayınlandı. Anlayacağınız, yasanın çıkacağının anlaşılması ile birlikte sahipsiz hayvanların hunharca toplanması işlemi artık yasal olarak sorgusuz sualsiz gerçekleştirilebilecek.

Bu kızgınlık ve üzüntüyle uyumuştuk hayvan severler olarak, hoooppp… sabah bir baktık, yasanın çıkmasını önlemek, maddelerini değiştirmek, yasanın çıkması halinde neler yapabilecekleri hakkında fikir alışverişinde bulunmak amacıyla hayvan severlerin en yoğun biçimde kullandıkları sosyal medya mecrası olan Instagram kapatılmış…

Haydaaa…

Bu sabah itibariyle CHP’li belediyeler dışındaki yerlerde köpeklerin toplatılması ile ilgili neler yaşandığını, hayvan severlerin nelere maruz kaldığını öğrenemiyoruz!

CHP’li belediyeler karara uymayacaklarını, ‘Kısırlaştır, aşıla, yerinde yaşat’ sloganını benimseyeceklerini günler öncesinden duyurmuşlardı zaten.

Gözümüzü hüzünle kapatıp sansürle açıyoruz…

Ülkenin maşallahı var…

Kararın iktidarın talebi üzerine ve mahkeme kararı olmaksızın alınıp uygulandığı söyleniyor.

Burası da ayrı bir vahamet elbette.

Çünkü böylesi engellemelerde mutlak bir “yargı kararı” olması, üfürükten de olsa bir mahkemeden bir sebep belirtilerek bir emir çıkarılmış olması gerekiyor.

Ama artık nasıl bir döneme düştüysek, böyle ayrıntılara ihtiyaç dahi duyulmuyor!

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM’de yaptığı konuşmada; “Türkiye’de bugün hukuk askıya alınmış durumda, Türkiye Muz Cumhuriyetine dönmüş durumda!” diyerek isyanını dile getiriyor da dinleyen olur mu?

Şüpheli…

Zira konuyla ilgili Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından Instagram’a erişim engeli getirilmesi sonrası AYM, İletişim Başkanlığı’na basın ve ifade özgürlüğüne müdahale yetkisi veren Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin iptaline ilişkin gerekçesini açıkladı yine bugün. Karar Resmi Gazete’de yayımlanırken Yüksek Mahkeme’nin resmi sosyal medya hesabından duyuruya ilişkin paylaşım silindi, ardından AYM’nin sitesine de erişim sağlanamadı.

Kısacası Instagram’ı sansürleyenler, AYM’yi de sansürledi.

Sansürün sebebini artık yargının verdiği kararlardan okumayı unuttuğumuza göre, bu kararı verecek derecede önemli kişinin, yani Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Altun’un fikir ve söylemlerinden çıkarsamaya çalışıyoruz.

Efendim, Instagram, Haniye’nin ölümünün ardından yapılan paylaşımları, topluluk kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle kaldırıyormuş. Haniye için yayınlanan başsağlığı mesajları da buna dahilmiş. Dolayısıyla fikir özgürlüğü gerekçe gösterilerek, Instagram Altun tarafından ‘sansürcülükle’ suçlanmış, hemen ardından da Instagram ve AYM sansüre uğramış!

Tam bu noktada vurgulamakta fayda var; pek çok sivil toplum kuruluşunun iletişim ağı olarak kullandığı bu sosyal medya hesapları aynı zamanda on binlerce kişinin ekmek kapısı.

Tanıtım, ticaret, iş kavramları size bir şeyler hatırlatıyor mu bilemiyorum, ama pek çok insan buradan kazandığı ile kendisine ikinci bir gelir inşa ederek geçimini sağlamaya çalışıyor.

Öyle herkesin ikinci, üçüncü, dördüncü maaşlarını alacağı bir düzeni düzeneği yok. Kiralar aldı başını gidiyor, her gün her şeye zam geliyor. Dolayısıyla insanlar kendilerine yeni geçim kaynakları yaratmanın peşindeler ve burada da devreye geniş kitlelere kolayca ulaşım imkanı sunan sosyal mecralar giriyor. Bilmem anlatabildim mi?

Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Ekmekçi, e-ticaretin yüzde 10’unu sosyal medyanın oluşturduğunu, Instagram’ın kapatılmasının e-ticarette günlük 1,9 milyar TL’lik bir ciro kaybı anlamına geldiğini söylüyor!

Pek umurunuzda olmayacağını biliyorum aslında, ama işte insanın içi durmayınca anlatıyor derin derin…

Platformun ne zaman erişime açılacağına ilişkin bilgi de yok.

Neden?

Çünkü zaten neden kapatıldığına ilişkin yasal bir bilgi ve karar olmadığından, hakkı karardan kapatıldığından yani, akıl ne zaman hükmederse o zaman açılacak gibi duruyor koskoca Instagram.

Sosyal medyayı aktif kullanmayı tercih etmeyenlerin tahmin ettikleri gibi bu alanlar sadece; ‘şöyle cici evim var, böyle pahalı tatile gittim, şu lüks lokantalarda yemek yiyebiliyorum, altınlarım pırıl pırıl, çocuklarım zeka küpü, beni sormayın zaten dünyanın sekizinci harikasıyım…’ mesajları vermek için büyük çaba sarf eden kesimlerin kullandığı yerler olmaktan çoktan çıktılar…

Konuyla ilgili gelen son bilgiyi de paylaşıp yazıyı kapatacağım. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Instagram’a erişim engeline yönelik yaptığı açıklamada; “Katalog suç kapsamında Instagram’ı uyardık, karşılık gelmeyince kapattık. Toplumsal hassasiyetlerimizi dikkate almadılar. Kanuna uydukları anda Instagram erişimi açılır” demiş.

Peki sizin kanunlara uyma potansiyelinizi kim sorgulayacak bu noktada?

NOT: Sahipsiz köpeklerin toplatılması, barınaklara kapatılması ve sonrasında (işin bu kısmında hiç nazik olamayacağım) sahiplendirilemedikleri halde öldürülmesine yönelik kanun TBMM’de onaylandıktan sonra Bursa’nın tüm CHP’li belediye başkanlarına kanuna uymama karşısındaki argümanlarının ne olduğunu sordum.

Konuyla ilgili soruma yanıt veren Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’e hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum ve yanıtını tek kelimesine dahi dokunmadan sizlere iletiyorum…

“Bizler bir canlının yaşam hakkının elinden alınmasına karşıyız. Ancak popülasyon kontrolünün öneminin de farkındayız.

2003 yılından bu yana yaptığımız kısırlaştırma operasyonlarımız artarak devam edecek ve kısırlaştırdığımız can dostlarımızı sahiplendirme çalışmalarına gönüllü kişi ve STK’larla el birliği içinde daha da hız vereceğiz. Satın almayıp sahiplenmenin artması için büyük kampanyalar yürüteceğiz.

Kuruçeşme’de planladığınız bir alanımız var. Burası her ne kadar tasarruf tedbirlerine takılsa da gerek sponsorlarla gerek Büyükşehir Belediyesi ile süregelen görüşmelerimiz sonucu alacağımız destekle de sokakta yaşayamayacak can dostlarına yaşam alanı yapacağız.

Ben bir canlının hayatını alma hakkını kendimde görmüyorum.  Doğanın dengesiyle de çok oynamamak lazım diye düşünüyorum.”

AW432508

 

HABERLER